Akşener CHP'yi "kirli pazarlık" ile hedef aldı
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, Ankara Gölbaşı'nda esnaf gezisinde vatandaşlarla bir araya geldi. Ardından Keçiören'de gerçekleştirilen iftar programında önemli açıklamalarda bulundu. Akşener, "Pazarlıkların en çirkini Ankara'da oldu" dedi. Akşener, Mansur Yavaş'ın CHP Genel Merkezi'nin "ev kölesi" olduğunu söyledi. Ekrem İmamoğlu'nun hapis cezası almasının ardından Saraçhane'ye giden ilk isim olduğunu hatırlatan Akşener, "Ama heyhat, hepsinin teker teker hainlik ettiği de biz olduk, İYİ Parti oldu" dedi.
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, yerel seçime iki gün kala tüm vekillerini ile Ankara’daki adaylarının olduğu programda yaptığı konuşmada, CHP ile İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu ve ABB Başkanı Mansur Yavaş'ı hedef aldı.
Ankara Keçiören'de düzenlenen iftar programında konuşan Akşener, Mansur Yavaş'ın 2019'da yeniden adaylığı için yanında durduklarını belirterek, "Muhittin Böcek'in ayağını kaydırmak isteyenlerin karşısında bir tek biz vardık. 2022 yılında Ekrem İmamoğlu'na hapis cezası haberini aldığımda Saraçhane'ye koşan bir tek biz vardık. Ama heyhat, bugün geldiğimiz noktada aldığımız karara saygı göstermek yerine hepsinin teker teker hainlik ettiği de biz olduk" dedi.
Akşener'in konuşmasından satırbaşları ise şöyle;
“HIRSIZ İÇERDEN OLUNCA KAPI KİLİT TUTMUYORMUŞ…”
Meral Akşener Türk siyasetinin önemli dönemeçlerinde iktidara karşı verdikleri mücadeleleri hatırlattığı ve 2023 Genel Seçimlerinde vatandaşların sesini dikkate alan ve duyuran tek siyasi partinin İYİ Parti olduğuna dikkat çektiği konuşmasında; “Memleketimize bu ucube sistemi getirenler 2010 yılında hukuk devletine saldırdıklarında en önde itiraz eden bizdik! 2017 yılında demokrasimize saldırdıklarında en önde “hayır” diyen de, Türkiye’mizi hızla tahrip eden bu gidişata “dur” demek için aslanlar gibi İYİ Parti’yi kuran da bizdik! 2018 yılında İYİ Parti’nin menfaatleriyle Türkiye’nin menfaatleri arasında kaldığımızda Türkiye’yi seçen bizdik! 2019 yılında milletimizin iradesine saldırdıklarında milletimizin kararının arkasında duran da, herkes koltuklarının tadını çıkarırken 3 buçuk yıl boyunca Anadolu’yu karış karış gezen de bizdik! Nitekim 2023 yılında milletimizin sesi bastırıldığında en önde o sesi cesurca haykıran da Türkiye’yi bu ucube sistemden kurtarmak için kazanmayı samimiyetle isteyen de yine bir tek bizdik! Ama gelin görün ki “Hırsız içerden olunca kapı kilit tutmuyormuş…” Her şeyden önce koltuğunu düşünenlerle hiçbir yere varılamıyormuş. İstanbul’u, Ankara’yı, Adana’yı, Antalya’yı kazanmak Türkiye’yi kazanmaya yetmiyormuş. Velhasıl “Ceketimi assam seçilir.” diyenlerle “Kola kutusunu koysam seçilir.” diyenler arasında hiçbir fark olmadığı için bunca yıldır hiçbir başarı da sağlanamıyormuş…” ifadelerini kullandı.
“ALDIĞIMIZ KARARA SAYGI GÖSTERMEK YERİNE HERKESİN TEKER TEKER HAİNLİK ETTİĞİ DE MAALESEF BİZ OLDUK, İYİ PARTİ OLDU!”
