'Bir Ses Yunus Bir Nefes Hacı Bektaş' konserleriyle sona erdi

İstanbul 3. Uluslararası Halk Müzikleri Festivali, dünya müziğinin ünlü isimlerinden Hindi Zahra, Filistin'den barış elçisi Le Trio Joubran ile Türkiye'den Şefika Kutluer, Ender Balkır, Oğuz Aksaç ve Resul Dindar'ı ağırladı. Festivalde ayrıca Oktay Yılmaz tarafından 'Bağlama Yapım Atölyesi' ile Nilşah Ağaoğlu ve Feridun Obul'un danışmanlığında hazırlanan ‘Altı Bin Yılın Sesi' isimli Anadolu'da yaşamış enstrümanlardan oluşan bir sergi yer aldı.

Türkiye'nin tek halk müzikleri festivali olan İstanbul 3. Uluslararası Halk Müzikleri Festivali, Sanat Hayattır Derneği tarafından Kültür ve Turizm Bakanlığı, İstanbul Valiliği, Beyoğlu Belediyesi katkılarıyla 11- 13 Kasım tarihlerinde Atatürk Kültür Merkezi'nde gerçekleşti. Sanat yönetmenliğini Yavuz Bingöl'ün yaptığı festivalin bu yılki yabancı konukları Hindi Zahra, Le Trio Joubran ve Azerin olurken Türkiye'den de Sabahat Akkiraz, Yavuz Bingöl, Sibel Can, Kubat, Şefika Kutluer katıldı. Festival kapsamında Ender Balkır, Oğuz Aksaç ve Resul Dindar; İstanbul Üniversitesi, İstanbul Teknik Üniversitesi ve Yıldız Teknik Üniversitesi'nde öğrencilere ücretsiz olarak konser verdi.

İstanbul 3. Halk Müzikleri Festivali, Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen ilk festival olma özelliği ile de dikkatleri çekiyor.

Festivalin açılışını 11 Kasım Perşembe akşamı dünyaca ünlü Fas asıllı Fransız sanatçı Hindi Zahra ile Yavuz Bingöl yaptı. Fas asıllı Fransız sanatçı Hindi Zahra pandemi sonrasında ilk konserini İstanbul'da verdi. Bu nedenle çok heyecanlı olduğunu belirten Zahra, İstanbullularla buluştuğu için de ayrıca çok mutlu olduğunu ifade etti. Sanatçı konserinde onu dünyaya tanıtan ‘Beautiful Tango'nun yanı sıra ‘Handmade' ve ‘Homeland' isimli albümlerinden sevilen şarkılarını seslendirdi. Yavuz Bingöl ise artık birer klasik olmuş albümlerinden dillere ve gönüllere yerleşmiş şarkılarını orkestrası eşliğinde seslendirdi.

Dünyaya geleneksel Filistin müziğini tanıtan Joubran kardeşler ise 12 Kasım Cuma akşamı AKM'de eşsiz bir konser verdi. Le Trio Joubran olarak sahneye çıkan udi kardeşlere 3 kişilik bir orkestra da eşlik etti. Ud ve Arap lavtasının en büyük virtüözlerinden olarak gösterilen Joubran kardeşler enstrümanlarını kendi ruhlarının sesi ve bedenlerinin çarpan kalbi olarak ifade ederek: "Konserimizi barış için verdik" dediler. Paris Olympia'dan New York Carnegie Hall'a uzanan farklı konser salonlarında binlerce kişiye konser veren Le Trio Joubran AKM'de unutulmayacak bir geceye imza attı. Işıklarla mistik bir atmosfer yaratılan gecede çok sayıda İstanbul'da yaşayan Fransız ve Filistinli de katıldı.

Festivalin ikinci gününde yine dünyaca ünlü flüt sanatçısı Şefika Kutluer akustik bir konser verdi. Kutluer'e Fuad İbrahimova şefliğinde Bakü Oda Orkestrası eşlik etti.

Azerbaycan'ı temsilen festivale katılan Azerin 13 Kasım Cumartesi akşamı AKM'de bir konser verdi. Türkiye'de de çok sevilen Azerin benzersiz sesi ile şarkılara hayat verdi. Sanatçıyı izlemeye çok sayıda Azeri ve Türki Cumhuriyeti vatandaşı geldi.

