Kadın patrondan dizi film yapımcılarına çağrı

Özdemir, vakıf olarak yürüttükleri çalışmalar ve iş dünyasında kadının yerine ilişkin değerlendirmede bulundu. 8 Mart Dünya Kadınlar Günü'nü, kadınların sorunlarına ilişkin farkındalık oluşturulması açısından önemsediğini söyleyen Özdemir, "Kadın problemi sadece kadınların sorunu değil. Bu tüm dünyada hem kadınların hem de erkeklerin problemi. Biz bununla ilgili farkındalık oluşmasını istiyoruz." diye konuştu.

Özdemir, Türkiye'de kadınların iş hayatına katılım oranının yüzde 34 civarında olduğunu, bu oranı artırmak istediklerini belirterek, bu oranın sadece alt düzeylerde çalışan kadınlarda değil, yönetici ve lider seviyedeki kadınlarda da artırılması gerektiğini bildirdi.

Bu konuda iş dünyasında farkındalık yaratılmasını istediklerini vurgulayan Özdemir, "Üst düzey yönetici kısmında ve bürokraside kadın eksikliği var. Kadınların daha ileri gittikleri ülkelerde kota var, yönetim kurulu üyeliklerinde en az bir kadın olması gerektiğini söylemek istiyorum." ifadesini kullandı.

TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonuna katılarak yürüttükleri Türkiye'nin Mühendis Kızları Projesi ile kızların fen ve matematik gibi alanlara yönlendirilmesi konusunda değerlendirmede bulunduğunu aktaran Özdemir, şöyle devam etti:

"Kadınlar için rol modellerin olması ve kadınlar arasında 'kız kardeşlik' duygusunun oluşturulması önemli. Başarılı kadınlar, genç kızların algısını değiştiriyor. Bu seneki mühendis kadınlar buluşmasına ABD'den kadın mühendis Menzer Pehlivan'ı getirdik. Kızlarda onu görünce 'demek ki bu yapılabiliyormuş' düşüncesi oluşuyor. İş hayatında kadınların daha çok birbirini desteklemesi lazım. İş hayatındaki kadın sayısı nasıl artar? Yönetim kurullarında kadın sayısını artırmak için regülasyon olarak 'bir kadın yönetim kurulu üyesi olmalı' gibi tavsiye niteliğinde karar çıkması önem taşıyor. Matematik ve fen dersleri iyi olan kızlar, hep tıp tercih ediyor, aileler de öyle yönlendiriyor. O nedenle TBMM'de Türkiye'nin Mühendis Kızları Projesi'ni anlatmamızı istediler. Biz bu projede Türkiye'nin her tarafından kızlar alıyoruz. Onlara nasıl eğitim veriyoruz, nasıl seçiyoruz, onu anlattık."

BARAJ VE KÖPRRÜ PROJELERİNDE KADIN MÜHENDİS İMZASI

Özdemir, yaptıkları çalışmalar kapsamında liselere gittiklerini, rehber öğretmenlerle ve Öğretmen Akademisi Vakfı ile programlar yaptıklarını belirterek, rehber öğretmenlerin kız öğrencileri mühendisliğe yönlendirmesi için bu çalışmaları yürüttüklerini söyledi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın da Limak şantiyelerine geldiğinde çalışan mühendis kızlarla buluştuğunu bildiren Özdemir, "Mühendis kızlarımızla fotoğraflar çektiriyor ve bu da bir moral oluyor. 1915 Çanakkale Köprüsü şantiyesine genç mühendisler aldık. Projenin her noktasında çalışıyorlar. Türkiye'de köprü yapmayı bilmiyoruz, Korelilerden öğreniyoruz. Şantiyeye bütün seviyelerde mühendis koyduk ki onlar da bu işi öğrensin. Bunların içinde çok fazla kadın mühendis de var. Yusufeli Barajı'nda da her seviyeye kadın mühendis koyduk ki onlar da Türkiye'nin en yüksek barajına imza atsınlar. 'Kadınlar yapamaz' denilen yerde başardılar. Hepsi çok memnun ve sayıları da artıyor. İskenderun Limanı'na da kadın mühendis gönderdik, Türkiye'nin Mühendis Kızları Projesi mezunuydu." diye konuştu.

Kadınların iş dünyasına farklı bakış açısı getirdiğine işaret eden Özdemir, kadınların, eş zamanlı çok iş yapma, sadakat, detaylı analiz, inceleme, alternatif bulma gibi özellikleriyle çok faydalı olduğunu anlattı.

Özdemir, iş dünyasında problemlerin çok kompleksleştiğine ve kadın ile erkeğin artık beraber çalışması gerektiğine dikkati çekerek şöyle devam etti:

"Tek bakış açısı değil, önemli olan şey çeşitlilik yaratabilmek. Kadınlar daha farklı açıdan yaklaşabiliyor. İş hayatında daha analitik, daha farklı çözüm yolları bulabiliyor. Kadınlar ve erkeklerin birlikte çalıştığı ve sorunlara çözüm aradığı ortamlarda daha farklı ve zengin çözümler çıkıyor. Sırf erkek ve sırf kadın değil. Kadın ve erkeğe dengeli ortamları yaratmaya çalışıyoruz. Kadınlara karşı aileden itibaren gelen ön yargıları kesinlikle kaldırmak gerekiyor. Önce ailede sonra okulda bu zihinleri dönüştürmemiz lazım."

HEM MÜHENDİS, HEM YÖNETİCİ HEM DE ANNE

Özdemir, Türk dizi filmlerindeki kadın rollerinin de değiştirilmesi gerektiğine işaret ederek, "Bu rollerde yer alan kadınlar hep birinin karısı ya da kızı değil, mühendis olsun. Dizileri yapan yapımcılara 'Bu rollere mühendis kızlar koyalım.' diyorum. Kadınlar dizilerde üst yönetici olsun, iş yapsın, kadın rolleri fettan olmasın. Dizilerdeki karakterler çok önemli. Buralarda daha çok ses çıkaran, konuşan kadınlar olmalı." ifadesini kullandı.

Hem bir kadın yönetici ve mühendis hem de anne olarak zamanı nasıl yönettiğini de anlatan Özdemir, "Bu durumda zamanınızı daha iyi ayarlamaya başlıyorsunuz. Ben yardım alıyorum. Çocuklarımdan birisi Sabiha Gökçen'de inşaat sırasında, birisi de İskenderun Limanı'nda büyüdü. Benim imkanım vardı, yanıma gelip gidebiliyorlardı ama zamanı da iyi kullandım. Her boş zamanımı bir aktiviteyle dolduruyorum. Bu işler kendimi iyi hissettiriyor. İyi kalpli, kadın mühendisler yetiştirmek beni çok mutlu ediyor ama kolay değil, hem işle hem çocuklarla hem de evle kolay değil." diye konuştu.

Özdemir, annesinin de mühendis olması nedeniyle bir kadın mühendis olarak iş dünyasında sıkıntı yaşamadığını belirterek, "İş hayatına girdiğimde kadın mühendislerin az sayıda olduğunu gördüm ve onlara yardım etmeyi görev edindim. Şirkette bir baktım mühendis kadın yok. Onun üzerine destek olmaya devam ettim." dedi.