Geçtiğimiz süreçte Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun her haksızlığa uğradıklarında İYİ Parti olarak yanlarında olduklarını ancak buna karşılık bugün hepsinden ihanet gördüklerini ifade eden Akşener; “Biz her dönemde zorbalığa ve zorbalara karşı duranlar olduk. Milletimizin istikbaline kastedenlerle mücadele etmek için her türlü feragati her türlü fedakarlığı yapanlar olduk. Bir yerde haksızlık gördüğümüz vakit kim olduğuna bakmaksızın hakkı savunanlar, haksızlığa uğrayanların yanında kaya gibi duranlar olduk. O nedenledir ki 2019 yılında Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş istifayı bastığı, CHP’den yeniden aday olması engellendiğinde yanında biz vardık! 2020 yılında Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in hastalığını fırsat bilip ayağını kaydırmak isteyenlerin karşısında bir tek biz vardık! 2022 yılında İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hapis cezası haberini aldığında Saraçhane’ye koşan bir tek biz vardık! Ama heyhat, bugün geldiğimiz noktada aldığımız karara saygı göstermek yerine hepsinin teker teker hainlik ettiği de maalesef biz olduk, İYİ Parti oldu!... Bakın, ne güzel diyor rahmetli Ozan Arif; ‘Ah ah ne insanlar tanıdım hey! Hep hikâye dram çıktı. Kime dedim ağır bir şey, tarttım baktım gram çıktı… Kimi ateş duman tütmez. Gövde sağlam güç-müç yetmez. Gelgelelim iflah etmez. Mayasında verem çıktı.’” dedi.
“DÜNÜN MAĞDURLARI, MAALESEF BUGÜNÜN ZORBALARI OLDULAR…”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener bugüne kadar olduğu gibi bugün de haksızlığın karşısında olduklarını hatırlattığı konuşmasında; “Evet bir zamanlar haksızlığa uğradıklarında yanına koştuğumuz dünün mağdurları, maalesef bugünün zorbaları oldular. Biz onlardan saygı bekledik, onlar bizi parya gördü. Biz onlardan ahlak bekledik, onlar bize her türlü ahlaksızlığı yaptı. Muhteremlerin dalına bastığımız anda takkeler düştü, keller göründü, her türlü çirkinlik ortaya saçıldı. Varsın, olsun… Biz hâlâ haksızlığın karşısındayız! Biz hâlâ zorbaların karşısındayız! Biz hâlâ vesayetin karşısındayız! Çünkü biz dün neredeysek bugün de hâlâ oradayız! Biz bugün de dürüstlükten bahsedip riyakarlığın külliyatını yazanların karşısındayız! Biz bugün de millete sadakatten bahsedip ihaneti yol bilenlerin karşısındayız! Biz bugün de adaletten bahsedip, hakka girenlerin karşısındayız! Biz bugün de demokrasiden hürriyetten bahsedip en küçük eleştiride sansüre sarılanların, zülfü yare dokununca küfür kıyamet düz gidenlerin karşısındayız!” ifadelerini kullandı.
“CHP’NİN KİRLİ PAZARLIKLARINA, İFTİRALARINA, OPERASYONLARINA KARŞI DA ELBETTE YILMADAN MÜCADELE EDECEĞİZ.”
Meral Akşener Ak Parti’nin devlet kaynaklarını, CHP’nin ise belediye kaynaklarını seçim finansmanı olarak kullanmasına karşı olduklarını vurgulayarak; “Nasıl ki AK Parti’nin besleyip büyüttüğü yandaş medyaya karşıysak Özgür Özel’in deyimiyle “emekleriyle var ettikleri” yoldaş medyaya da, Saraçhane medyasına da karşıyız! Nasıl ki AK Parti’nin devletimizin kaynaklarını seçim finansmanı olarak kullanmasını eleştiriyorsak CHP’nin belediye kaynaklarıyla seçim finanse etmesini de, bir büyükşehrin seçim bütçesinin 500 milyon lira olmasını da, bir ilçe belediyesinin seçime 250 milyon lira harcamasını da elbette eleştireceğiz. Nasıl ki AK Parti’nin siyasi dümenlerine ayak oyunlarına operasyonlarına karşı yılmadan mücadele ediyorsak CHP’nin kirli pazarlıklarına, iftiralarına, operasyonlarına karşı da elbette yılmadan mücadele edeceğiz.” şeklinde konuştu.
