Soylu, Anadolu Ajansı'nın Global İletişim Ortağı olduğu, Gaziantep’te düzenlenmesi planlanan ancak yeni tip koronavirüs (Kovid-19) nedeniyle ertelenen, dünyanın en geniş kapsamlı tematik film festivalinin çevrim içi olarak düzenlenen toplantısının açılışında, yaşanılan yerler, inançlar ve diller farklı olsa da bütün insanlığın aynı göç hikayesinin çocukları olduğunu anlattı.
"Farklı anlatsak bile aslında hepimiz aynı hikayenin çocuklarıyız." diyen Soylu, şöyle devam etti:
"Kurtuluşa yolculuğun ortak hikayesi, Nuh'un Gemisi'nin yolcularıyız. Hazreti Adem'in göç edip geldiği şu yeryüzünde ölümsüzlüğü arayan Gılgamış'ın, Nuh tufanından sağ kurtulan Utnapiştim ile Gaziantep Karkamış'ta buluşması gibi biz de bugün başka bir göç hikayesiyle, aynı topraklarda buluşuyoruz. Yaşadığımız yerler farklı, inançlarımız farklı dillerimiz farklı ama hepimiz aynı hikayenin aynı göç hikayesinin çocuklarıyız. Hayatın her anında, medeniyetin her yanında göçten izler var. Habeş'ten Yemen'e, oradan Şam'a ulaşan kahve, İstanbul'da Mısır Çarşısı'na ulaştıktan sonra Avrupa'ya giderken ismi artık Türk kahvesidir. Avrupalı dostlarımız, Türk kahvesini de keyifle içiyorlar ve bildiğimiz kadarıyla Türk mutfağını da çok sevdiler. Eşsiz çizgileri ve romantizmiyle İspanya'daki El Hamra Sarayı, Doğu ve Batı arasındaki ilişkinin simgesi Bosna'daki Mostar Köprüsü, Venedik'teki Türk Hanı, Halep kebabı, Şam tatlısı, Musul aşı, ana gibi yar Bağdat gibi diyar olmaz. Acem Şahı, Halep Müftüsü, Aynaroz Kadısı, Yemen Türküsü, Bağdat Türküsü... Bu hikayeden bize kalan, ağzımızda ne kadar lezzet, dilimizde ne kadar söz, mazimizde ne kadar çok birliktelik var. Kolay değil, kah Doğu'dan Batı'ya, kah Batı'dan Doğu'ya binlerce yıldır gidip gelmişiz. Ticaret yapmışız, gelin almış damat vermişiz. Yalan yok, bazen kavga da etmişiz ama en nihayetinde aynı havayı koklamış, aynı suyu içmiş, aynı hikayeyi anlatmışız."
Son yıllarda göçün hep dramlarının, trajedilerinin, sıkıntı ve göz yaşlarının konuşulduğunu, göçün hep olduğunu ama artık göçün güzelliklerinin de konuşulması gerektiğini vurgulayan Süleyman Soylu, "Bugün göç var. Göç aslında hep var. Dilde var, zihinde var, kültürde var, sözde, sevgide var. Binlerce yıldır göç eden insanlığa kapılarını kapatmayı, kimseyi görmemeyi, kimseyi duymamayı öğütlüyoruz, galiba hata yapıyoruz. Artık göçün güzelliklerini, hayatlarımıza katkılarını konuşmanın, göçün ruhunu hatırlamanın zamanı geldi." ifadelerini kullandı.
