Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem İstanbul Esenler Belediye Başkanı ve İBB AK Parti Meclis Grubu Başkanvekili Göksu: İstanbul'da 2 bin 864 toplanma alanı var

        Esenler Belediye Başkanı ve İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nin AK Parti Grup Başkanvekili Mehmet Tevfik Göksu, Habertürk'te Kübra Par'ın sorularını yanıtladı. Göksu İstanbul Büyükşehir Belediyesi tartışmalarıyla ilgili açıklamalarda bulundu.

        Göksu'nun konuşmalarından öne çıkan başlıklar şöyle:

        "SEÇMEN 'İSTANBUL'UN DENETİMİ SİZE AİTTİR' DEDİ"

        Seçimlerin iptal edilmesini savunmamıştım. Seçimlerin niçin iptal edildiğini anlatmıştım programınızda. Hukukun verdiği bir karar, YSK bir karar vermiş. Bu çerçevede 'YSK yanlış karar verdi' diye bir fantaziye sahip olabilir miyiz? Biz de burada tam hukuksuzluğun gerekçelerini konuştuk. AK Parti'nin seçimin yenilenmesi konusunda müracaatı olmadı, oyların yeniden sayılmasıyla ilgili başvurusu oldu. AK Parti seçim sonuçlarını değerlendirirken üzerindeki sorumlulukların ne olduğunu anlamaya, ölçmeye çalışır. Meseleye kazanmak veya kaybetmekle bakmayız. İstanbul seçimlerinde halk 'İstanbul'un denetimi size aittir' dedi. Biz şimdi bunu yerine getirmeye çalışıyoruz.

        "İSTANBUL SEÇİM SONUÇLARINI DEĞERLENDİRİYORUZ"

        REKLAM

        Bir sürü sosyolojik, kültürel, siyasal nedenleri olabilir. Seçimden 3 ay geçtikten sonra parti içi değerlendirmeler yapılır, revize etmesi gereken alanları revize eder. Bize düşen İstanbul halkının vermiş olduğu karara saygı duymaktır. Biz niye böyle bir sonuçla karşılaştık diye tabii ki kendi içimizde değerlendirme yaparız. AK Parti her gün kendisini yenileme kabiliyeti olan partidir. Demokrasinin, milli iradenin tecellisi böyle olmuştur. Bize düşen bu tecellinin gereğini yerine getirmektir. Cumhurbaşkanımız değerlendirmeler yaptı. Ortaya bir çerçeve çıktı. Yarın Kızılcahamam'daki kampta muhtemelen bu değerlendirilecektir.

        "MATEMATİKSEL OLARAK OYLARIMIZDA DÜŞÜŞ YOK"

        AK Parti'nin oylarında düşme sözkonusu değil karşı taraftaki bloklaşmadan. Büyükşehir oylarımızda en son seçimde yüzde 62 almıştık, Binali Başkanımın seçiminde yüzde 64 aldık. 365 bin iptal oy vardı 31 Mart'ta. Küçük partilere giden oylar. Sayı olarak AK Parti'de düşme yok. Özellikle Suriye meselesinin İstanbul seçimlerinde çok ciddi karşılık oldu. Bu konuda bizden anlamlı ve farklı cevaplar beklediler, belki onda karşılık bulamamış olabilirler. Ama matematik olarak AK Parti oylarında düşme yok.

        "BENİM AĞZIMDAN PONTUS KELİMESİ DUYDUNUZ MU?"

        Trabzonlular benim tarafımdan çıkarılmış polemik değil. Benim hiçbir cümlemde Trabzon lafı geçmiyor. Hiç benim ağzımdan Pontus kelimesi duydunuz mu? Hayır. Sadece ve sadece bir maniplasyon yapıldı ve sayın aday da Ahmet Hakan beyin programında birlikte dinlenirdi 'evet dememiş' dediler. Hakikatle davranılacaksa zaten benim böyle bir ifadem yok. Benim gibi kültürden gelen birisinin ne makro ne mikro milliyetçilik yapmam mümkün değil. Benim söylediğim cümle, 'Sizle ilgili Yunanistan'da çıkan bir gazetede manşet çıkmış, niye cevap vermiyorsunuz?' böyleydi.

        "İFTİRALARLA İLGİLİ BİLGİLENDİRMEK ZORUNDAYIZ"

        REKLAM

        İstanbul Büyükşehir Belediye Meclisi'nde İstanbul, İstkanbul'da ulaşım, deprem, tarih, sanat tartışılmalıdır. İstanbul dünyada küresel rekabeti olan şehirdir. Tokyo, Paris, Londra'nın gündemi ne ise İstanbul'da da o olması gerekir. Peki ne konuşuluyor? Araç, işten atılmalar, vakıflar konuşuluyor değil mi? Siz İstanbul'a ilişkin bir vizyon, cümle duydunuz mu? İBB Başkanı çıkacak 25 yıllık geleneğimizle ilgili iftaraya varan şeyler söyleyecek, biz de 'ne güzel söyledin mi' diyeceğiz? Tartışan taraf biz değiliz. Bize atılan açık ve aleni iftiralarla ilgili İstanbul halkını bilgilendirmek zorundayız.

