Sabancı’dan yeni satın alma sinyali

Sabancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen, İsviçre’nin Davos kasabasında bugün başlayan World Economic Forum kapsamında Bloomberg HT yayınına katıldı. Teknolojideki gelişmelerin hemen hemen tüm sektörlerde önemli değişimleri de beraberinde getirdiğinin altını çizen Mehmet Göçmen, küresel ekonomide yaşanan bu dönüşümü Sabancı Holding olarak büyük bir fırsat olarak gördüklerini ifade etti. Sabancı Holding CEO’su Mehmet Göçmen, şu açıklamalarda bulundu:

"Bunu tehdit olarak gördüğünüz zaman, defansif davranmak zorundasınız. Halbuki biz bunu yeni rekabet avantajı sağlamak ve yeniden büyüme potansiyelimizin çıkış noktası olarak görüyoruz. O yüzden yeni stratejimizi de ‘Yeni Neslin Sabancı’sı’ olarak adlandırıyoruz. ‘Yeni Neslin Sabancı’sı’ demek aynı zamanda yeni nesil işler de demek. Önemli bir sanayi grubuyuz dolayısıyla Sanayi 4.0 ve nesnelerin interneti bizim için çok önemli unsurlar. Bir taraftan yeni fabrikalarımız var. Bunu bu dünyaya nasıl adapte edebiliriz… Diğer taraftan perakende sektöründe çok önemli bir oyuncuyuz. Bankamız da sigorta şirketlerimiz de perakende şirketlerimizle beraber bakıldığı zaman 30 milyondan fazla insanın hayatına dokunuyoruz. Verinin bu kadar önemli olduğu, büyük veri analitiğinin bu kadar çok değer yarattığı ortamda, Enerjisa’nın 9 milyon adrese enerji sağladığı bir ortamda, biz bunları büyük bir fırsat ve Sabancı’nın büyümeye yönelik oyun planının ayrılmaz bir parçası olarak görüyoruz. Ve adım adım da bu yönde yatırımlar yapmaya başladık"

EN BÜYÜK ŞANSIMIZ ÜNİVERSİTEMİZ

Sabancı Holding’in küresel olarak hem üretim hem de ticaret yaptığının altını çizen Mehmet Göçmen, şöyle konuştu:

"Örneğin Kordsa şirketimizi ele alırsak; Kordsa, Amerika dahil tüm dünyada üretim yapan bir şirket. Biliyorsunuz geçtiğimiz günlerde Amerika’da uçak sanayinin tedarik zincirinde olan bir firmayı satın aldık. Dolayısıyla biz Amerika’da da bir oyuncuyuz. Ve şu an yoğun şekilde çimento başta olmak üzere diğer iş kollarımızda da dünyada değişik fırsatlara bakıyoruz. Dolayısıyla teknoloji transferinin en önemli iki unsurundan ilki bu gelişmiş ekonomilerin ekosistemi içerisinde olmak. İki, -o da bizim büyük şansımız- Türkiye’de çok güçlü bir mühendislik fakültesi olan bir üniversitemiz var. Dolayısıyla bundan sonraki araştırma ve geliştirme faaliyetlerine kendi üniversitemizdeki akademik gücü kullanarak devam edebileceğiz. Biz bunu bir şans olarak görüyoruz. Ve global yeni yapımızı bir fırsat penceresi olarak görüyoruz."