Çığır açacak teknoloji! Türk bilim insanı Canan Dağdeviren 12 milyon kişiyi hayatta tutacak
Türk bilim insanı Prof. Dr. Canan Dağdeviren'in meme kanserini erken teşhis eden elektronik sütyen buluşunun hayata geçmesinde sona yaklaşılıyor. Çığır açıcı olarak değerlendirilen bu teknoloji ile her yıl 12 milyon kişinin yaşamının kurtulacağı öngörülüyor. Aynı teknoloji ile ABD özelinde meme kanseri harcamalarında yıllık 16 milyar dolar tasarruf sağlanacağını söyleyen Dağdeviren'in iki arzusu var. Ürünlerinin erişilebilir olabilmesi için ihtiyaç duydukları parayı sağlamak ve büyük şirket ile hükûmetlerin kadın sağlığı üzerine daha fazla fon ayırıp bu alanda çalışan insan sayısını artırmaları konusuna dikkat çekmek. Canan Dağdeviren'le ilgili merak edilenlerin yanıtı Haberturk.com Sağlık Yazarı Ceyda Erenoğlu'nun özel röportajında
ABONE OL"Dünyaca ünlü Türk bilim insanları kimdir" diye merak edip araştırırsanız Cahit Arf, Hulusi Behçet, Oktay Sinanoğlu, Aziz Sancar gibi isimlerin yanında Canan Dağdeviren adına da rastlayacaksınız. Ödüllere doymayışı ve durmayışı boşuna değil. Eğer bilim dünyasına katkı sağlamasındaki bu hızı olumsuz algılayacak olsaydık "Biri onu durdursun (!)" dememiz gerekirdi. Oysa isteğimiz hiç durmaması. Durmasın ki yeni keşiflerle insanlığa katkı sağlamayı sürdürsün. Durmasın ki erkekler liginde bir kadın olarak başardıklarıyla kızlarımız için ilham kaynağı olsun. Durmasın ki bizi gururlandırmaya devam etsin. Tanımayanlar, adını duymuş olsalar da çalışmalarını bilmeyenler, hayranı olanlar, daha fazla tanımak isteyenler aşağıdaki satırlarda okuyacaklarından sonra onu daha çok sevecekler.
Bilime olan ilgisi taş hayranlığıyla başlamış. En çok da çakıl taşlarına hayranmış. Taşı parçalayıp içinde atomu bulmaya çalışan küçük bir çocukken bile bunun imkânsız olduğunu söyleyenlere inanmazmış. Bu merakını fark eden ailesinin kendisini desteklemesi en büyük şansı olmuş. Ev hanımı bir anne ve muhasebeci bir babanın kızı Canan Dağdeviren. Evin en büyük çocuğu olarak büyümüş. Kendisinden küçük iki erkek kardeşi olmasına karşın aile içinde pozitif ayrımcılık gördüğünü düşündüğü anlar olmuş. Ailesinin desteğini sağlamada kendi payının da hafife alınmaması gerektiğine inanıyor. Çok soru soran, kolay ikna olmayan, üstelemekten vazgeçmeyen bir çocuk olunca anne babası da kızlarını ciddiye almak zorunda kalmış. Dünyanın dikkatini çekip milyonları ilgilendiren buluşlara imza atmasını en çok “Neden” sorusunun peşinde koşmasına borçlu olduğunu düşünüyor. Çocukluğunda, ailece gittikleri pikniklerde babasının bulduğu taşları birbirine sürttüğünde çıkan elektriğin de, yaprakların mevsimlere göre renk değiştirmesinin de nedeni onun için merak konusuymuş.