Trabzonspor - Beşiktaş maçı yazar yorumları

BİLAL MEŞE: LARIN'LE BU SEZON YÜRÜMEZ

İki takımın kadrosuna baktığımız zaman, gidenler var, ama yerleri doldu mu, işte burası tartışılır. Özellikle Sörloth, Sosa ve Novak’ın yerleri boş, Trabzon onları arıyor! Beşiktaş’ın kadro derinliği malum, böylesi tabloda kontrollü ve de savunma ağırlıklı oynamasını hiç ama hiç yadırgamadım. Çünkü Kartal’ın kadro olarak o kadar mazereti var ki, hangisini sıralasak? En büyük sıkıntısı, golcüsü yok, Larin’le bu sezon yürümez, ancak alternatif olur! Diyeceksiniz ki, Trabzonspor ne yaptı, koca 45 dakikada? Yüklendi, yüklendi, pas trafiğini yükseltti, pozisyon üretme adına sıfır çekti! Düşünün koca bir ilk yarıda kaleye atılan tek şut, o da gol oldu. Taylor Boyd, 29’da uzaktan kaleyi yokladı, Hüseyin’in kafasını sıyıran top, filelerle buluştu. Dememiz o ki, tek şut gol oluyorsa ki, öyle varın ilk yarıdaki futbolun kalitesini siz düşünün! Bir yanda kaliteli futbol diğer yanda gol bekliyoruz... Eee ikisi bazen bir arada olmuyor, tıpkı dünkü mücadele gibi!

Bu oyunda ‘özgüven’ ve ‘moral’ çok önemlidir, bunu da ancak golle taçlandırabilirsiniz. Dorukhan, Lens ve Umut hamleleri Kartal’ı ayağa kaldıran bir başka faktör idi. Eee VAR’da Cüneyt Çakır gibi bir tecrübe var. Topsuz alanda Atiba’ya yapılan hareketi iyi süzdü, VAR devreye girdi, Şansalan izledi, penaltı noktasını gösterdi. Atışı Mensah gole çevirdi, farkı ikiye çıkardı. Buna bir de çift sarıdan 63’de kızaran Flavio’yu eklersek, skor tabelasının Kartal lehine olması doğaldır. Lens’i beğenmeyenler olabilir, oyuna girdi, bir dakika sonra farkı üçe çıkardı, duyurulur! Abdülkadir Ömür’ün 86’da attığı gole ne demeli arkadaş! Welinton ve kaleci Ersin, ikisi de hatalı! Efendim, Kartal’ın eksiği-gediği, mazereti çok, ama formasının bir ağırlığı var. İçinde kim olursa, olsun farketmez. Eee Sergen Yalçın faktörünü de unutmayalım.

ATİLLA GÖKÇE: MAÇ ÇOK GÜZEL AKTI

Sezona kırık dökük, yarım yamalak transferle giren, kadrosunda henüz uyum sağlayamayan Beşiktaş, Trabzon’da değerinden çok şey kaybetmiş büyük maçı, büyük bir başarıyla kazandı. Yiğidin hakkı yiğide! Önce Sörloth macerası… Gol Kralı Norveçli oğlumuzun (!) Leipzig’e kaçma niyetiyle ortadan kaybolması. İki gün önce de Sergen Yalçın’ın Covid-19 testinin pozitif çıkması. Zaten ilk haftaların kararsız, dengesiz, natamam transfer ortamında maçın cilası bile vurulmamışken seyircisiz bir karanlığa yuvarlandı top... Sergen Yalçın, öğrendim ki, maçı yanında kimse olmadan evde izleme kararı almış. Dahası, “Murat’a (Şahin) hiç karışmayacağım” demiş, ”Sahada değilim. Murat Hoca’nın gördüğünü göremem. O yüzden susacağım. Ama çok ekstrem bir şey olursa, söylerim...” Sanırım uzun süre sustu Sergen Hoca… Maç o kadar güzel aktı ki Murat Hoca, oyuncu değişikliklerini isabetle yaptı, bağırıp çağırmadan, kararsızlık göstermeden, sakin sakin kürek çeken kayıkçı gibi ulaştı kıyıya!

Beşiktaş’ta Hasiç de Boyd da hücum etkinliğinden çok savunma disipliniyle oynama gayretindeydi. Savunmada Welinton, Abdülkadir’in golünde Ersin’le birlikte hata yapsa da baştan sona mücadeleyi bırakmayan anlayışıyla göz doldurdu. Beklediğim Oğuzhan’ı göremedim. Sakatlanıp çıktı, geçmiş olsun. Yerine giren Dorukhan daha etkindi. Beşiktaş’ta oyunun lideri Atiba’ydı. Boyd’un beklenenden fazlasıyla attığı golde pozisyona katkısı vardı. Sonradan Flavio’nun yaptığı penaltı ile beklediği ödülü aldı. Önce Mensah’ın penaltısı... Sonra Dorukhan’ın asistiyle Lens’in golü... (Bu da vicdan not : Alacağın olsun e mi Sörloth!)

