Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Sağlık Anne ve Çocuk Sare Davutoğlu, "Sezaryan ile doğumun en yüksek olduğu ülke maalesef Türkiye"

        Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Dr. Sare Davutoğlu, Bursa'da katıldığı bir programda OİCD'ye üye 32 ülke arasında Türkiye'nin sezaryen doğumunda en üst sıradaki ülke olduğunu söyledi.

        Dünya çapında yüzde 15 civarında olmasına karşın Türkiye'de yüzde 70'e ulaşan sezaryenle doğumun yerine normal doğumun teşviki amacıyla Sağlık Bakanlığı Bursa Halk Sağlığı Müdürlüğü, Bursa Aile ve Sosyal Politikalar İl Müdürlüğü ve Uludağ Üniversitesi işbirliğiyle düzenlenen 'Doğumuna Sahip Çık' projesi sempozyumu, Atatürk Kongre Kültür Merkezi'nde Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun eşi Dr. Sare Davutoğlu, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Sema Ramazanoğlu ve 200 gebe annenin katılımıyla yapıldı.

        "SEZARYEN ORANLARI YÜKSEK"

        Sempozyumda konuşan Dr. Sare Davutoğlu, "Sezaryen oranlarımız oldukça yüksek. OİCD'ye üye 32 ülke içinde sezaryan ile doğumun en yüksek olduğu ülke maalesef Türkiye. Yüzde 52'lik oranla Şili ve Meksika'da bile daha yüksek oranlara sahibiz. Yani doğan yüz bebeğimizden 52'si sezaryen ile dünyaya geliyor. Oysa ülkemizde 2008'den beri yapılan tüm çalışmalara rağmen yükseliş trendimiz devam ediyor. Bu rakamlar 2013'de yüzde 48, 20115'te yüzde 52 oldu. Sağlık Bakanlığımızca hastane doğumları ve sezaryen programı ile hastane doğumlarını arttırmak sezaryen oranlarını düşürüp anne sağlığını korumak amacıyla ülke genelinde kamu, üniversite özel sağlık kuruluşları tarafından sezaryenlerin tıbbi dağılım oranları izlenmeye başladı. Bakanlık tarafından 2008 yılından itibaren yapılan kapsamlı araştırmalarda hekimlere sorulan sorularda hekimlerimizin yüzde 80'ni sezaryen doğumlarının çok yüksek olduğunun altına çizdi. Ancak hekimlerin idari soruşturma korkuları sezaryen kararlarına yansıttığı, hasta ve yasaların sıfır komplikasyon isteği ile bakanlığın düşük sezar oranları isteği arasında sıkıştığını görüyoruz. Çalışma kapsamında gebelere sorulan ise gebelerin teknik bilgisi kadar iletişimi güçlü olan güler yüzlü ebeler tarafından doktor gözetiminde mahremiyetin gözetildiği doğum hanelerde doğum yapmak istediği belirlendi. 2015 yılında da devam eden bir farkındalık bu. Sezaryen ile doğum oranı ülkemizde bölgelere göre değişiyor. Ülkemizde ilk kez sezaryen ile doğum yapan hastalarımız diğer doğumlarında da sezaryeni tercih ediyor. Artan bu oranlar spastik doğan çocuklarımızın doğum oranlarını düşürmedi. Artan bu sezaryen oranları doğuma olan bakış açımızda bir problem olduğunu gösteriyor. Hepimiz samimim bir muhasebeyle Türkiye'de gebelerimiz, hekimlerimiz, bebeklerimiz ve tüm sağlık çalışanlarımız için doğumlarımızı daha güvenli hale gelmesi için çalışmalıyız. Ben katıldığım her doğumdan sonra ben doğumu bırakmalıyım diyorum. Hakikaten ben doğumun güzel enerjisinin herkes tarafından hissedilmesini arzu ediyorum. Sezaryeni doğum oranları üzerinden çok eleştirdik. Ama sezaryen çok önemli bir kurma ameliyatı. Sezaryen kaybetmekle karşı karşıya kalabileceğimiz. Pek çok bebek ve annenin kurtarılmasını sağlayan çok önemli bir kurtarma ameliyatı konuşmalarda vurgulamak istediğimiz gerekli olduğu zaman sezaryene başvurulması iyi ki bazı durumlarda sezaryen var" dedi.

        SEMA RAMAZANOĞLU: "KADIN IŞIKSIZ VE LOŞ BİR ORTAMDA DOĞUM YAPMALI"

        Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Dr. Sema Ramazanoğlu ise "Doğal sürecinde giden bir doğumda kadının kendini güvende hissetmesi, mahremiyet duygularının korunması ve kendini rahat hissettiği sakin, ışıksız ve loş bir ortamda rahat içinde olması doğal bir doğumun olmazsa olmazıdır. Bir hekim olarak kendi yöntemlerimize eleştiride bulunmak istiyorum. Şu anda ki doğumhanelerde bu kriterleri sağlamadığını görüyoruz. Kadının mahremiyeti korunamıyor. Güven duygusu oluşturulamıyor. Adeta film çekilirken bile artistlerin rahatsız olduğu spor ışıkları altında bir kadının normal fizyolojik bir sürecini yaşamasını istiyoruz. Bu insanın fıtratına ve doğasına aykırıdır. Gerekli değişiklerin ve iyileştirmelerin yapılmamasını bu yanlış algıya ve düşünce silsilesine bağlıyorum. Bu doğum koşullarının düzeltilmemesi aynı zamanda doğum, kadın ve doğacak bebekle ilgili verdiğimiz değeri ve önemi yansıtmaktadır" şeklinde belirtti.Programda Sare Davutoğlu, gebe 200 anneye doğacak çocukları için hediyeler verdi.

        İHA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