Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Son dakika: Bakan Tunç'tan "gizli fon davası" açıklaması - Haberler

        Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, kadına yönelik şiddetle ilgili Cumhurbaşkanlığı genelgesiyle kadının beyanının yok sayıldığı tartışmalarına ilişkin, "Kadına yönelik şiddet, ailenin korunması, çocukların korunması konusunda hassasiyetimiz ortada. Bunlar bizim kırmızı çizgimiz. Oradaki bir cümleyi çarpıtmanın hiç alemi yok" dedi.

        DHA'nın haberine göre Adalet Bakanı Yılmaz Tunç, TBMM'de AK Parti'nin grup toplantısı öncesi, basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

        Bakan Tunç, kadına yönelik şiddet suçlarında kadının beyanının yok sayıldığı iddialarıyla ilgili soru üzerine, AK Parti hükümetleri döneminde, kadına şiddetin önlenmesiyle ilgili çok sayıda mevzuat düzenlemesi gerçekleştirdiklerini söyledi. Bu anlamda şiddetin önlenmesiyle ilgili idari uygulamalar da gerçekleştirdiklerini belirten Bakan Tunç, tartışılan söz konusu genelgede geçen bir cümlenin çarpıtıldığını ifade ederek, "Orada kanıta dayalı politika üretmek, nüfus bazlı saha araştırmalarından yola çıkarak, ıslak verilerle politika üretmeye yönelik bir cümle söz konusu. Yani kadına şiddet olaylarındaki hukuki delillerin tartışılmasıyla alakalı bir konu değil. Tamamen birbirinden farklı. Politika üretmek için, saha analizleri, veriler, istatistiksel durumlarla alakalı olan bir konuyu, sanki kadına yönelik şiddet olaylarında artık delillerle ilgili bir tartışma söz konusu olacak gibi, konuyu maalesef farklı bir yöne çekiyorlar. Bununla alakası söz konusu değil" dedi.

        REKLAM

        "ÇARPITMADAN İBARET"

        Bakan Tunç, kadına yönelik şiddetin önlenmesi ile ilgili olarak 6284 sayılı yasa olduğunu, bunu uygulama sürecinde de aksama olmadan, soruşturma ve yargısal süreçleri de takip ettiklerini bildirdi. Kadına yönelik şiddetin önlenmesiyle ilgili çok hassas olduklarını vurgulayan Bakan Tunç, "Muhalefetin konuları çarpıtarak, sanki kadına yönelik şiddetin önlenmesinde bir zafiyet varmış algısı oluşturmaya çalıştığını görüyoruz. Bu büyük bir haksızlık. Çarpıtmadan ibaret. Özellikle Cumhurbaşkanlığı genelgesinin tüm ayrıntılarını okuduğunuz zaman bu konuda ne derece kararlı olduğumuz, kadına yönelik şiddet, ailenin korunması, çocukların korunması konusunda hassasiyetimiz ortada. Bunlar, bizim kırmızı çizgimiz. Dolayısıyla kadınlarımızı da, çocuklarımızı da, ailemizi de koruyacak düzenlemeleri ve uygulamaları yapmaya devam edeceğiz. Oradaki bir cümleyi çarpıtmanın hiç alemi yok. O cümle kanıta dayalı politika üretmenin bir yönetişim tabiri olduğunu özellikle saha analizleri, istatiksel verilerle alakalı bir konu olduğunu herkes biliyor. Kadına şiddet olaylarındaki delillerle, oradaki cümlenin hiçbir ilgi ve alakası yok" diye konuştu.

        "YARGI SÜRECİNDE EN DOĞRU KARAR ÇIKACAKTIR"

        Bakan Tunç, gizli fon davasıyla ilgili soru üzerine, "Bu iddianamede 7 sanık var, 18 de müşteki var. Bu iddianame İstanbul 41'inci Ağır Ceza Mahkemesi'nce kabul edildi ve ilk duruşması gerçekleştirildi. İkinci duruşması da 12 Ocak 2024 tarihinde gerçekleşecek. Yargı ile alakalı bir konu. Yargı elbette ki iddiaları araştıracaktır. Bu iddialar neticesinde kimler suçlu, kimler suçsuz, bu konuda müştekiler, tanıklar, şüpheliler dinlenecektir. Yargısal süreç neticesinde en doğru karar ortaya çıkacaktır" dedi.