GÜNTEKİN ONAY: 4 TRANSFER ŞART

Siyah beyazlıların disiplinli ve sabırlı oyunu 3 puanı getiren başlıca faktördü. Trabzonspor bu kadar eksik Beşiktaş karşısında pozisyon dahi üretemezken bu kadroyla sezona hiç hazır olmadığını adeta haykırdı. Siyah beyazlılar önemli bir 3 puanı aldı ancak en az 4 kaliteli oyuncu transferi gerektiği gerçeğini gözardı etmemeli. İlerleyen haftalarda dominant oynaması gereken favori çıktığı maçlarda bu kadro kesinlikle yetersiz kalır.

Yeni transferler Welinton ve N’Sakala PAOK maçına oranla daha derli toplu göründüler. Özellikle N’Sakala savunmada kusursuza yakın bir futbol ortaya koydu. Mensah hareketli ve etkiliydi. Hasic, yetenekli ancak zamana ihtiyacı var. Bu kadar önemli oyuncuların takımdan ayrılmasına rağmen kadro zafiyetiyle sezona başlayan Beşiktaş önemli bir galibiyet elde etti. Kırmızı kart ve penaltı maçın dönüm noktasıydı. Siyah beyazlı ekip bu skora aldanmamalı. Birer santrfor, stoper, orta saha ve kanat forvet oyuncusuna ihtiyacı var. Ayrıca takımın en yaratıcı oyuncusu Ljajic’ten de verim almanın yolu bulunmalı. Genç kaleci Ersin, iyi bir maç çıkarttı ancak çok hatalı bir gol yedi. Nazar boncuğu olsun, öğrenmeye devam.

TOLGA ZENGİN: SENELERDİR NECİP SAĞ BEK!

Trabzonspor’da Sosa, Novak, Pereira şeklinde adların olması fazlaca değişik bir imaj oluşturuyor. Gole kadar değişik bir Trabzonspor var. Golden sonrasında ise başka. Geçen seneki pas oyununu oynamaya çalıştı Trabzonspor. Sörloth yoktu ve pozisyonlara giremedi. Ama golden sonrasında yüksek top atmaya başladılar. Sörloth elinde yok. Ekuban’ı arkaya top attığında kullanabilirsin. Trabzonspor’da orta saha geride kaldı. Beşiktaş’ta oyuna sonradan giren oyuncular da etkiliydi. Lens’in durumu belirsizdi fakat skoru çevirebilecek oyunculardan bir tanesiydi. Bu galibiyet kim bilir onun adına da iyi olabilir.

Beşiktaş’ın da forvete ihtiyacı var. Beşiktaş’ta ne olursa olsun emek harcamalar yapılmıştır. Alternatifleri vardır. 1-2 hafta içerisinde açıklanabilir. Geçirme de basit iş değil. Beşiktaş sağ beke oyuncu alabilir. Senelerdir Necip oynuyor sağ bek. Ljajic’i kazanabilirlerse o da bir transferdir. Bir kanat oyuncusu alınabilir alternatif olarak. Ljajic de sağ açıkta oynayabiliyor. Beşiktaş için işler birazcık daha planlı. Bence daha kolay geçireceklerdir bu dönemi.

ERMAN TOROĞLU: YANDI GÜLÜM KETEN HELVA OLURSUN

Trabzonspor 10 kişi kalınca tamamen stop etti. Beşiktaş istediği gibi oynadı. Kaleci genç, iyi gözüküyor diyorlar da maç 3-0 olmasaydı ne olurdu? O hata için ne denirdi? Kalecinin yaptığı hatadan sonra arkasında başka adam yok. Yandı gülüm keten helva olursun! Oğuzhan çıkıp, Dorukhan girince orta saha biraz hareketlendi.

Geçen sene Sörloth yarım takımdı. Herkes onu kullandı, onun üzerine bindiler ve gittiler. Bu sene de yük orta sahada 'akıllı bıdık'a binmiş. Abdülkadir Ömür de nereye kadar mücadele edebilir? Trabzonspor "Eksiğim var" diyebilir ama takım havası kaybolmuş. Sahaya 11 kişi çıkıyorsun, iyi oynamayabilirsin. Olabilir… Ama bu kadar kötü mücadele edersen bunun bir sebebi vardır. Trabzonspor takımının bu kadar kötü mücadele etmeye hakkı yoktur.

