Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Dünya Diğer KKTC'de gizli fuhuş dosyası

        Pelin ŞAHİN - HT GAZETE / YAZI DİSİZİ

        HER yıl 300 bini bulan nüfusunun 2 katı turisti ağırlayan ve yıllık turizm girdisi 450 milyon doları (780 milyon TL) bulan yavru vatan KKTC’de, bu turizm girdisinin yaklaşık 13 milyon dolarının (23 milyon TL) “fuhuş sektörü”nden sağlandığını yazı dizimizin ilk iki gününde açıkladık. Çoğunluğu Moldova, Ukrayna ve Rusya gibi ülkelerden gelen ve Kıbrıs’taki 40’ı aşkın gece kulübünde çalışan 500’ü aşkın seks kölesinin yaşadığı dram birbirinin aynı. KKTC’de yaşanan bu dramı, adanın sivil toplum kuruluşlarının sözcüleriyle de konuştuk. HABERTÜRK’e konuşan yetkililer KKTC’deki gece kulüplerinde çalışan kadınların “kısa zamanda zengin olma” vaadiyle getirildiklerini ve fuhuş batağına saplanıp çıkamadıkları konusunda hemfikir. Kıbrıs’taki gizli fuhuş dosyasını, yazı dizimizin son gününde, adanın kanaat önderleriyle konuştuk.

        CUMHURİYETÇİ Türk Partisi (CTP) Milletvekili ve Jinekolog Dr. Arif Albayrak, KKTC’de fuhuş sektörünün çok önemli boyutlara ulaştığına dikkat çekerek anlatmaya başlıyor. Albayrak, “Kadına şiddet ve sömürü var. Gece kulüplerinin devlete sağladığı yıllık girdi, ekonomik olarak 20-23 milyon TL’yi buluyor” diyor. Hükümetin gece kulüplerine karşı gözünü kapattığını belirten Albayrak, KKTC’nin “HPV” virüsü açısından da çok tehlikeli bir noktaya geldiğini ifade ediyor. Albayrak, “HPV virüsü KKTC’de, Güney Kıbrıs’tan daha yüksektir. Bulunan tipleri de kanser yapan tiplerdir” diye ekliyor.

        ‘GÜNDE 3 ERKEKLE OLUYORLAR’

        Albayrak, KKTC’deki gece kulübü çalışanı kadınların yıllık ilişki sayısının ülke nüfusundan fazla olduğuna vurgu yaparak, “Bir gece kulübünde çalışan kadının günde ortalama 3 erkekle birlikte olduğu tahmin ediliyor. Hükümet bu konuyu araştırmıyor. Hükümetin gördüğü tek şey işin ekonomik boyutu. Yetkililer, mutlaka kadınlara HPV testi yaptırıp sonuçlarını kamuoyuna açıklamalıdır” diyor. 

        HPV NEDİR, NASIL BULAŞIR?

        AÇILIMI Human Papilloma Virus olan HPV, 100’den fazla biçimde görülebilen bir cinsel enfeksiyon. HPV, vücudun herhangi bir bölgesinde (genital bölge, anüs çevresinde, el, ayak tabanında, ağızda) çıkabilen siğillerle kendini gösteriyor. Bir süre sonra oluşan siğil büyüyor. HPV enfeksiyonu yaygın olarak görülmekle birlikte, ABD’de yaklaşık 20 milyon kişide genital siğil veya başka lezyonlara sebep olan HPV enfeksiyonu olduğu tahmin ediliyor. HPV enfeksiyonlarının bazıları rahim kanserine sebep olabiliyor. Virüs vücuda, bir kesikten, sıyrıktan veya derinin en üst tabakasında hissedilmeyen bir yaradan giriyor ve HPV enfeksiyonu gerçekleşiyor. Virüs, cilt cilde temasla bulaştığı gibi genital siğil ve benzer lezyonlara sebep olan HPV enfeksiyonları cinsel ilişkiyle de bulaşıyor.

        Kıbrıs’ta fuhuşa halk da öfkeli

        YAVRU vatanda kamuoyu önderlerinin yanı sıra adada yaşayanlar da, KKTC’nin “fuhuş sektörü”yle anılmasından rahatsız. Konuyla ilgili olarak özellikle kadın örgütleri ve sivil toplum kuruluşları, gece kulüplerinde “konsomatris” olarak çalışan ve birçok haktan mahrum olan kadınlar için zaman zaman gösteri düzenleyip tepkilerini ortaya koyuyor. Eylemciler, devletin, gerekli yasal düzenlemeleri yapması gerektiğini belirterek mevcut koşulların “insanlık suçu” olduğunu ifade ediyor.

        ‘Kıbrıs’ta yetkililer fuhuşa göz yumuyor’

        KADININ vücuduyla ilgili kararları kadının kendisinin vereceğini ifade eden Toplumcu Demokrasi Partisi (TDP) Genel Başkanı ve Psikiyatr Mehmet Çakıcı da KKTC’deki problemin, kadının vücudunu satmasıyla ilgili bir durum olmadığını söyledi. Çakıcı, “Kıbrıs’ta problem, kadın ticareti olmasıdır. Kadınlar kandırılarak KKTC’ye getiriliyor. Zorla ve baskıyla bu kadınlar satılıyor. KKTC’de fuhuşun yasak olduğu söyleniyor ancak bu bir yalan. Yetkililer fuhuş yapıldığını biliyor ama göz yumuyor. Polis gece kulüplerine göstermelik baskınlar düzenliyor. Eğer bu ülkede fuhuş yasaksa bütün gece kulüpleri kapatılmalıdır” dedi. KKTC’deki gece kulüplerinin topluma şiddet olarak yansıdığına da dikkat çeken Çakıcı, halkın psikolojik bunalıma girdiğini iddia etti.

