Nazlı Eker: Sezen Aksu şarkısı söylemek gurur verici

Nazlı Eker, geçtiğimiz aylarda çıkardığı 'Aşk Dediğin Laftır' ile dikkatleri üzerine çekmeyi başardı. İlk kez 1976'da Gökben tarafından seslendirilen, döneminde hit olan, sözleri Hıncal Uluç, müziği Ali Kocatepe'ye, düzenlemesi Selim Çaldıran'a ait olan 'Aşk Dediğin Laftır', yıllar sonra Eker’in yorumuyla da beğeni topladı. Nazlı Eker, önümüzdeki günlerde bir Sezen Aksu şarkı seslendirmeye hazırlanıyor.

'Aşk Dediğin Laftır'ı 46 yıl sonra yeniden yorumladın. Nasıl tepkiler aldın?

Gökben ile özdeşleşmiş bir şarkıyı yeniden yorumlamak oldukça riskliydi. Çünkü ne kadar güzel seslendirirseniz seslendirin mutlaka Gökben ile kıyaslanma söz konusuydu. Oldukça olumlu tepkiler almam şarkı seçiminde ne kadar doğru davrandığımı gözler önüne serdi.

Şarkı seçimlerinde özellikle hangi unsurları göz önünde bulunduruyorsun?

Tarz olarak trendleri göz önünde bulundurmam gerektiğinin farkında olmama karşın kendi duygularımı da ifade etmesi oldukça benim için önemli. Şarkıların büyük kitlelere ulaşması gündemi gözeten bestelere yer vermekle ilintili fakat bir şarkıyı yorumlarken duygu barındırmadan sadece piyasa odaklı olması açıkçası içime sinmiyor. Haliyle hissedebildiğim şarkıları seçiyorum.

Müzik yolculuğunda bulunduğun noktadan tatminkâr mısın?

Açıkçası Sezen Aksu’nun bile bu soruya net olarak cevap verebileceğini sanmıyorum. Bu iş, bir ömür sürer gibime geliyor ve tatmin duygusunun yaşanmak istenen ama ulaşılması imkânsıza yakın olduğunu hissediyorum. Müzik yolculuğu dediğimiz şey sonuç değil süreç bana göre. Süreç ise sonlu bir işleyiş değil.

Sezen Aksu’nun bir şarkısını seslendireceğini duyduk. Doğru mu?

Bunun sürpriz olmasını istiyordum. Sezen Aksu gibi bir sanatçıdan şarkı almak benim için rüyaydı. Açıkçası çok gururluyum. Buradan tekrar minik serçeme çok teşekkür etmek istiyorum. Kendisi olmasaydı pop müziği olmazdı.

Son günlerde şarkıcıların sahne performansından çok kostümleri konuşuluyor. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsun?

Bu durumun 2022 de hâlâ konuşuluyor olması beni çok üzüyor. Özellikle bu konunun erkekler tarafından gündeme taşınması daha da vahim. Sahne sanatlarında kostümün öneminden bahsetmeme gerek yok sanırım. Fakat ülkemizde kadın sanatçıların kıyafetlerine estetik duygusu yerine cinsel obje olarak yaklaşılıyor olması bana çok ilkel ve ayrımcı geliyor. Üzülerek görüyorum ki ülkemde halen kadının bedeni üzerindeki hakkı anlaşılmıyor, karar merci erkekler oluyor. Ben her türlü ortamda özgürlükten yanayım. Hem cinslerimin bu erkek dünyasına ait yorumlara ve eleştirilere kulak asmadan özgürce şovlarını sergilemelerini öneriyorum. Erkekler bir gün mutlaka bu bedenlerin bu hayatların bize ait olduğunu anlayacaklar.