AHMET ÇAKAR: SIRADAN BİR ANADOLU TAKIMI GİBİ

Trabzonspor, Sörloth, Novak ve Sosa gibi omurgasını kaybedince sıradan bir Anadolu takımına dönmüş. Gafil avlandılar. Yerlerine aldıkları adamlar asla gidenleri dolduramayacak. İlk yarı aslında gol olmayacaktı ama Hüseyin yüzünden gol oldu. Kaleye atılan sert şutlarda defansın birinci görevi şutu kesmektir. Ama riskli hamle kaleciyi kontrpiyede bırakır, nitekim de öyle oldu. Hüseyin kafasını sokmasa Uğurcan büyük ihtimal şutu çıkarırdı. Maçın bittiği nokta ise hakemin verdiği basit penaltı. Çünkü sadece iki fark olmuyor, aynı zamanda bu penaltıyla da Trabzonspor 10 kişi kalıyordu. Ondan sonra zaten her şey bitiverdi.

Gelelim Beşiktaş'a... Önemli galibiyet ama Beşiktaş rakip kaleye gidemiyor. Kanat bekleri hücumda etkisiz. Santrforlar asla Beşiktaş'ın santrforu değil. Burak'ı arayacaklar. Sonuçta dün gece skor ne olursa olsun Trabzon da kazansaydı aynı şeyleri söylerdim. Dün gece olan görüntü her iki takımın da bırak şampiyonluktan ilk üçten bile uzakta olduğunun izlenimini verdi. Gelelim hakeme... VAR yardımıyla penaltı verdi. Hem de bu penaltıyla Trabzonlu bir oyuncuyu attı. Olayda sarılma var. Atiba kendini kurtarırken yere bırakıyor. Eğer bu penaltıysa dünyada oynanan her maçta her kornerde mutlaka penaltı var. Böyle bir penaltıyı vermek hakemliğe ihanettir.

LEMİ ÇELİK: YARDIMCININ YARDIMCISI HOCA OLMAZ

Beşiktaş çok oyuncu kaybetmesine rağmen taktik ve oyun disiplini olarak mükemmeldi. Top rakibe geçince mükemmel şekilde topun arkasına geçip takım savunması yaptılar. Trabzonsporlu forvetlere hem boş alan bırakmadılar hem orta sahada yapmış oldukları baskı ile pas alışverişlerini kestiler. Özellikle Abdülkadir-Nwakaeme ve Ekuban arasındaki iletişimi kesince Trabzonspor'un dominant yönü olan hücum gücü otomatikman etkisiz hale getirilmiş oldu. Beşiktaş taraftarını bu maç yanıltmasın, takım hala eksik. Bu takım şampiyonluğa oynayamaz.

Maalesef Trabzonspor taraftarı yönetim adına büyük bir hayal kırıklığı yaşıyor. Sörloth, Novak ve Sosa gibi oyuncuları elinde tutamayıp gönderdi. Sörloth sürecini çok iyi yönetemedi. Takımda hala bir lider ve kaptan eksikliği var. Acilen Abdülkadir Ömür kaptan olmalı. Bir takımda yardımcının yardımcısı hoca olmaz. Takımı yabancılar ve yerliler diye bölen parçalayan Newton, maalesef yetersiz. Geçen yıl Hüseyin hocanın ayağını kaydırmak için yaptıklarını unutmayalım. Bu yüzden Trabzonpor'dan bir şey olmaz. Bu yüzden Trabzonspor yönetiminin varlığından da söz edemeyiz.

OKTAY DERELİOĞLU: TRABZON HİÇ HAZIR DEĞİL

Herkesin çok zor geçmesini beklediği bir derbi maçıydı. İki takım da kazanmak istiyordu. Ve neler yapabilecekleri bilinmediği için merakla beklenen bir derbiydi. Trabzonspor'u hiç hazır görmedim. Beşiktaş çok iyi bir oyun ortaya koymadı belki ama dakikalar ilerledikçe derbiyi forse ettiler. Trabzon'un pas organizasyonunu beğenmedim. Paslarla adam eksiltemediler. Tyler Boyd'un golünde kaleci Uğurcan'ın yapabileceği bir şey yoktu. Atttığı şut Trabzonlu oyuncunun da kafasına çarpınca top yükseklik kazandı ve kalecinin uzanamayacağı köşeye gitti.

Derbinin kırılma anı ise Beşiktaş'ın kazandığı penaltıydı. Beşiktaş hem farkı 2'ye çıkardı hem de Trabzon 10 kişi kaldı. Trabzonspor demoralize oldukça Beşiktaş'ın işi daha da kolaylaştı. İki takımdan daha hazır ve iyi olan kazandı. Lige derbiyle başlamak Beşiktaş için ayrı bir moral nedeni oldu. Ama iki takımında eksikleri var. Bu kesin.