“12 AY ÖNCE GÖRMEK İSTEYİP DE GÖREMEDİĞİMİZ BU CÜRETE, BU ÖZGÜVENE, BU CESARETE ŞAŞIRDIM!”
Geçtiğimiz günlerde bir tartışma programına katılan Mansur Yavaş’ın Ankara’da İYİ Parti’den istifa edenlerle çalıştıklarını açıklamasına yönelik konuşan Meral Akşener; “Seçimlere hür ve müstakil girme kararı aldığımızdan beri Antalya’daki belediye meclis üyelerimiz istifa ettirildi. İstanbul’daki belediye meclis üyelerimiz, CHP’den liste garantisiyle istifa ettirildi. Ama pazarlıkların en çirkini nerede oldu biliyor musunuz? Burada, Ankara’da oldu. Hatta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş, geçenlerde çıktığı bir televizyon programında kendi ağzıyla olanı biteni bir de itiraf etti. Partimizden istifa ettirdiği il başkanının, ilçe başkanlarının, Ankara teşkilat mensuplarımızın şu anda kendisiyle çalıştığını söyledi. İzleyince vallahi şaşırdım. Ama yanlış anlaşılmasın, biz bunları zaten biliyorduk… Ben bunu alenen televizyonda itiraf etmesine şaşırdım. Yani ben bu pişkinliğe şaşırdım. Böyle bir ahlaksızlıkla böbürlenen bu şuursuzluğa şaşırdım. Bundan daha 12 ay önce görmek isteyip de maalesef göremediğimiz bu cürete, bu özgüvene, bu cesarete şaşırdım!” ifadelerini kullandı.
“MANSUR YAVAŞ ARTIK CHP GENEL MERKEZİ’NİN EV KÖLESİ OLMUŞTUR…”
Amerikalı insan hakları savunucusu Malcolm X’in sözlerine atıfla, Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Mansur Yavaş’ın İYİ Parti’ye yönelik tavrını eleştiren Meral Akşener; “Malcolm X der ki; “Tarihte iki tür köle vardır: bunlardan biri ev kölesidir, diğeriyse tarla kölesidir… Ev kölesi, efendisine yakın yaşayan köledir. Efendisinin evinde, çatı arasında veya bodrumda yaşar. Efendisi gibi giyinir, efendisinin kullanılmış giysilerini giyer, efendisinden artanları yer. Ve efendisini efendisinin kendisinden bile çok sever…” Hatta ünlü yönetmen Tarantino da Cango filminde iradesini sahibinin iradesine tamamen teslim eden, diğer köleleri hor görüp aşağılayan, kraldan çok kralcı olmanın adeta vücut bulmuş hali olan “Ev kölesi Stephen” isimli karakter ile Malcolm X’in bu sözlerine atıfta bulunur… İşte bugün geldiğimiz noktada Mansur Yavaş da tam olarak budur. O artık CHP Genel Merkezi’nin ev kölesi olmuştur… O nedenle de İYİ Parti’ye gelince aslan kesilen bu arkadaşımızın mevzubahis CHP olduğunda dün olduğu gibi bugün de munis ve itaatkâr bir tutum sergilemesi fevkalade doğaldır.” şeklinde konuştu.
“TAŞ MEDRESELİLER; İYİ PARTİ OLARAK BİZİM ONURUMUZDUR, GURURUMUZDUR.”
