Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema Sylvester Stallone’nin en iyi 10 filmi
        1

        10. Kamyoncu (1978)
        (F.I.S.T.)

        1930’lu yıllarda ABD’de geçen filmde Johnny Kovak (Sylvester Stallone), haksızlığa tahammül edemeyen, kendisinin ve arkadaşlarının haklarını savunmaktan vazgeçmeyen bir işçidir. Çalıştığı yerden kovulduğunda bir sendikacının dikkatini çeker. Yeni işi, kısa ismi F.I.S.T olan sendikaya üye kaydetmektir. İşçi hakları için mücadele etmeyi seven Novak, canla başla çalışmaya başlar ve kısa sürede sahip olduğu liderlik özellikleriyle sendika içinde yükselir. Bağımsız sendika karşıtı patronlar karşısında işçileri güçlendirmeye kararlıdır ama bir süre sonra benimsediği yöntemler politikacıları rahatsız eder… Norman Jewison’un yönettiği film, ‘Temel İçgüdü’ ile şöhrete ulaşan Joe Eszterhas’ın ilk senaryosuydu. Ama o kadar uzundu ki yapımcılar elden geçirip kısaltması için Stallone’ye teslim ettiler. Jimmy Hoffa’nın hayatından esinlenen ‘F.I.S.T.’, eleştirmenler tarafından ‘orta karar’ bulunsa da bugün Stallone’nin kariyerindeki en iyi filmlerden biri olarak kabul ediliyor.

        2

        9. Gece Şahini (1981)
        (Nighthawks)

        New Yorklu iki polis, Deke DaSilva (Sylvester Stallone) ve Matthew Fox (Billy Dee Williams), şehrin anti-terör timine transfer olurlar. Avrupa’nın başına bela olan tehlikeli terörist (Rutger Hauer) ‘çalışma sahası’ olarak New York’u seçer; hedefi şehirde kaos çıkarmaktır. DaSilva ile Fox ise zamanla yarışarak onu durdurmaya çalışırlar. Ama önce onun kim olduğunu bulmak zorundadırlar… Başlangıçta ‘French Connection’ serisinin üçüncü filmi olarak düşünülen senaryo, Gene Hackman’ın projede yer almaması nedeniyle yeniden ele alınarak baştan yazılır. Prodüksiyon sorunları ve dağıtımcıların şiddet sahnelerinin çıkartılması talebi nedeniyle çekim sonrasında sıkıntılı bir dönem yaşanır. Yönetmen Bruce Malmuth’un işi bırakması üzerine Stallone, mesuliyeti üstlenip filme son halini verir.

        3

        8. Ölüm Yarışı 2000 (1975)
        (Death Race 2000)

        Stallone’nin, ‘Rocky’den önce oynadığı önemli filmlerden biri… Film, otomobil, hız, şiddet ve yarış tutkusunun bir araya geldiği düşük bütçeli distopik bir bilimkurgu olarak planlanır. Ama zaman içinde bir kült filme dönüşür. Film, totaliter rejim altındaki ABD’de geçer. İktidar kitleleri oyalamak ve mutlu etmek için, otomobil yarışı formunda yeni bir ulusal spor icat eder. Yarışın amacı birinci gelmek değil, mümkün olduğunca çok kişiyi öldürmektir… Favori, David Carradine’ın canlandırdığı Frankenstein’dir. Bu arada, demokrasi yanlısı rejim karşıtları yarışı sabote etmek için ellerinden geleni yaparlar. Stallone, Paul Bartel’in yönettiği filmde, yarışçılardan biri olan Chicago’lu gangster Joe "Machine Gun" Viterbo’yu oynar.

        4

        7. Creed II (2018)

        ‘Rocky IV’ (1985) filminde Apollo Creed’i ringde öldüren Rus boksör Ivan Drago (Dolph Lundgren), Moskova’da Rocky tarafından nakavt edilmesinin ardından ülkesinde gözden düşmüştür. İçinde beslediği büyük öfkeyle oğlu Viktor Drago’yu (Florian Munteanu) boksör olarak yetiştirir ve yıllar sonra Rocky’ye bu kez antrenör olarak meydan okur. Oğlunun, Rocky’nin çalıştırdığı şampiyon Adonis Creed’le (Michael B. Jordan) karşılaşmasını ister. Rocky karşı olsa da Adonis babasının intikamını almak için maçı kabul eder. Genç Drago'nun daha maç başlamadan birkaç adım önde olduğunu hissederiz. Alt sınıftan gelen, yoksul, hırslı bir boksördür ve ringde bütün kalbiyle dövüşür. Öfkenin verdiği güçle atar yumruklarını... Creed ise kafası karışık bir durumdadır. İntikam almak için çıkar ringe ama intikam hissi onu motive etmez. Tam aksine, korkutur... “Creed II”, Adonis Creed için bir olgunlaşma hikâyesi... İlk filmde boksun hayatının anlamı olduğunu keşfetmişti, burada ise gerçek bir boksör olmayı öğreniyor.

        5

        6. Rocky 2 (1979)

        İlk filmin büyük başarısının ardından Stallone, Rocky Balboa’nın hikâyesini sürdürmeye kararlıdır. Tek başına yazdığı yeni senaryosunu yapımcılara teslim etmekte gecikmez. İlk filmin yönetmeni John G. Avildsen, iş yoğunluğu nedeniyle yapımcıların teklifini geri çevirince Stallone yönetmenliğe talip olur. Yönettiği ilk film ‘Paradise Alley’nin gişelerdeki başarısızlığı, yapımcıların kafasında soru işaretine yol açsa da Stallone’nin isteğini kabul ederler… İlk filmin bittiği noktada başlayan ve iki boksörü aynı hastanede buluşturan ‘Rocky 2’, maçı kazansa da sonuçtan hiç memnun olmayan Apollo Creed’in rövanş teklifinin ardından yaşanan gelişmeleri anlatır. Rocky, emekli olduğunu söyleyerek teklifi geri çevirir. Eşi Adrian da Rocky’nin gözündeki sorunlar nedeniyle bu kararı destekler. Ama kazandığı paraları kaybeden Rocky maddi sorunlar nedeniyle Creed’in karşısına çıkmayı kabul eder. Gişelerde 200 milyon dolar hasılat yapan ‘Rocky 2’ 1979’un en çok iş yapan üçüncü filmi olur.