        ‘Alınan verginin ne olduğu açıklanmalı’

        KIBRIS Postası Gazetesi Yayın Kurulu Başkanı Polat Alper, gece kulüplerinde fuhuş yapıldığını yetkilerin de bildiğini ancak gözmezden gelindiğini belirterek “fuhuş gerçeğini” değerlendirdi. Alper, “Gece kulüplerinde striptiz yapılıyor, bu eğlence olarak yansıtılıyor. KKTC hükümeti de bunun üzerinden vergi alıyor. Ancak yine de fuhuş yapılmadığı söyleniyor. O zaman alınan verginin ne olduğu kamuoyuna açıklanmalıdır” dedi. KKTC’deki gece kulüplerinden yerli ve yabancı eğlence sektörünü bilen herkesin haberdar olduğunu vurgulayan Alper, “KKTC havaalanına inen turistler kolaylıkla gece kulüplerine ulaşıyor. Dünyanın KKTC’ye farklı gözle bakması beklenemez. Kumar sektöründe de aynı durum geçerli. Devlet eğer söz konusu sektörlerden memnuniyetle vergi alıyorsa neden vergi aldığını da açıklamak zorunda” değerlendirmesinde bulundu.

        ‘Kadınlar kandırılıp Kıbrıs’a getiriliyor’

        STAR Kıbrıs Gazetesi Köşe Yazarı Özcan Özcanhan, gece kulüplerinin olmaması durumunda tecavüz olaylarının artacağını iddia ederek, İngiliz döneminde de adada bu konuda büyük sıkıntılar yaşandığına değindi. Özcanhan, “Devletin denetimi altında yapıldığı sürece sıkıntı yok. Ancak ne yazık ki denetim yok. Kadınlar kandırılarak KKTC’ye getiriliyor ve fuhuşa zorlanıyor. Kadınların pasaportlarına el konuluyor. Bu insanlık suçudur. Devlet arada bir göstermelik olarak baskın yapıyor. Ülkedeki bazı taksiciler dahi bu sektörün içerisinde. KKTC’deki gece kulüplerinde çalıştırılmak üzere getirilen kadınlara kötü muamele yapılıyor. Polisin yaptığı baskınlarda kadınlar ve gece kulübü işletmecileri ceza alırken erkekler ceza almıyor. Bu da ayrı bir ayıptır” yorumunda bulundu.

        ‘Kadınlar borçlandırılıp sömürü aracı haline getiriliyor’

        SOSYAL hizmet Uzmanı Barış Başel de çocuk bakıcılığı ve dansçı gibi vaatlerle kadınların kandırılarak KKTC’ye getirildiğini ve yüksek paralar teklif edilerek ikna edildikleri söyledi. Kadınların psikolojik baskı yapılarak sömürü aracı haline getirildiklerine dikkat çeken Başel, fuhuşun başında devlet kurumlarının ve ilgili bakanlığın geldiğini ileri sürerek bu durumun önüne geçilemediğini ifade etti. Başel, adada fuhuşa saplanan kadınların hayatına ilişkin şu tespitlerde bulundu: “Seks işçisi kadınların iki ayrı yaşamı var. Birincisi köleleştirildikleri Kıbrıs. Diğeri de uzaklardaki, özledikleri, aileleri ve kendi yaşam alanları içerisinde her insan kadar sahip oldukları sevgi çemberi. Büyük bir kısmı aynı zamanda birer anne ve çocuklarını çok özlüyorlar. Cüzdanlarında, çantalarında, aynalarının köşelerinde hep çocuklarının fotoğrafları var. Söz konusu kadınlar, gece kulübü çalışanlarının istekleri doğrultusunda hareket etmek zorunda bırakılıyor. Hiçbir sosyal yaşamları yok. Mesela çıkıp bir kafede bir şeyler içemiyorlar, alışveriş yapamıyorlar.”

        ‘10 ERKEĞİN TECAVÜZÜNE UĞRADI, ŞİKÂYET EDEMEDİ’

        BAŞEL, gece kulübü çalışanı kadınların pasaportlarına el konularak en doğal hak olan seyahat özgürlüklerinin kısıtlandığını vurguladı. Başel, “Örneğin 2010 yılında çıktığı müşterinin götürdüğü villada 10 erkekle zorla birlikte olmak durumunda kalmış bir kadın, uğradığı cinsel saldırıya rağmen polise gitmek konusunda ısrar ettiğimizde paniğe kapılarak ‘Pasaportum onlarda nasıl şikâyet edebilirim?’ dedi. Devletin ‘olur’ verdiği bir çarkta mağdur kimi kime şikâyet edebilir ki? Bilinen gerçek, KKTC fuhuş cennetidir” dedi. (BİTTİ)

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