Meral Akşener, konuşmasının devamında Taş Medreselilerin yaşadıklarını anlatarak; “Bilmeyenler için hatırlatayım; Taş Medreseliler, zulme boyun eğmeyenlerdir! Taş Medreseliler; canlı canlı saçları yakılan, teker teker parmakları ezilen, bıyıkları kerpetenle yolunan ama şikâyet etmeyenlerdir! Taş Medreseliler hiçbir şart ve koşulda devletine karşı hainlik etmeyenlerdir! Taş Medreseliler ranza telleriyle işkence edilirken “Kanım aksa da zafer İslam’ın.” diyenlerdir! İşte bu yüzden de bugün çıkıp bize ahkam kesen çiftlik muhafazakarlarından da, tatlı su milliyetçilerinden de, ılıman iklim demokratlarından da Taş Medreselilere vefa beklemiyoruz. Taş Medreseliler; İYİ Parti olarak bizim onurumuzdur, gururumuzdur. Kimsenin onlara saygısızlık etmesine izin vermeyeceğiz. Kimsenin onurumuzu çiğnemesine izin vermeyeceğiz. Kula kulluk yapan korkakların da, teröriste “kılavuz” olan şuursuzların da, ihale ihale büyüyen küçük adamların da; milliyetçiliğe sırtını dayayıp Ankaralı kardeşlerimizi kandırmasına razı gelmeyeceğiz! Bu saatten sonra hiç kimsenin sırtımızdan meşruiyet devşirmesine de asla müsaade etmeyeceğiz!“ ifadelerini kullandı.
“LAFA GELİNCE ‘MUHALEFETE MUHALEFET ETMEMLER’ AMA GERÇEKLER ‘ANASININ BALKONU’…”
İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener; Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Özgür Özel’in Ordu’da, Edirne’de ve Balıkesir’de sarf ettiği sözlere değinerek cevap verdi; “Biz sadece milletimize güvendiğimiz ve sadece milletimize kazandırmak istediğimiz için 81 il ve ilçelerimizdeki adaylarımızı tek tek açıkladık. Ama bu süreçte bile “Şurada aday gösterirseniz Ak Parti kazanır ha.” dediler. Geçmişi eğip büktüler, utanmadan sözde jestler istediler. “Taban İttifakı” dediler, “Türkiye İttifakı” dediler, İYİ Parti’ye gönül verenleri resmen maraba yerine koymaya kalktılar. Tüm bu kepazelik sonunda bitti derken bu sefer de Cumhuriyet Halk Parti Genel Başkanı Özgür Özel çıkıp bize yönelik garip garip talep, tespit ve iddialarda bulunmaya başladı. Ve geldiğimiz noktada artık işi iyice yüzsüzlüğe döktüler… Mesela kendisi Ordu’da Ak Parti’yle rekabet ettiğimiz ve önde götürdüğümüz yarışta adayımız Enver Yılmaz Bey için Cumhuriyet Halk Partililere dönüp “Ak Parti kazanır diye Enver Yılmaz’a oy veren CHP’li partisine ihanet eder.” dedi. Ama aynı Özgür Özel Edirne’deki anketlerde önde giden adayımız Hamdi Sedefçi Bey’in de üçüncü sırada olan CHP adayının lehine çekilmesini istedi. Neden? Çünkü Ak Parti kazanırmış… Bununla da yetinmedi Balıkesir adayımız Turhan Çömez’i geri çekmediğimiz için beni “vicdansız ve insafsız” Turhan kardeşimi de “A-ka-peli” ilan etti. Yaa… Şaka gibi ama gerçek. Lafa gelince “baba ocağı”, “kaynayan çorba” edebiyatı ama gerçekler “Akapeli”… Lafa gelince “canın sağolsunlar”, “muhalefete muhalefet etmemler” ama gerçekler “anasının balkonu”… Bu tarz size de bir yerlerden tanıdık geliyor mu? Bu arkadaş seçimlere kadar bizi terörist, çapulcu ve marjinal de ilan ederse şaşırmayın. Sonra ruh ikizi deyince kızıyorlar. Gerçekten ibretlik…”
“BU CİDDİYETSİZLİK, BU ŞIMARIKLIK, BU YILIŞIKLIK CUMHURİYET HALK PARTİSİ’Nİ YÖNETENLERE HİÇ AMA HİÇ YAKIŞMIYOR.”
