Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat En iyi erkek oyuncu Oscarı'nın en iddialı 10 adayı - Haberler
        1

        Adam Driver – Marriage Story

        Adam Driver'ın önlenemez yükselişi devam ediyor... “Star Wars”ın yeni serisinde canlandırdığı “hain oğul, kötü adam” Kylo Ren karakteriyle tüm dünyada tanınırken rol aldığı nitelikli filmlerde de oyun gücünü göstermeyi ihmal etmiyor. Geçtiğimiz sene “Karanlıkla Karşı Karşıya” (BlackKklansman) ile yardımcı erkek oyuncu kategorisinde Oscar'a aday olmuştu.

        2

        Bu yıl da dünya prömiyerini Sundance Film Festivali'nde yapan “The Report” ile en iyi erkek oyuncu kategorisinde şansı olabileceği öngürülüyordu. Ama Noah Baumbach'ın yazıp yönettiği “Marriage Story”nin Venedik Film Festivali'nde gösterilmesinin ardından “The Report”un adı anılmaz oldu... Adam Driver, “Marriage Story” ile şu an bütün Oscar tahmincilerinin listesinde ilk sıralarda yer alıyor. Driver, başrolünü Scarlett Johansson'la paylaştığı filmde boşanma sürecindeki Charlie karakterini canlandırıyor. Filmin Türkiye'de ne zaman gösterime gireceği henüz belli değil.

        3

        Joaquin Phoenix – Joker

        Venedik'te görücüye çıkmadan önce tahminciler ve eleştirmenler “Joker”i “olağan Oscar adayları” arasında görmüyordu... Daha önce Akademi'nin 3 kez aday gösterdiği Joaquin Phoenix'in Oscar için adını ananlar elbette vardı.. Ama listedeki oyuncu sayısı 20'ye çıktığında, son sıralarda görüyorduk kendisini....

        4

        Özetle, Batman resimli romanlarının kötü adamı Joker'in hayat hikâyesini anlatacak bir filmin Akademi'nin Oscar radarına girebileceğini tahmin edenlerin sayısı fazla değildi. Ama Venedik'teki dünya prömiyeri ve peşinden gelen Altın Aslan'la birlikte her şey değişti. Gerçi filmin Akademi üyeleri için fazla karanlık olduğunu ve hiçbir dalda aday gösterilmeyeceğini savunanların sayısı hâlâ az değil. Ama kendi adıma Akademi'nin Joaquin Phoenix'i unutmayacağını düşünüyorum. Çünkü bütün yorumlar, Phoenix'in filme çok şey kattığı yönünde...

        5

        Antonio Banderas – Pain and Glory

        Geçtiğimiz Cannes Film Festivali'nin en sevilen ve en çok takdir gören filmlerinden biriydi Pedro Almodovar'ın yazıp yönettiği “Pain & Glory” (Dolor y Gloria)... Antonio Banderas'ın en iyi erkek oyuncu ödülünü kazanmasına da kimse şaşırmamıştı. Cannes'dan bu yana, Banderas'ın Oscar'a aday olacağını tahmin edenlerin sayısı giderek yükseldi. Toronto ve Telluride'de diğer favori isimleri gören eleştirmenler, Banderas'ın adaylığına kesin gözüyle bakmaya başladılar.

        6

        Banderas “Pain & Glory”de çekeceği yeni filme karar veremeyen, kendisi ve geçmişiye yüzleşen yönetmen Salvador Mallo karakterini canlandırıyor. Salvador Mallo'nun İspanyol yönetmen Pedro Almodovar'ın alter – egosu olduğu konusunda herkes hemfikir. Yıllar boyunca beraber yaptıkları filmler düşünüldüğünde, Almodovar'ı beyazperdede Banderas'dan daha iyi kimsenin canlandıramayacağı kesin... Özetle Banderas'ın Oscar adaylığına kesin gözüyle bakanların sayısı çok fazla... Aday olmazsa sürpriz olur.