        "YENİKAPI'DAKİ ARAÇLAR MAKAM DEĞİL HİZMET ARAÇLARI"

        İBB Meclis grubunda İstanbul'un İstanbullular'ın hukukunu korumakla mükellefiz. 25 yıllık geleneğimizin de hukukunu korumak zorundayız. Biz hata yapmadan yolumuza devam etme gayreti içindeyiz. Siz makam araçlarını sergileyeceğim diyeceksiniz. En son 730 tane araç bulacaksınız, bunlar hizmet araçları olacak. Hani makam aracıydı bunlar. 730 tane aracı Yenikapı'ya çektikleri gün İSKİ'de 997 tane araç kiraladılar. Yenikapı'ya topladığınız araçlar İSKİ, İSTON, İSFALT'ın, Büyükşehir'in. İSKİ'nin sözleşmesi bittiyse elinizde 730 araç var. Neden yeni araç alıyorsunuz?

        "SAYIN BAŞKAN ÇIKIP 'BENİ YANILTILAR' DEMELİYDİ"

        Hizmet yapmayacaksanız bütün araçlar hizmettir. Evde bakım, zabıta, sağlık, çöp denetimi, çevre denetimi yapacaksanız size araç gerekiyor. Bu kentte hizmet üreteceksiniz sizin israfla ilgili yapacağınız tanımlama vizyonunuzla ilgili bir şey. Büyükşehir belediyesi bunlar lazım olmasa niye kiralasın? Ne yapacak kamyoneti, bisiklet bile var. İlk gün dizdiler, vatandaş tepki gösterince 36 tanesini geri çektiler. Sayın Başkanı birisi yanılttı. O zaman çıkıp 'Ben yanıltıldım, yanlış bilgi verilmiş düzeltiyorum' diyeceksiniz. Kalkıp da 25 yıldır İstanbul'a hizmet etmiş yapıyı itham altında bırakamazsınız. Kendi hukukumuzu korumayacak mısınız?

        "HANGİ VAKFA, HANGİ BİNA VE PARA VERİLMİŞ?"

        REKLAM

        CHP adayı bugünkü belediye başkanı 'Vakıflara 847 trilyon yardım yapılmış' diyor. İlk açıklama bu. CHP bunu su faturası gibi fatura yapıp dağıttı. Sadece okul spora 441 trilyon lira. Büyükşehir belediyesinin Milli Eğitim salonlarına yaptığı yardım. T3 Vakfı mahkemeye gidiyor. Mahkeme soruyor ne kadar yardım yaptınız? Cevap olarak herhangi bir ödeme yardımı ve taahhüdünde bulunulmamıştır. '357 trilyon İstanbullulara kazandırdım' dedi. Bir vakfa bina verilecekti, durduruldu dedi. Hangi vakfa, hangi bina, hangi protokolle verilmiş? Çıksın açıklasın.

        "VAKIFLARIN HİÇBİRİ 1 KURUŞ PARA ALMAMIŞTIR"

        Belediyelerimiz vakıflara hizmet protokolü yapıp yardım ederler. Zaten bu vakıflara nakdi yardım yapmak hukuki olarak mümkün değil. Bu vakıflarla ortak hizmet protokolü yaparsanız. Ensar Vakfı, İlim Yayma Cemiyeti. Bu vakıflar kamunun, devletin yapması gereken işleri yapıyor. Öğrenci yurtları açıyor. Olmayan bir şey üzerinden kampanya yürütülüyor. Bu vakıflardan hiçbir tanesi İBB'den 1 kuruş para almamıştır. İşbirliği yurdun tefrişi ve kirası, o kadar. Bu vakıfların üretmiş oldukları hizmetlerin vakıfların bütçesinin yüzde 1'ine dahi tekabül etmiyor. İBB'nin yurt ve vakıflarla ilgili söylemiş olduğu söz, kamunun yapması gerekeni yapıyorlar.

        "HAMİDİYE SUYUNU İLGİLİLERE SORMAK LAZIM"

        Hamidiye suyu konusunda parti ve siyasi çevremizde 'Hamidiye suyu alınmasın' diye ne bir söz ne bir kampanya ne de böyle bir irade beyanı duydum. Hamide suyu Sultan Abdülhamit Han'dan bize emanettir. Belki başka sebebi vardır, gerçekten ayrıntısını bilmediğim bir konu bu. Başka bir nedeni vardır, ilgililere sormak lazım.

