Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Yaşam HT Pazar ‘1 sakallı alana 1 bıyıklı hediye!’

        Gizem Sevinç SELVİ/ GAZETE HABERTÜRK-PAZAR

        Geçenlerde bizim ekipten Melik Demirel kederle dikiliyor. Nedenini sordum. “Bonus saçlı erkeklere kampanya başlamış” dedi. “Ne güzel, tıraşın ucuza gelir” dedim. “Yok, öyle değil” dedi. “Kampanyayı yapan bir online flört sitesi. Hedef kitlesi kadınlar ve ‘Fırsat bu fırsat: Tüm bonusları elden çıkarıyoruz’ diyorlar.” Alınmış. Melik’in kederi, kadınların yıllardır çektiklerini bile unutturdu. “Kimmiş bakalım şu cadılar?” diye bir hışım girdim siteye. Meğer; yemek, çiçek, böcek derken kaşla göz arasında nur topu gibi bir “ErkekSepeti”miz olmuş! Kazak alır gibi istenen boy ve bedende erkek seçilen bir site... Mizahi, ilginç sloganlarıyla kadınların “müşteri”, erkeklerin “mamul” olduğu bir online tanışma süpermarketi gibi. Araştırdıkça ardından bakın neler neler çıktı...

        Burası aslında 2007 sonunda Fransa’da açılan ve kısa sürede meşhur olan online tanışma sitesi AdopteUnMec’in Türkiye uzantısı. Florent Steiner ve Manuel Conejo adlı iki Fransız tarafından kurulan mecra her ne kadar kadından yana, erkeği metalalaştırıyor hatta biraz küçümsüyormuş gibi görünse de neticede bildiğimiz online tanışma platformlarından pek farkı yok. Yani tüm o “Seç beğen al” mantığı kadının gözünü boyamaktan öteye gitmiyor. Yine de “anında teslimat”, “indirimli seçenekler”, “kızıllarda damping” gibi öneriler insana “Eee etme bulma dünyası” diye içten içe sayıklatmıyor diyemem. Bunun üzerine ajanlık yapmaya karar verip neymiş ne değilmiş diye siteye girdim.

        TÜM BONUSLARI ELDEN ÇIKARIYORUZ

        Ve bir şok daha: Siteye girer girmez fırsat kuponlarıyla baş başa kalıyorsunuz. “Fırsat bu fırsat: Tüm bonusları elden çıkarıyoruz”lar, “Özel kampanya: Ayıcık! İpeksi bir yumuşaklık”lar havada uçuyor! Melik’in kederleneceği kadar var! Önce üye olmamız lazım tabii. Başlangıçta 2 seçenek sunuluyor: Kadınsanız “Ben bir müşteriyim” seçeneğine, erkekseniz “Ben bir ürünüm” seçeneğine tıklıyorsunuz. Yok arkadaş; burada online flört falan değil, erkeklere karşı aleni “operasyon” yapılıyor. Klasik aşamaları geçerek siteye üye olduktan sonra başladım kendimi tanıtmaya: Sigara içiyor muyum, çilli miyim, piercing’im var mı? Belli ki bunlar site için ayırt edici özellikler. Başta “Müşterinin kendini tanıttığı görülmüş şey mi?” diye şikâyet etsem de devam ettim. Ardından sıra geldi ne giydiğime, ne yiyip ne içtiğime. “Underground”dan “fashionista”ya, geniş bir yelpazede stilinizi tanımlayabiliyorsunuz. Neticede tarzımın “salaşlolita” olduğunun ortaya çıkması, benim için de dev bir sürpriz oldu! Sonra yeme alışkanlıkları geliyor; mesela vejetaryen misiniz, pesketaryen misiniz, yoksa bulduğunuzu yer misiniz? Biraz İtalyan mutfağı biraz kebap derken böyle olacağı belliydi; hop geçiyoruz yatak odasına. Yatak alışkanlıkları: String mi giyersin boxer mı? Ben değil site soruyor aman ha! “Yahu istediğimi giyerim, hadi ürünleri görelim” dediğinizi duyar gibiyim ama sorular bitmek bilmiyor. Nelerden tahrik olduğunuz, yatakta neleri sevdiğiniz, kahvaltıdan hoşlanıp hoşlanmadığınız gibi mühim detaylar es geçilmemiş. Parfümler, tatlı dokunuşlar, soymalar, soyulmalar... Devam... ‘BU

        ARAMAYLA İLGİLİ HİÇBİR SONUÇ BULUNAMADI!’