Göçün duygusunu, sanatını, insanları nasıl kaynaştırdığını, medeniyetleri nasıl zenginleştirdiğini anlatmanın zamanının geldiğini söyleyen Soylu, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İyi bir mühendisin, iyi bir doktorun, iyi bir sanatçının, becerikli bir işçinin, belki de yeni aşkların hayatımıza katacaklarına odaklanmanın zamanı geldi. Kendi gerçeğimizden korkmamanın, insanlığa inanmanın zamanı geldi. İşte böyle düşündük ve dedik ki madem göç var madem binlerce yıldır var ve madem hayatlarımıza katkısı var, o zaman göçün dramlarını ve acılarını bir kenara koyup göçün güzelliklerini, kültüre, sanata katkısını yine sanatla söyleyelim, sanatla anlatalım istedik ve Uluslararası Göç Filmleri Festivali'ni düzenledik. Düşündük ki madem Gılgamış'ın geldiği Karkamış Türkiye'de, mademki Nuh'un Gemisi bizim dağımızdadır. Mademki Roma'nın 'Yedi Göçer'i bu diyardadır, mademki göçün hikayesi Asya'dan, Afrika'dan ve Orta Doğu'dan gelerek Türkiye'de buluştu, o zaman 'ilk adımı buradan atalım' dedik."
(Sürecek)
Haberturk.com ekibi olarak Türkiye’de ve dünyada yaşanan ve haber değeri taşıyan her türlü gelişmeyi sizlere en hızlı, en objektif ve en doyurucu şekilde ulaştırmak için çalışıyoruz. Yoğun gündem içerisinde sunduğumuz haberlerimizle ve olaylarla ilgili eleştiri, görüş, yorumlarınız bizler için çok önemli. Fakat karşılıklı saygı ve yasalara uygunluk çerçevesinde oluşturduğumuz yorum platformlarında daha sağlıklı bir tartışma ortamını temin etmek amacıyla ortaya koyduğumuz bazı yorum ve moderasyon kurallarımıza dikkatinizi çekmek istiyoruz.
Sayfamızda Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına ve evrensel insan haklarına aykırı yorumlar onaylanmaz ve silinir. Okurlarımız tarafından yapılan yorumların, (yorum yapan diğer okurlarımıza yönelik yorumlar da dahil olmak üzere) kişilere, ülkelere, topluluklara, sosyal sınıflara ırk, cinsiyet, din, dil başta olmak üzere ayrımcılık unsurları taşıması durumunda yorum editörlerimiz yorumları onaylamayacaktır ve yorumlar silinecektir. Onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisinde aşağılama, nefret söylemi, küfür, hakaret, kadın ve çocuk istismarı, hayvanlara yönelik şiddet söylemi içeren yorumlar da yer almaktadır. Suçu ve suçluyu övmek, Türkiye Cumhuriyeti yasalarına göre suçtur. Bu nedenle bu tarz okur yorumları da doğal olarak Haberturk.com yorum sayfalarında yer almayacaktır.
Ayrıca Haberturk.com yorum sayfalarında Türkiye Cumhuriyeti mahkemelerinde doğruluğu ispat edilemeyecek iddia, itham ve karalama içeren, halkın tamamını veya bir bölümünü kin ve düşmanlığa tahrik eden, provokatif yorumlar da yapılamaz.
Yorumlarda markaların ticari itibarını zedeleyici, karalayıcı ve herhangi bir şekilde ticari zarara yol açabilecek yorumlar onaylanmayacak ve silinecektir. Aynı şekilde bir markaya yönelik promosyon veya reklam amaçlı yorumlar da onaylanmayacak ve silinecek yorumlar kategorisindedir. Başka hiçbir siteden alınan linkler Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında paylaşılan tüm yorumların yasal sorumluluğu yorumu yapan okura aittir ve Haberturk.com bunlardan sorumlu tutulamaz.
Haberturk.com yorum sayfalarında yorum yapan her okur, yukarıda belirtilen kuralları, sitemizde yayınlanan Kullanım Koşulları’nı ve Gizlilik Sözleşmesi’ni peşinen okumuş ve kabul etmiş sayılır.
Bizlerle ve diğer okurlarımızla yorum kurallarına uygun yorumlarınızı, görüşlerinizi yasalar, saygı, nezaket, birlikte yaşama kuralları ve insan haklarına uygun şekilde paylaştığınız için teşekkür ederiz.