        "İBB'DEN 20 YILLIK ÇALIŞANLAR İŞTEN ATILDI"

        REKLAM

        Biz bu çerçevede sormuşuz, 'bu elemanların alım süreci ne zaman başladı'. 2018 yılında başladı. Büyük bir bölümünün işe alım süreci 2018'de. 19 yıl çalışıp atılanlar da mı iki seçim arasında alınmış. 2018 yılında ilgili kurumlar Büyükşehir'e bize eleman lazım diye müracaat ediyor. Bir personelin alım süresi 70-80 güne tekabil ediyor. Mülakatlarla alınıyor. Kimisine bankamatik memuru dediler, hakaret ettiler. Oysa burada 15-20 yıl çalışanlar da atıldı. Sayın Kılıçdaroğlu 'Hiçbir kimsenin ekmeğine dokunulmayacak, namus sözü veriyorum' dedi. Sayın Başkan 'hiç kimsenin işine, aşına dokunulmayacak, esas olan liyakattir' dedi. CHP İl Başkanlığı bütün ilçelere yazı gönderiyor. "Siz ilçe teşkilatlara isimleri verin, biz büyükşehire yerleştireceğiz" denmek isteniyor.

        "BİZİM KİMSEYE 'İŞE ALACAĞIZ' TAHHÜDÜMÜZ YOK"

        Bunlar AK Parti teşkilatları tarafından buraya koyulmuş değil. CHP ilçelerine gidin, insanlar CV bırakıyorlar. Seçimden önce binlerce CV aldılar. Biz sizi şuraya alacağız diye ne taahhüdümüz ne de sorumluluğumuz olabilir.

        "İBB MECLİSİ'NE BUGÜNE KADAR BİR PROJE GELMEDİ"

        Şu anda tarihi tecrübeyi yaşıyoruz. İstanbul'da 39 ilçe var. 25 tanesi muhalefet. 14 tanesi CHP'nin. Kombinasyon açısından İBB için zor bir süreç. Siz doğruyu ve hikmeti yakalamak, güzel işler yapmak istiyorsanız. İktidarda da, muhalefette de yapacağınız alanlar vardır. Şu ana kadar İBB'de geçen projelerin hepsi bizim vasıtamızla geçmiştir. Bize bugüne kadar hiçbir proje gelmedi. Meclis'te tartışılan hiçbir proje olmadı. Esenler Otogarı'na desteği biz verdik.

        "SAYIN BAŞKAN HERŞEYİ PR MALZEMESİ GÖRÜYOR"

        REKLAM

        Geçen gün 'Fatih'te bir yeri toplanma alanı ilan ediyorum' dedi. Biz verdik o desteği. Şu ana kadar getirilen gündemler borçlanma ve arsa satışıdır. 1 haftada ne oldu da metrobüsler bu hale geldi? Önce doğru, vicdanlı olmak zorundayız. Bir belediye başkanı için 100 günde kanaat belirtmek, kötüydü, yanlıştı demek çok vicdani olmaz. Burası büyük kent, tanımakta zorlanabilirsin. Sayın Başkan imajla, algıyla, gerçeklik arasında gerçeklik yaşıyor. Herşeyi imaj, herşeyi PR malzemesi, iletişim aracı olarak görmek istiyor ve onun üzerinden bir şey yapmaya çalışıyor. Araç, işçiler, vakıflar meselesi PR aracı olarak kullanılıyor. Sayın başkan bunun üzerinden giderek iş ya da vizyon ortaya koymak yerine başka şeyler söylüyor.

        "HANİ EYLÜL'DE ÖĞRENCİLERE BURS VERECEKLERDİ?"

        İstanbul süni gündemlerle yönetilecek bir kent değil. İstanbul'u 1-3 ay ihmal ederseniz logaritmik olarak geriye gider. Gördüğüm şey şu, İstanbul'u yönetmek üzere ortaya çıkan bir vizyon yok. Basın danışmanınız Otobüs A.Ş.'nin yönetim kurulu üyesi. Basın danışmanıyla otobüs arasında bir bağlantı var mı? Gündem İstanbul olmuş olsaydı 3 aylık süre içerisinde çok farklı şeyleri yapabilirdik. Eylül'de meclis toplantısında söyledim, 'dikiz aynasına bakarak araç kullanan şoföre benziyorsunuz, oysa önünüze bakarak kullanabilirsiniz'. Eylül ayı, hani ne oldu burs? 400 TL para verilecekti, ne oldu? Başvuran çocuklara 'efendim çalışmalar devam ediyor, hukuki zorluğumuz var'.