        7

        Jonathan Pryce – The Two Popes

        Galli oyuncu Jonathan Pryce'ın daha önce hiç Oscar'a aday olmaması, kuşkusuz şaşırtıcı geliyor insana. Kendisi uzun yıllardır “Birleşik Krallık oyunculuk ekolü”nün sinemadaki sevilen temsilcilerinden biri. Her şeyiyle usta bir aktör... 72 yaşındaki Jonathan Pryce, Fernando Meirelles'in yönettiği “The Two Popes” ile bu yıl en iyi erkek oyuncu Oscar'ının güçlü adaylarından biri...

        8

        Pryce, senaryosunu Anthony McCarten'in yazdığı filmde Papa Francis'i, Kardinal Bergoglio olduğu dönemdeki haliyle canlandırıyor. Geleceğin reformist lideri Kardinal Bergoglio ve dönemin gelenekçi ismi Papa Benedict, bir araya gelip Katolik Kilisesi'nin yol haritasını çıkarmaya çalışıyorlar... Filmin Telluride ve Toronto'da yapılan gösterimlerinin ardından Jonathan Pryce, kendisini ilk 5'in favorisi olarak görenleri hayal kırıklığına uğratmadı. Akademi'nin özellikle son yıllarda tarihi ve gerçek kişilikleri canlandıran oyunculara daha sık şans verdiğini düşünürsek Pryce'ın favoriler arasında olduğunu söyleyebiliriz.

        9

        Robert De Niro – The Irishman

        “The Irishman” henüz gösterime girmedi. Dolayısıyla, birkaç dakikalık fragmanı hariç tutarsak Robert De Niro'nun performansı hakkında hiçbir bilgi sahibi değiliz. Ama yine de kendisi en iyi erkek oyuncu Oscar'ının en güçlü adaylarından biri olarak kabul ediliyor... 3 saat 30 dakikalık “The Irishman”, sendika lideri Jimmy Hoffa'nın ortadan kaybolmasına dair gerçek bir mafya öyküsü anlatıyor. Robert De Niro, Hoffa'nın yıllardır gizemi çözülemeyen yok oluşunda pay sahibi olduğu düşünülen, mafya tetikçisi Frank Sheeran'ı canlandırıyor.

        10

        Martin Scorsese'nin yönettiği “The Irishman” beklendiği gibi yılın en iyi filmlerinden biri olursa, De Niro'nun ilk 5'e girme şansı da yükselecek. De Niro en son 2013'te yardımcı erkek oyuncu dalında aday olmuştu Oscar'a... “Kızgın Boğa”yla kazandığı en iyi erkek oyuncu Oscar'ının üzerinden ise 38 yıl geçti... Kariyerinin ilk yıllarındaki gibi bir performans çıkarırsa ödülün en önemli favorilerinden biri olacağı kesin... Özetle “The Irishman” gösterime girmeden bu dalda kesin bir tahminde bulunmak mümkün olmayacak.

        11

        Leonardo DiCaprio – Bir Zamanlar Hollywood'da

        Türkiye'de sosyal medyada aktif olan sinemaseverler, geçen yıl “Bir Yıldız Doğuyor”un (A Star is Born) ve Lady Gaga'nın Oscar'a aday olabileceğine bir türlü inanmamışlardı. Bu yıl aynısını “Bir Zamanlar Hollywood'da” ve DiCaprio ile yaşıyoruz... Ama ABD'de sadece film değil, oyuncular da çok beğenildi. Leonardo DiCaprio film vizyona girmeden önce potansiyel Oscar adaylarından biri olarak gösteriliyordu.

        12

        Filmin ortaya çıkmasından sonra da bu kategoride yapılan bütün Oscar tahminlerinde hâlâ ilk 5 aday arasında gösteriliyor. İlk 5'i hak edip etmediği konusunda diğer adayları görmeden kesin bir şey söylemem elbette mümkün değil ama bana sorarsanız, DiCaprio filmde gerçekten iyi oynuyor. Özellikle küçük kızla konuştuğu ve western dizisinin setinde geçen tüm sahnelerde filme damgasını vurduğunu düşünüyorum... Yine de ilk 5'e giremezse kendi adıma çok şaşırmayacağımı söyleyebilirim.