Meral Akşener konuşmasına şu sözlerle devam etti; “Kimse merak etmesin. Turhan kardeşim de, ben de; bu nobranlığın orijinaline pabuç bırakmamışız, ucuz ve seviyesiz bir taklidine de elbette pabuç bırakmayız. Ama bu ciddiyetsizlik, bu şımarıklık, bu yılışıklık Cumhuriyet Halk Partisi gibi bu memleketin bir büyük değerini yönetenlere hiç ama hiç yakışmıyor. “Biz Cumhuriyeti kuran partiyiz.” diye ortalıkta gezip “ben adayımı seçtiremiyorum siz adayınızı çekin.” demek ne demektir? Kardeşim siz siyasetçi değil misiniz? Siz ana muhalefet partisi değil misiniz? Hatta her fırsatta “tek muhalefet biziz” dercesine afra tafra yapan da siz değil misiniz? Bu nasıl bir basiretsizliktir? Bu nasıl bir lakaytlıktır? Bu nasıl bir yapışkanlıktır? Gidin, çalışın, çabalayın. Siyaset yapın; çözümlerinizi, projelerinizi anlatın. Adaylarınız için gidin milletten oy isteyin. Bir zahmet bizi de artık rahat bırakın!”
“BEN ARTIK CHP YÖNETİCİLERİNİN YÜZÜME “ABLA” DEYİP; SONRA YOLDAŞ MEDYALARINDA BANA VE PARTİME KÜFÜR KIYAMET SÖVDÜRMELERİNDEN GERÇEKTEN SIKILDIM.”
CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in “Ben Meral Hanım’a abla derim.” sözüne de karşılık veren Meral Akşener; “Bir de çıkmış utanmadan “Ben Meral Hanım’a abla derim.” diyor. Bu da artık iyice moda oldu. İşi düşen, işine gelen hemen “abla” edebiyatına sarılıyor. Ama ben artık CHP yöneticilerinin yüzüme “abla” deyip sonra yoldaş medyalarında bana ve partime küfür kıyamet sövdürmelerinden gerçekten sıkıldım. İYİ Partililere CHP’ye kazandırdığı sürece “iyi insanlar” deyip, kendi yolumuzda yürüdüğümüzde “bunlar A-ka-peli”, “bunlar faşist”, “bunlar sağcı” diye saldırmalarından artık bıktım. Ez cümle beni, partimi ve bizi destekleyen vatandaşlarımızı sürekli CHP’ye bir şeyler kazandırmak zorunda olan paryalar olarak görme şımarıklığından da artık usandım. O nedenle demeyin kardeşim! Bana abla, mabla demeyin! Çünkü sizin bana vıcık vıcık bir riyakarlıkla abla demeniz; beni samimiyetle ablası, annesi, kardeşi gören milletimize de; bu çetin yolu benimle birlikte yürüyen dava arkadaşlarıma da, yapılan tüm ahlaksızlıklara benimle birlikte göğüs geren İYİ Partili gerçek kardeşlerime de yapılmış koca bir hakarettir!” dedi.
“İKTİDAR VE ANA MUHALEFET RESMEN EL ELE VERİP SİYASETİ BIRAKTILAR, İŞİ İYİCE SİMSARLIĞA DÖKTÜLER.”
Meral Akşener; İYİ Parti olarak vefasızlıkla, nankörlükle, ihanetlerle sınandıklarını ifade ederek; “İktidar ve ana muhalefet resmen el ele verip siyaseti bıraktılar, işi iyice simsarlığa döktüler. Vizyonları, projeleri yarıştırmak yerine ayakkabı kutularıyla valizleri, tapularla villaları yarıştırmaya başladılar. Kadrolarını, çözümlerini konuşmak yerine; açık arttırmalı açılımların, kent uzlaşılı listelerin hesabına düştüler. Hâlbuki siyaset; milletine, memleketine faydalı iş yapabilmektir. Milletinin derdini dert edinmek, mutluluğuyla mutlu olabilmektir. Milletin gösterdiği istikamete yürümek, milletin teveccühüne mazhar olabilmek için durmadan çalışmaktır. Milletin sesini duymak, duyurmak gerektiği yerde de en gür sesle haykırmaktır! O nedenledir ki Türk siyasetinde açtığımız kutlu yolda bugün önemli bir dönemeçteyiz. Türkiye’nin geleceği için kritik bir süreçteyiz. Şunu bilmenizi isterim ki aynı İYİ Parti’yi kurduğumuz günkü gibi Cumhuriyetimizin yeni yüzyılını şekillendirecek hayati bir eşikteyiz.” şeklinde konuştu.