        Sonunda nihayet beni geçip “ürünlere” gelebildik. Bu aşamada site sizden aradığınız erkeğin özelliklerini sıralamanızı istiyor. Boyu bosu, yaşı, kilosu, rengi... 120 cm’den 220 cm’ye kadar yolunuz var. “Nasılsa makara, olmuşken uzun olsun” diyerek 180- 200 aralığını işaretliyorum. Yapılı, fit, gerektiği kadar sakallı, kumral derken sıra geldi stile! Yine skalamız oldukça geniş, “sörfçü”den “altın kolye/beyaz çorap”a, “nerd”den “geek”e ciddi bir “ürün” çeşitliliğiyle karşı karşıyayız. Sonunda “azimli, sportmen, utangaç, sosyal, görmüş geçirmiş” seçeneklerini işaretledikten sonra büyük umutlarla “Aramayı başlat”a tıkladım ama ne göreyim: “Bu aramayla ilgili hiçbir sonuç bulunamadı!”

        Tam “İşte modern kadın niye yalnız gör. Piyasada adam yokmuş işte şekerim” diye söylenmeye başlayacaktım ki sitenin henüz beta aşamasında olduğunu öğrendim. Yani kullanıcı sayısı kısıtlı. Temmuzda faaliyete geçmiş gibi görünse de eylül ayında tüm işlevleriyle kullanıma açılacakmış. Sonuçta şimdilik rövanşist hanımlara terapi kabilinden yürüyor. Yani siz önünüzü kış tutun, yaz çıkarsa bahtınıza!

        FIRINDAN YENİ ÇIKANLAR

        Kriterlerime uygun bir beyefendi bulamadığım için vazgeçtiğimi düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. “Deneyim deneyimdir” diyerek hemen “Fırından yeni çıkanlar” linkine tıkladım ve aramaya başladım. Zararsız gibi görünse de işin güvenlik kısmı var, zira online flörtün en büyük handikapı “Nasıl güveneceksin; sapık mıdır, hırsız mıdır?” oluyor bir süre sonra. Ardından gözüme çarpan eli yüzü düzgün bir arkadaşı “rezerve etmeye” karar verdim. Adı X olsun. Birini rezerve ettiğinizde ona şöyle bir mesaj gidiyor:

        “Merhaba X,

        Gizemsevincs’nin aklını çeldin ve kendisi seni 24 saatliğine rezerve etmek istiyor. Hadi yine iyisin! Bu talebi kabul edersen 24 saat boyunca diğer tatlı bayanlara tılsım göndermen mümkün olmayacak. Ancak bu şekilde Gizemsevincs’yi daha yakından tanıma şansını yakalayacaksın. Daha sonra ne olur; biz bilemeyiz...

        Ne dersin, yakışıklı?

        Rezervasyon beklemede.”

        Bir “tatlı bayan”lığımız eksikti. Neyse... “Şimdi eğer X de razı olursa, 24 saatliğine profilinde istediğim gibi at koşturacağım, mesajlaşacağım” derken mesaj geldi: “Rezerveni kabul etmeli miyim?:)”, 3 saniye sonra yeni mesaj: “Ettimmm:)”. Ama “rezerveni” değil “rezervasyonunu” denir sayın abicim; Fransız patentli bir sitede affedilmeyecek bir hata olması gerekmez miydi bunun? Alo Paris, arkadaş derhal elensin!

        FRANSIZ VERİSYONUNA 12 MİLYON ÜYE

        AdopteUnMec’e her gün 7 bin yeni üye katılıyor.

        Sitenin Facebook sayfası 200 bin beğeni almış.

        10 milyonu Fransa’da olmak üzere tüm dünyada 12 milyon AdopteUnMec üyesi var.

        Üyelerin yüzde 85’i 18-35 yaş arasında. n Siteye üye olan kadın-erkek oranı birbirine eşit, yani yüzde 50-50.

        DİKKAT! PROFİLLERİN 3’TE 1’İ YALAN!