        "BİZ 'ÖNÜNÜZÜ TIKAYAN OLMAYACAĞIZ' DEDİK"

        Biz İstanbul'un lehine gelebilecek her türlü projeye destek vereceğimizi zaten söyledik. Biz asla negatifliği kullanmayacağız, istişare ederek gündem teklifinde bulunacağız, komisyonlarda arzu ettiğiniz öncelikli dosyaların çıkmasına katkı sağlayacağız, polemik yapmayacağız ve önünüzü tıkayan olmayacağız dedik. Siz 25 yıllık siyasi birikime iftira atacaksınız, e o zaman 'biz polemik yapmak istemiyoruz' mu diyeceğiz. Biz de İstanbullular adına onlar gündeme getirmeseler bile İstanbulluların lehine her şeyi gündeme getireceğiz. Öğrencilere çocuklara paso indirimini biz yaptık. İstanbullu her bir bireyin İstanbul konforunu yaşayabilmesi için onlar getirmese biz getireceğiz.

        REKLAM

        "BİR ACI YAŞAMADIYSAK YAPTIKLARIMIZIN NETİCESİ"

        Davet süreçleriyle ilgili haberim yok. Biz İstanbul'da depremi konuşmak yerine, deprem her birimizin üzerine düşünmesi gereken bir şeydir. Ne zaman olacağını öngöremediğiniz ve geldiği zaman da Allah korusun büyük yıkımla karşı karşıya kalabileceğiniz doğa olayı. Oturup bunu tartışacağımız yerde biz depremi konuşamadık, 'davet yapıldı mı, yapılmadı mı' diye konuştuk. Toplantı biterken Cumhurbaşkanı yardımcımız 'Arkadaşlar yarın şu saatte eksiksiz bir şekilde toplanacağız' diyor. Genel Sekreter yardımcıları orada, madem davet yok niye oradalar? Biz burada İstanbul'u, depremi konuşmak yerine sayın Başkan kendisini konuşturmayı tercih etti, algı yönetiyle ilgili gayretin içerisine girdi. 5.8'de bir acı yaşamadıysak, dizlerimize vurmamışsak hamdolsun yapılan çalışmalarımız neticesidir.

        "DEPREMİ KONUŞACAKLARINA DAVETİ KONUŞTULAR"

        Hamdolsun bir acı yaşamadık. Cenab-ı Hak bize büyük acılar yaşatmasın. Depremin ne anlama geldiğini Van'da gördüm. Nasıl travmalar oluştuğunu gördüm. İstanbul depreminde nerede ne varı konuşacakken bir taraftan daveti, bir taraftan toplanma alanlarının imara açılmasını konuştuk. İstanbullular ne bekler sizden? 'Ey İstanbullular müsterih olun, devletimiz her türlü tedbiri almıştır' denmeniz gerekmez mi? Ama mağduriyeti oynadık.

        "TOPLANMA ALANI DEDİĞİNİZ DEĞİŞKEN ŞEYLERDİR"

        470'den 77'ye düştü diyor CHP. 2015'de bir CHP'li soru önergesi vermiş. Soru önergesine İBB cevap vermiş, 'Bu söylediğiniz 77 değil 11'dir' diyor. 11 tanesinde plan tadilatı ve fonksiyon değişikliği yapılmış deniliyor. Burada bir tane AVM falan yok. Fonksiyon tanımlamak için imar tanımlaması yapmanız lazım. Bizim plan lejantlarımızda toplanma alanı diye bir lejant yok. Bir alanı toplanma alanı diye sabit tutabilmeniz için orada bir plan lejantı olması lazım. Toplanma alanı değişken şeylerdir. 1999'da deprem olduğunda o günün valisi 'Ey belediyeler bize açık alanları bildirin' demiş. Belediyeler özel mülkleri bildirmiş. Sizin imarlı arsanız var. Paranız olmuş, gitmişsiniz yapmışsınız. Toplanma yeri diye kısıtlayıcı bir lejantınız yoktur.

        "İSTANBUL'UN ŞU ANDA TOPLANMA ALANI SORUNU YOK"

        2 bin 864 toplanma alanı var İstanbul'da. Esas önemlisi barınma alanıdır. Toplanma alanları geçici deplase alanlarıdır. Devlet barınma alanı olarak kamu binalarını yüzde 92'sini güvenli hale getirmiştir. 7060 okuldan sadece 36 tanesi problemli. 11 milyon metrekare Atatürk Havalimanı var. Hem barınma hem toplanma alanı. Esenler'de askeri alan var. Maltepe'de 11 milyon metrekare. İstanbul'un şu anda toplanma alanı sorunu yok. Çünkü toplanma alanları sabit değil değişken şeylerdir.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