Yüzyılın dahilerinden biri olarak kabul edilen Einstein çocukluğunun ilk dönemlerinde ciddi anlamda konuşma bozukluğu; ilkokula başladığı dönemde ise öğrenme ve iletişim güçlüğü yaşamıştı. Okuldaki otorite ve eğitim sistemiyle çatışan ve tüm hayatı boyunca okuldan nefret eden Einstein; aslında ailesinin o dönemde korktuğu gibi ‘gerizekalı’ değil sadece Disleksi hastasıydı…
Adını tam olarak bilmediğimiz ama son yıllarda özellikle çocuklarda öğrenme, ifade etme güçlüğü ile kendisini gösteren ve acaba benim çocuğumda zekâ geriliği mi var sorusuyla karşımıza çıkan öğrenme bozuklukları; aslında çocuğunuzun özel bir ilgiye ihtiyacı olduğunun göstergesi…
Çocuk ve Ergen Psikiyatristi Uzman Dr. Işılay Altıntaş’la çocuklarda görülen öğrenme bozukluklarını ve en sık görülen öğrenme bozukluğu Disleksi’yi konuştuk.
ÇOCUĞUM TEMBEL Mİ DİSLEKSİ Mİ?
Çocuk ilkokula başladığında ailenin ve çocuğun hayatında aslında yeni bir dönem başlar. Tüm aileler çocuklarının başarılı olmasını hayal eder. Aslında çok akıllı olan çocukları ilkokula başlayıp da okumayı öğrenmede zorlanınca, bu öncelikle ailede bir hayal kırıklığı ve endişe yaratır. Genelde iki yol izlenir, bunlardan biri kendi hayal kırıklıklarının ve öfkelerinin çocuğa iletilmesidir ki malesef ülkemizde çok sık olur. Çocuk suçludur; çünkü dersleri sevmemekte, ders çalışmak istememektedir. Aslında canı istese yapar ama kolaya kaçmaktadır. Ardından çocuk için ‘tembel’, ‘sorumsuz’ gibi olumsuz tanımlamalar başlar. Çocuk aileyi hayal kırıklığına uğratmıştır. Aslında olaya bu şekilde bakan ailelerin kolaya kaçtığını düşünürüz. Çünkü çocuk yetiştirirken muhtemel zorlukları erken fark edebilmek bu konuda gerekeni yapmak da ailelerin sorumluluğundadır. Zorlanan bir çocuğun dersleri keyifle yapmasını bekleyemezsiniz, birde tembellikle suçlanıyorsa eğer ‘Madem ki tembelim çalışmıyorum’ diyecektir artık.