        6

        5. İlk Kan (1982)
        (First Blood)

        David Morrell’in 1972’de yayımlanan aynı adlı romanından sinemaya uyarlanan filmde Vietnam travmasını henüz aşamamış yorgun bir asker olarak gelir karşımıza John Rambo. Ziyaret ettiği küçük kentte önyargılı zalim bir şerif ve onun adamlarının kendisine insan muamelesi yapmaması üzerine olaylar kontrolden çıkar. Polisler kime bulaştıklarının farkında değillerdir. Karşılarında, yakalanması çok güç mükemmel bir asker vardır… Stallone’nin de senaryo yazarları arasında yer aldığı filmi Ted Kotcheff yönetir. İlk gösterime girdiğinde çok olumlu eleştiriler almaz ama yıllar içinde Rambo serisinin en iyi filmi olarak kabul edilir.

        7

        4. Güçlüler Bölgesi (1997)
        (Cop Land)

        Stallone 1970’li yıllarda geçen filmde, New Jersey’deki bir banliyö mahallesinin şerifi Freddy Heflin rolünde karşımıza gelir. Heflin’in mahallede yaşayan bir grup New Yorklu polisle arası çok iyidir. Harvey Keitel, Ray Liotta ve Robert De Niro gibi oyuncular tarafından canlandırılan bu polisler, temiz ve dürüst kanun adamları değillerdir. Tezgahlarını öylesine iyi kurmuşlardır ki polis teşkilatının ‘İç İşleri’ departmanı dahi onlara dokunamaz. Heflin de onları korur ve İç İşleri’ne aleyhlerinde kullanılabilecek herhangi bir bilgi vermeyi reddeder. Afrika kökenli iki masum gencin devriye bir polis tarafından öldürülmesi ve örtbas edilmesiyle başlayan olaylar sonucunda Heflin, teşkilat içindeki büyük yozlaşmanın boyutlarını keşfetmeye başlar… James Mangold’un yönettiği film, genelde olumlu eleştiriler alır ve gişelerde yapımcılarını mutlu edecek sonuçlara ulaşır.

        8

        3. Rocky Balboa (2006)

        Altıncı Rocky filmi... Serinin en iyilerinden biri. İlkinden 30 yıl sonra gösterime giren film, artık emekli olmuş Rocky'nin son bir maç için ringlere dönüşü üzerine kurulu... Adrian'ın kaybının acısını hâlâ atlatamayan Rocky, küçük bir İtalyan restoranı işletmekte, müşterilere anılarını anlatmaktadır. Bir televizyon kanalı, Rocky ile ağır siklet dünya boks şampiyonu Mason “The Line” Dixon'ı (Antonio Tarver) sanal ortamda karşılaştırır. Bilgisayardaki maçı Rocky kazanınca, menajerler ikisini gerçek bir maçta karşı karşıya getirmek için harekete geçer... Senaryoyu yazan ve yönetmenliği üstlenen Stallone, ilk filmin ruhunu, havasıjnı yeniden yakalıyor; spor filmiyle dramı başarıyla buluşturuyor.

        9

        2. Creed: Efsanenin Doğuşu (2015)
        (Creed)

        ‘Rocky evreni’nin yedinci, ‘Creed serisi’nin ise ilk filmi... Hikâyenin yeni kahramanı Rocky'nin rakibi ve dostu Apollo Creed'in gayri meşru oğlu Adonis Creed (Michael B. Jordan)... Apollo'nun dul eşi tarafından büyütülen Adonis, geleceği parlak iyi eğitimli, varlıklı bir genç ama ringlerde dövüşmekten vazgeçemiyor... Boks tutkusunun kökeninde ıslahevinde geçirdiği yılların acısı ve babasız büyümenin öfkesi var. Boks hayatında ona yardımcı olacak kişi ise elbette Rocky Balboa... “Creed” klişeleri ve aşırı duygusallığı ihmal etmeyen ama hiçbir anında vasat olmayan bir film. Ryan Coogler'ın yönetmenliği de mükemmel.

        10

        Rocky (1976)

        Rocky Balboa efsanesini başlatan film... Rocky, kendi halinde, yalnız yaşayan bir boksördür. Kariyeri hiçbir zaman çok iyi gitmemiştir. Sıradan bir boksör olarak tanınır... ‘İtalyan Aygırı’ olarak anılması nedeniyle Dünya Ağır Siklet Boks Şampiyonu Apollo Creed tarafından rakip olarak seçilir. Creed öylesine güçlüdür ki, çoğu kişi bu maçın sadece bir şov olacağını düşünür. Rocky de zaten kazanmak için değil rezil olmamak için çıkacaktır ringe. Tek hedefi serseri değil, boksör olduğunu ispat etmektir. Motivasyonunu ise sevdiği kadın Adrian’dan (Talia Shire) alır. Serinin John G. Avildsen tarafından yönetilen ilk filmi hüzünlü, romantik ve aynı zamanda heyecan verici... Stallone, oyunculuğuyla kalbimize dokunmayı başarıyor.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