        DAVADA YENİ GELİŞME

        DHA'da yer alan habere göre aralarında spor dünyasının ünlü isimleri Arda Turan, Emre Belözoğlu, Fernando Muslera ve Selçuk İnan´ın da bulunduğu 18 mağdurun dolandırıldığı iddiasına ilişkin davaya, bir fonzede daha eklendi. Bankacı Seçil Erzan'ın 2 milyon 720 bin lira verip alamadığını iddia eden Mert Zeydanlı'nın ismi 19. şikayetçi olarak ana davaya girdi. Böylelikle Seçil Erzan için 15. dolandırıcılık eyleminin eklenmesiyle hakkında istenen ceza da 69 yıldan 226 yıla kadar hapis istemine çıktı.

        İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianameye göre, Denizbank 7 Nisan 2023 tarihli şikayette bulunarak Levent Büyükdere Caddesi Şube Müdürü Seçil Erzan, işadamı Bülent Çeviker'den kişisel güven ilişkisine dayanarak 2 milyon dolar parayı bir ay sonra 3 milyon dolar yapacağını söyleyerek aldı. Şube müdürüne ulaşılamaması üzerine Çeviker bankaya bu durumu bildirdi. Banka tarafından yapılan araştırmada Erzan'a ulaşılamaması üzerine suç duyurusunda bulunulduğu, sonrasında da İstanbul 41. Ağır Ceza Mahkemesi'ne 18 mağduru dolandırdığı öne sürülen Seçil Erzan ve 5 sanık ile ilgili 14 farklı eylemden dolayı dava açıldı.

        ŞİKAYETÇİ SAYISI 19'A YÜKSELDİ

        Mert Zeydanlı´nın da, özel bir fona yatırıp kâr elde etmek amacıyla şube müdürü Seçil Erzan´a 2 milyon 720 bin dolar verdiği, ancak bu zamana kadar parasını geri vermemesi nedeniyle şikayetçi olması üzerine Erzan'ın dolandırıcılık eylemi 15. eylem olarak dosyaya girdi.Bankanın önemli müşterileri arasında olduğunu ve sıklıkla şubeye gittiğini ifade eden Zeydanlı ifadesinde, Seçil Erzan'ın kendisini odasına davet ettiğini ve "Fatih Terim´in özel fonuna 2 milyon dolar yatırırsam 45 gün sonra yüzde 20 kâr alacağını, ama bu bilginin çok gizli olduğunu" söylediği anlattı. Erzan'ın söylediğine göre banka bünyesinde Fatih Terim´in özel bir fonu bulunduğu belirten Zeydanlı, "Fatih Terim´in fonunun kâr dağıtabilmesi için açıkta alan meblağı tamamlayabilirsem vadede bu kârı alabileceğimi ifade etti" diyerek bu işlemle ilgili şüphelerinin olduğunu anlayan Erzan'ın fon için kendisini teşvik ettiğini ifade etti.

        Zeydanlı, "Bu fona sadece Fatih Terim´in para yatırabildiğini ama ailesinin de fona Fatih Terim üzerinden para yatırabildiğini söyledi. Buna örnek olarak Nur Erkasap´ı gösterdi. Nur Erkasap´ın, Fatih Terim´in yıllarca asistan koçluğunu yapan Müfit Erkasap´ın eşi olduğunu söyledi. Söylediğine göre Fatih Terim ve Müfit Erkasap´ın malvarlığını eşleri Fulya Terim ve Nur Erkasap yönetiyordu. Nur Erkasap´ı aradım, kendisi ile ertesi gün şubede Seçil Erzan´ın odasında buluşmak üzere sözleştik. O sırada hemen verebileceğim nakit para miktarı 1 milyon 525 bin dolardı. Müdür Seçil Erzan bunu kabul etti, 'Bu parayı kesinlikle getirmen gerekir yoksa benim hakkımda soruşturma açarlar çünkü şimdi talimat vereceğim' dedi. Dahili telefonundan kodlu arama yaparak Fatih Terim'in fonunun tamamlandığını ve işlemin kestirilmesi talimatını verdi." dedi.