Bu yıl Cumhurbaşkanlığı genelgesi ile Türkiye'de, UNESCO tarafından da dünyada anma yılı ilan edilen Hacı Bektaş Veli ile yine Anadolu kültürünün büyük ismi Yunus Emre özel proje konseri ile sahneye taşındı. Yavuz Bingöl'ün sanat yönetmenliğinde hazırlanan 'Bir Ses Yunus Bir Nefes Hacı Bektaş' konserinde Bingöl, Sabahat Akkiraz, Sibel Can ve Kubat aynı sahneyi sırayla paylaştı. Şef Eray İnal'ın yönetimindeki 54 kişilik orkestra ile sahneye çıkan sanatçılar ilk kez AKM'de konser verdi. Hacı Bektaş Veli ve Yunus Emre'nin dizelerinden oluşan şarkıların seslendirildiği konserde Sibel Can, 'Ben Yürürüm Yane Yane', 'Sordum Sarı Çiçeğe', 'Sana Geldim Hacı Bektaşı Veli', Sabahat Akkiraz, 'Hararet Nardadır', 'Benim Adım Dertli Dolap', Kubat, 'Yunus'u Gördüm', 'O Dost Bize Gelmez İse' ile Yavuz Bingöl ise 'Dağlar ile Taşlar ile' ve 'Erenler İçin'i gibi eserleri yorumladı.

Kubat, yeni AKM'de ilk kez çıkmanın heyecanı ile "Öncelikle AKM'de yıllar sonra tekrar bulunduğum için çok mutluyum. Uluslararası arenada bizi temsil edecek çok kaliteli bir sahneye kavuştuk. Cumhurbaşkanlığı ve UNESCO tarafından bu yılın Yunus Emre ve Hacı Bektaş Yılı olarak ilan edilmesi nedeniyle bu proje ayrıca çok anlamı. Bu konserin benim için diğer anlamı ise Yunus Emre'nin 'O Dost Bize Gelmez İse' ve Aşık Yoksul Derviş'in Hacı Bektaş ve Yunus Emre'ye ithafen yazdığı ‘Yunus'u Gördüm' isimli şiirlerinden yaptığım bestelerimi yorumlamış olmam. ‘Yunus'u Gördüm'ü bu proje için besteledim ve ilk kez bu gece yorumladım.

Festivalin ziyaretçilerini fuayede bekleyen bir sürprizi vardı. Kars'tan gelen geleneksel Aşıklar sazları ile üç gün boyunca çalıp söylediler. Spontane bir biçimde çalıp okuyan Gültekin Bulut, Sabri Yokuş ve Mustafa Karadaş dinleyicilerine hoş anlar yaşattı.

Festival kapsamında ayrıca AKM fuayesinde Anadolu'nun müzik dünyasına armağan ettiği enstrümanların yer aldığı bir sergi ve bu sergi kapsamında bağlama yapım atölyesi gerçekleştirildi. Bağlama yapım atölyesi saz sanatçısı Oktay Yılmaz tarafından, 'Altı Bin Yılın Sesi' sergisi ise Nilşah Ağaoğlu ve Feridun Obul tarafından hazırlandı. Festival boyunca ilgi ile çok sayıda ziyaretçi tarafından gezilen 'Altı Bin Yılın Sesi' sergisi Anadolu'ya ses ve renk vermiş binlerce yıllık enstrümanların orijinal ve replikalarından oluşuyordu.

Halk müziğinin, kültürümüzün en önemli bileşenlerinden olduğu savıyla yola koyulan İstanbul 3. Uluslararası Halk Müzikleri Festivali bu alanda kalıcılığı hedefleyerek sanatseverlerle buluştu. Sanat Hayattır Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Bingöl, Kültür ve Turizm Bakanlığı katkılarıyla bu yıl da müzikseverler için anlamlı bir festival hazırladıklarını ifade ederek: "Üç sene önce yola çıkarken belirttiğim gibi ülkemizin halk müziği konusunda kalıcı çalışmalara ihtiyacı var. Bu yıl da bu hassasiyetle festivalimizi oluşturmak için çok çalıştık. Her yıl bir öncekinden daha zenginleşen programı ile toplumun her katmanı için içeriklerle dolu festivali izleyicilerine emanet ediyoruz" dedi.