        Online flört meselelerine dair acı gerçeklerden de bahsetmeliyim. İşte bu konudaki istatistikler: n Michigan State Üniversitesi’nin araştırmasına göre online ortamda tanışıp evlenen çiftlerin boşanma oranı, yüz yüze tanışıp evlenenlerin 3 katı. n Online flört sitelerine üye olan kişilerin 3’te 1’i profilinde yanlış bilgiler paylaşıyor. n Amerikalıların yüzde 29’u, online flört sitelerinde takılanları “loser” olarak niteliyor. n Online flört sitelerinde tanışıp buluşmaya karar verenlerin 3’te 1’i buluşmaya gitmiyor. n Bu sitelerde tanışmak her şeye rağmen hâlâ güvenli sayılmıyor. Öyle ki güvenli online flört için uyarıların bulunduğu getsafeonline.com gibi siteler bile mevcut. Bu platformlarda, online flört sırasında güvende olmanız ve olası tacizlerden korunmanız için yapmanız gerekenler sıralanıyor, öneriler veriliyor. n Bu önerilerden bazıları şöyle: -Buluşmaya gittiğinizden birilerini mutlaka haberdar edin. -Kimsenin evinde buluşmayı kabul etmeyin. -İçeceğinizi masada bırakıp ayrılmayın. -Kalabalık yerlerde buluşmaya özen gösterin. -Rahatsızlık hissettiğiniz.

        UMUTLU TÜRK ERKEKLERİ

        2009 yapımı “He’s Just Not That Into You” (Erkekler Ne Söyler, Kadınlar Ne Anlar) filmini hatırlarsınız. Hani şu kadrosunda Scarlett Johansson’dan Jennifer Connely’ye, Ben Affleck’ten Bradley Cooper’a “yok yok” olan ve kadınların ömürleri boyunca kaçtığı ne kadar gerçek varsa bir çırpıda yüzlerine vuran film! Kısaca “Eğer gerçekten seninle olmak isteseydi seni arardı” diyen, “Arkadaşlığımızı bozmak istemiyor”, “Kötü bir ilişkiden çıkmış”, “Benden çekiniyor”, “Belki de aramayı unuttu” gibi çaresiz kadın bahanelerine son noktayı koyan film. Evet, sizi aramıyor mu? Bunun bir tek nedeni var: Sizinle ilgilenmiyor!

        Peki neyle ilgileniyor? Toplumsal statüleri üç aşağı beş yukarı yüzyıllardır belli olan erkeklerin, modern dünyada yeni şartlar ve baskılarla karşılaştıkça rahatları kaçmaya başladı. Bu da neyi neden yaptıklarını, ne dediklerini, ama aslında ne istediklerini anlamayı zorlaştırıyor.

        Mesela günümüzde orta yaşlı bir erkekten beklenebilecek neler var; atletik bir vücut, şişkin bir cüzdan ve yanında iyi bir kalp mi? “Yanımda erkek var” dedirtecek kadar maço, “tereddütsüz çocuk bakacak” kadar düşünceli mi? Büyük ihtimalle hepsi. Oysa ekonomik şartlar tüm dünyada iş bulmayı ve o işte kalmayı daha zor hale getirdi. Erkeklerin ailelerine hem yeterince para sağlaması hem de onlarla yakından ilgilenmesi aslında neredeyse imkânsız oldu. Dahası, kültürel değişiklikler erkeklerin kimi filmlerde gördükleri -genellikle George Clooney tarafından canlandırılan!- hayatlara ulaşmak için çok çabalamalarını ve bunun için de -ayrıca- daha bakımlı olmalarını gerektiriyor. Artık erkeklik zor zanaat arkadaş! Nereden mi biliyoruz? İşte bir araştırma:

        Birkaç yıl önce Discovery Channel, 15 ülkeden yaşları 25 ile 39 arasında değişen 12 binden fazla erkekle, erkeklik tanımının geçirdiği evrim üzerine bir araştırma yaptı. Sonuçta 21. yüzyıl erkeğinin modern zamanlarda kendisinden beklenenlerden bir “harman” yapmanın gerilimini yaşadığı ortaya çıktı. Araştırmaya göre bu yüzyılda genç erkeklerin yaşamları sosyal, kültürel ve siyasi nedenlerle daha karmaşık hale geldi. Buna paralel olarak modern çağın ihtiyaçlarına uygun bir şekilde işte, evde ve genel olarak hayatta erkeklik modelini yeniden biçimlendirdiler. EMEA Bölgesi Araştırma Direktörü Claire O’Connor, araştırmanın Türkiye ayağında, telefon ve internet aracılığıyla 500 örnekle görüşüldüğünü söylüyor. Değerlendirmeye alınan iller İstanbul, Ankara, İzmir, Konya, Adana, Antalya, Gaziantep ve Samsun. Sonuç, genç Türk erkeklerinin modern hayatın sunduğu çok sayıdaki değişikliğe ve karmaşıklığa direnmediğini gösteriyor. Şaşırdınız mı? İnanın canım, işte yorgun gündemde beklediğiniz iyi haber!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