        "ÇANTA AĞIR OLDUĞUNDAN ARABAYA BEN TAŞIDIM"

        31 Ocak 2023'te şubeden para çekerek tamamladığı toplam 1 milyon 525 bin dolar para bulunan çantayı Nur Erkasap´ın huzurunda Erzan´a odasında verdiğini anlatan Zeydanlı, "İçinde 1 milyon 525 bin dolar olan bir çanta çok ağırdır, ben bile o çantayı üst kata çıkarırken zorlandım. Seçil Erzan bu paranın Fatih Terim fonuna bankanın nakit yönetim merkezinden yatırılacağını ve kendisinin oraya götürmesi gerektiğini söyledi. Çanta çok ağır olduğundan arabaya kadar benim taşımamı istedi. Erzan´ın gösterdiği arabaya götürdüm ve koydum" diye konuştu.

        Erzan'ın ertesi gün arayarak 500 bin dolar daha vermesi halinde Fatih Terim fonundan yüzde 35 kâr payı ayarlayabileceğini söylemesiyle Euro hesabını bozdurup şubedeki hesabından çekip Erzan'ın makam odasında verdiğini belirten Mert Zeydanlı, bu parayı taşımak istemediğini ofisine Nur Erkasap ile gelerek parayı alabileceğini söylediğini ve ofisine Erkasap ile gelip parayı alıp gittiğini söyledi. Zeydanlı, Erzan'ın kur korumalı mevduat hesabını da bozmasını istediğini, bunun ne eurobond'un ne de Fatih Terim fonu kadar kâr getirmeyeceğini söylediğini, ısrarlarıyla eurobond'larının bir kısmını sattığını, 300 bin doları da odasında Erzan'a verdiğini belirtti. Bu ödemenin vadesinin 10 Şubat olduğunu ancak Erzan'ın kendisini oyaladığını anlatan Zeydanlı, "14 Şubat günü geldiğinde artık şirketimin ödemesi için paraya ihtiyacım vardı. Erzan´dan ısrarla sadece 400 bin dolar alabildim ve bana para ödemiş olmanın sebep olduğu bir sahte güven duygusuyla benden tekrar 400 bin dolar istedi. Ancak o kadar nakit param yoktu. Benim Kur Korumalı Mevduat hesaplarımı da bozmamı istedi. Bozdurdum. 400 bin dolar olarak 17 Şubat'ta Levent Yeni Sülün Sokakta müdür Erzan'a verdim. Daha sonra verdiğim paranın akıbetini defalarca sordum, beni hep geçiştirdi, uzun süre oyaladı. Kendisine ulaşamayınca şubeye gittiğimde şubenin teftişten geçtiğini söylediler. Aynı gün Nur Erkasap´ı aradım, bana Erzan´ın gözaltında olduğunu söyledi. O güne kadar Erzan´ın bana anlattığı Fatih Terim fonunun gerçek olduğuna inanıyordum. Çünkü beni sözleriyle inandırdı. Sözlerinin tamamının yalan olduğu ortaya çıktı. Erzan´dan ve onu oraya müdire tayin edenlerden, kontrol ve denetlemeyenlerden, kısacası sorumlulardan şikayetçiyim. Bu ödemeler için Erzan´dan dekont, belge almadım. Yatırımcısı gizli olan bir fona dışarıdan benim yatırdığım paraya dekont verilmesi zaten mümkün olmazdı; verselerdi ben şaşırırdım. Ben paramı yoldan geçen bir şahsa kaptırmadım. Bana Erzan´ın anlattığı Fatih Terim adına kurulmuş minimum 25 milyon dolar tutarlı olması gereken özel fon olduğu ve bankanın şube müdiresi olduğu için güvendim. Toplam 2 milyon 720 bin dolar parayı elden teslim ettim, ödemeler hep banka içerisindeydi. Erzan´a bankanın markası yüzünden güvendim, kendisine güvenerek ödeme yapmadım" dedi.

        CEZA İSTEMİ 226 YILA ÇIKMIŞ OLDU

        Savcılık, Erzan hakkında "Tacir veya Şirket Yöneticisi Olan ya da Şirket Adına Hareket Eden Kişilerin Ticari Faaliyetleri Sırasında Dolandırıcılık" suçundan düzenlediği iddianameyi, ana davanın görüldüğü İstanbul 41.Ağır Ceza Mahkemesi´ne gönderdi. Mahkeme, yeni iddianamenin de hukuki irtibat nedeniyle ana dosyayla birleştirilmesine hükmetti. Böylece 18 mağdur sayısı 19'a yükselirken, Seçil Erzan için istenen ceza talebi de 69 yıldan 226 yıla kadar hapis istemine çıkmış oldu.

        ÖNERİLEN VİDEO
        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