        13

        Taron Egerton – Rocketman

        “Rocketman” gösterime dahi girmeden önce, Taron Egerton'un Oscar'a aday olabileceği konuşuluyordu. Film gösterime girdikten sonra da Oscar için adı anılmaya devam etti ve ediyor... Ama Egerton'un ilk 5 aday gireceğini tahmin edenlerin sayısı çok değil. Bunda “Rocketman”in son bir ay içinde Venedik, Toronto ve Telluride'de gösterilen diğer filmlerin yanında daha sönük kalmasının büyük payı var.

        14

        Elton John'un şöhrete ulaştığı yılların ve kariyerinin ilk dönemine odaklanan “Rocketman”in, geçtiğimiz yıl Freddie Mercury'nin hayat hikâyesini anlatan “Bohemian Rhapsody” kadar etki yarattığını söylemek zor. Öte yandan, filmde bütün şarkıları seslendiren Egerton'un, performansı gerçekten çok iyi. Özetle, ilk 5'e girmesi sürpriz olmaz.

        15

        Eddie Murphy – Dolemite Is My Name

        Craig Brewer'in yönettiği film, Amerikalı komedyen, müzisyen ve oyuncu Rudy Ray Moore'un (1927 – 2008) hayat hikâyesini anlatıyor. Rudy Ray Moore, 1975 tarihli “Dolemite” adlı filmin gördüğü ilgiden sonra aynı karakteri düşük bütçeli iki devam filminde daha canlandırmıştı. Gerektiğinde kung-fu yapan, neşeli ve çapkın Dolemite, Moore'un stand-up komedilerinde de kullandığı hayali bir karakterdi.

        16

        Moore'un bir başka önemli özelliği ise “rap”in büyükbabası olarak kabul edilmesi... Dünya prömiyerini Toronto Film Festivali'nde yapan “Dolemite Is My Name”, sadece Eddie Murphy'nin oyunculuğuyla değil, film olarak da beğenildi. 2007'de “Dreamgirls” ile yardımcı kategoride Oscar'a aday olan Eddie Murhpy'ye bu yıl ilk 5'te şans verenlerin sayısı çok değil ama ilk 10 listelerinin çoğunda onu görmek mümkün.

        17

        Mark Ruffalo – Dark Waters

        “Dark Waters” şimdilik “kapalı kutu” bir film... Dünya prömiyerini Oscar'a göz kırpan filmlerin boy gösterdiği festivallerde yapmadı. ABD'de 22 Kasım'da gösterime girecek. Ama ele aldığı konu, hikâyesi ve yönetmeni itibarıyla ödül sezonunda adı geçebilecek kaliteli bir film olacağı tahmin ediliyor. Gerçek olaylardan esinlenen film, Robert Bilott adlı bir avukatın, çevreyi kirleten bir kimya şirketine karşı verdiği mücadeleyi anlatıyor.

        18

        Psikolojik gerilim türündeki filmin yönetmeni Todd Haynes... Kendisini “Carol” ve “I'm Not There” gibi filmlerinden hatırlıyoruz. Daha önce 3 kez Oscar'a aday olmuş Ruffalo, Robert Bilott karakterini canlandırıyor ve başrolü Anne Hathaway ile paylaşıyor. Birçok tahmincinin ilk 10'undan ziyade daha çok “ek liste”lerinde yer alan bir isim... Ama Ruffalo'nun oyunculuk potansiyelini düşünüldüğünde azımsanmayacak bir şansı olduğu söylenebilir.

        19

        Michael B. Jordan – Just Mercy

        Eleştirmenlerin ve erken Oscar tahmini yapmayı sevenlerin listesinde “Just Mercy”, en başından beri hep vardı. Ama Toronto'daki dünya prömiyerinin ardından listelerin çoğundan düştü... Eleştirmenler filmi kötü bulmadı ama özellikle en iyi film kategorisinde şans verenlerin sayısı çok azaldı...

        20

        Michael B. Jordan da film gösterime girmeden önce birçok kişinin adaylığını öngördüğü oyunculardan biriydi. Ama filmin beklenildiği kadar iyi çıkmaması, Jordan'ın listelerde alt sıralara düşmesine neden oldu. Yine de Jordan'ın az da olsa şansı olduğu söylenebilir. Destin Daniel Cretton'un yönettiği “Just Mercy”de Jordan, sivil haklar savunucusu bir avukatı canlandırıyor. Film, ABD'de 25 Aralık'ta gösterime girecek.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