Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler H. Bunu Konuşuyor Seda Sayan'la Erol Köse arasında "seviyeli" polemik!

        BEGÜM ÇELİKKOL/ YAĞMUR YILMAZ

        HABERTURK.COM MAGAZİN SERVİSİ

        Merhum sanatçı Cenk Koray’ı anma gecesinde Erol Köse ve Seda Sayan'ın kapışması üzerine taraflardan açıklamalar geldi.

        Petek Dinçöz'ün programına telefonla bağlanan Erol Köse, "Kaba kuvveti hiç kimse masum gösteremez. "Erol Köse sen işin dozunu kaçırdın" diyemez. Buna yargı karar verir. Herkesin gideceği yer emniyet kuvvetleridir. Seda Hanım, rahmetlinin ruhuna saygı göstermeden fiziksel bir saldırıda bulunuyor" dedi.

        "ŞİDDET, SAYGISIZLIK..."

        Köse, sözlerine şöyle devam etti:

        "Cen Koray'ın anma günüydü. Özgür Aras, "Gelecek misin?" diye aradı. "Erol davetli değildi" diyorlar. Herkes şahidimizdir. Gecenin bir önemi vardır. Bu hukuk dışı olay gecenin tüm eylemini gölgede bıraktı. Rahmetlinin ruhunu rahatsız ettiğimiz için üzüntü duyuyorum. Bir organize sistem görüyorum. Benim oturacağım yer söylendi. 4 dakika sonra Seda Sayan Hanımefendi geldi. Yerimden bile kalkmadım. Hakaretleri belli bir seviye altındaydı. Ben tıp fakültesi mezunu, asker bir babanın oğlu olduğum için acı acı tebessüm ettim. Atatürk'ün kurduğu Türkiye Cumhuriyeti'nde şiddetin, saygısızlığın hiçbir gerekçesi olamaz. Sosyal medyada Seda Sayan Hanımefendi'nin tüm gazetelerin arşivlerinde yer alan fotoğrafları gündeme gelmişse, bize de soru sorulmuşsa bizim cevabımız da "Evet vardır" olmuştur. Hukuk devletinde taraflar yargıya gider. Kimse darp etme yetkisini gösteremez. Gerekçesi ne olursa olsun bu hareketler incelenir ve cezalandırılır"

        EROL KÖSE: "BURASI PATAGONYA CUMHURİYETİ DEĞİL"

        Köse şunları da söyledi: "Dışarı çıktığımda, kendi yardımcılarını üstüme saldırtıyorsa Allah'tan orada güvenlikler yaka paça çıkardılar onları, daha ilk yumruğu yediğimde sadece gömleğimi yırttılar. Biz yargıya başvurduk. Hukuk devletindeyiz. Burası Patagonya Cumhuriyeti değil. Burası Atatürk Cumhuriyeti'dir. Siz gelip aklınızca bana ayar vermeye kalkarsanız siz zaten yargının üstünde görürsünüz. Bunun cezasını yargıda ödersiniz. Sebep vs. her şeyin bir sınırı vardır. Aslolan bana uygulanan şiddet vardır. Rahmetli Cenk Koray'ın gecesinin böyle bir olayla anılması çok çirkin. Biz kanunsuz bir şey yapmayız. Geçmiş günahların gölgesi uzun olur, kurtulamayız. Ben hiçbir zaman "Sütten çıkmış ak kaşığım" demedim. Beni oraya Özgür Aras davet etti. Ben de orada bulunmak istedim. Okan Bayülgen beni aradı. Baba geliyor musun dedi. Sorunu olan yargıya gider. Seda ile olan kavgamız yargıya taşındı. Şiddetin hiçbir gerekçesi olamaz. Döverim cümlesi bir tehdittir. Ben de gerekeni yapacağım"

        "SENİ İÇERİDE GÖRMEDEN RAHAT ETMEYECEĞİM"

        Seda Sayan Erol Köse'nin sözlerine sunduğu televizyon programında yanıt verdi. Sayan, "Ben ona tavsiyelerde de bulunmuştum. Valla, yazık... Bunları hangi vasıfla söylüyorsun, ifşa ediyorsun. Bu adam hükümetin arkasına sığınıyor. Hepimizin arkasında hükümet var. Sen kimsin? Çanta vurmadım ona, gelip benim çantama çarptı" derken "Herkes onunla ilgili niye susuyor bilmiyorum. Ben yemin etmiştim, gördüğümde tavsiyelerim olacak demiştim. Kimse kimsenin hakkında belden aşağı vurup iftiralar atamaz. Bu adam bir trafik cezası bile alsa içeride. Ben kimsenin yapmadığını yapacağım. Seni içeride görmeden rahat etmeyeceğim. Göreceksin" şeklinde konuştu.

        "NE İÇİYORSUN BİLMİYORUM?"

        Sayan sözlerine şöyle devam etti: "Allah büyük. Benim de adım Seda Sayan. Twitter'da yazdıkların elimde. Hepsi elimde. Seninle ilk pürüz nasıl başladı? Ne içiyorsun bilmiyorum. Aklım başımda, karşındayım, yerimdeyim. Biliyorum senin ruh halini. Dolayısıyla bana yazdığın, "Kadırgalı, sen dobrasındır" sözlerini unuttun mu? Hadise'ye öyle bir salladı ki, bana onu nasıl pasladı? Ben ne yaptım ona? Ben hatalarımı göre göre büyüdüm buralara geldim. Basın mensupları, hatalarımı söyleyin. Sen bir sürüngensin."

        "BİR YERİYLE ZORU VAR"

        Sayan sözlerine şöyle devam etti: "Ben yazmadım, biri gelip yazmış diyor Twitter'da. Bir yeriyle bir zoru var adamın. Kadınlarla uğraşıyor. Ben erkek olsam, Seda Sayan'ı, Hülya Avşar'ı, Hadise'yi, Gülben Ergen'i konu edinmem. Hele ki Gülben Ergen. 3 çocuklu kadından ne istiyorsun? Bir gün reklam anlaşmamız var, Stelyo da Mehmet Ali de yanımda. O da oradaymış. Görmedim. O arada ben Twitter'ı kapatamadım, beceremedim. Sonra, "Seda Sayan Twitter'ı sattı" dedi. Ne satması?

        "KARŞIMDA SALAVAT GETİR, ÇİRKEF!"

        Twitter'da olmak bana para kazandırırdı. Türkiye'deki vergi rekortmenini hesap satmakla suçluyorsun. Paramı dağıtıyorum, sizin gibi değilim. Hayrına ne yaptın söyle? Vergi rekortmeniyim, karşımda bir Salavat getir. Cumhuriyet Bayramı'nda oturuyoruz Papermoon'da, arkamızda oturuyordu. Twitter'dan bir bakıyoruz, "Törenlerdeyim, coşku var, görmeniz lâzım var Bağdat Caddesi yıkılıyor" yazıyor. Ama Papermoon'da oturuyor. Ne töreni? Emniyette "Komşum yazıyor" diyor. Emniyete komşuyu çağırdı. Komşusu bile "Allah onun cezasını versin" diyor. Çirkef. Elinde ne kozu var? Hadise, Hülya Avşar konuyu yargıya intikal ettirdi. Ağır tahrik var. Beni pavyon kadını olmakla suçladı orada. Bu adamın kimliğini söylesin. Hangi vasıfla yazıyor bunları? Kim olarak yazıyor? Kim olarak benim resimlerimi kullanıyor da "Ben yargıyla konuşurum" diyor. Magazini yapanlar, ne biçim insanlarsınız. Bugün bana, yarın size. Nedir bu adamın vasfı? Kim olarak bunu söylüyor? Kimdir bu? Ben bu adamla ilgili karar aldırdım. Bu adam nasıl bu görüntüleri bu karara rağmen yayınlıyor? Bunun hesabını soracağım. Ben ona "Önünden ye" dedim, "Yok sana değil bacım" dedi. Benim adım Seda Sayan. Benim bir miladım var arkadaş. Benim 20 yıl önceki hatalarımla kimse beni yargılayamaz. Benim, evladımdan öncem var, sonram var. Senin eşinin göğüsleri gözümüze giriyordu. Onları yayınla. Ben ona "Kızını bardan topla" tavsiyesinde bulundum. Kolay kolay konuşmam ben."

        "BEN O KADAR CİĞERSİZ MİYİM?"

        Sayan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Kapıda öğrendim orada olduğunu. "Ben gideyim" dedim. Neden biliyor musunuz? Aynı ortamda bulunmak istemiyorum. Israr ettiler içeri gitmem için. Bir de ödül alacağım. Garsona nerede oturduğunu sordum. Ona göre oturacaktım. Sen ne konuşuyorsun? Ben o kadar ciğersiz miyim? Organize etmişim oradaki olayı. Sen o kadar acizsin ki, Allah hepimizi duyuyor. Kim kimi kandırıyor? Ben hayata çok başka yerden bakıyorum. "Allah'ım bana doğru yolu göster" diye her gün dua ediyorum."

        STELYO PİPİS: EROL KÖSE SOYTARININ TEKİDİR

        Bu arada Sema Eren ve Cengiz Semercioğlu'nun programına da telefonla bağlanan Stelyo Pipis, "Erol’a yumruk atan benim iş arkadaşım. Adam küfür etti o da yumruk attı. Ben 20 yıldır bu piyasanın içerisindeyim. 20 yıldır kimseyle kavgam olmadı. Varsayalım ki bu adamı biz davet ettik. Maalesef kendimizi başka yerde bulduk. Maalesef o adamın girdiği yerde kavga var. Oraya nasıl geldi bilmiyorum. Özgür Aras böyle bir şey yapmaz. Davet etmediğinden eminim. O adam neler olacağını bildiği için oraya geldi" dedi.

        Pipis, "Sanki biz gökten inmiş bir meleğe saldırdık. Bu adam aylardır herkese saldırıyor. Benim eşcinsel olduğumu bile yazdı. Utanılacak biri varsa o adamdır. Kırmızı pantolonu ile geldi soytarı gibi oraya iş bambaşka boyutlara taşındı" diyerek sözlerine şöyle devam etti: "Sabahtan beri bize hakaretler yağdırıyor. Bu adama biri dur desin. Erol Köse soytarının tekidir. Bu adam ali kıran baş kesen mi? Seda Sayan sürekli hakarete uğruyor. Seda’nın eline sağlık ona yakışanı yaptı. Sen nesin maymun? Soytarılık yapıyorsun seni bir gün benzeteceğim dedim. Fırsatım olsa onu döverim. Acımam da. Böyle insanlara acımam. O kimseye acımıyor. Allah onun cezasını versin. Gündemde kalmak için bizi kullanıyor"

        NİHAT DOĞAN DA OLAYA KARIŞTI

        Nihat Doğan, Twitter hesabında Erol Köse'ye destek vererek, "Sebebi ne olursa olsun, bir kişiye üç - dört kişinin saldırması acizliktir... Erol Köse haksız ise verirsin mahkemeye olur biter... Şiddeti kınıyorum. Baskıyla, şiddetle ve mafyavari tavırlarla kişileri susturma dönemi bitmiştir. Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devletidir... Benim ilk albümümü yapan Erol Köse'ye yapılan bu hareket çok zoruma gitmiştir.... Ya ben konuşursam ne olacak?" yazdı.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