"Suikast timi" davasında savunmalar alınıyor

Muğla'da, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe teşebbüsü sırasında Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'a yönelik suikast girişimi ve 2 polisin şehit edildiği saldırıya ilişkin, 3'ü firari, 43'ü tutuklu 47 sanığın yargılandığı davanın dördüncü duruşmasının üçüncü oturumu başladı.

Muğla 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nce adliye binasındaki salonların fiziki yetersizliği nedeniyle Muğla Ticaret ve Sanayi Odası'nın salonunda görülen duruşmaya, tutuklu sanıklardan bazıları, geniş güvenlik önlemleri altında getirildi. Mahkemenin savunmalarını hazırlamaları için vareste tutulmalarına karar verdiği sanıklar ise getirilmedi. Sanıklar, jandarma eşliğinde mahkeme salonuna alındı.

"MAHKEME HEYETİNİN MÜŞTEKİ AVUKATLARI İLE YEMEK YEDİĞİ İDDİALARI VAR"

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Marmaris'te kaldığı otele, 15 Temmuz darbe girişimi gecesi saldırı düzenlenmesine ilişkin davada son savunmasını yapan Yurtta Sulh Konseyi üyesi ve dönemin Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğünde görevli eski Kurmay Albay Osman Kılıç, "Mahkeme heyetinin müşteki avukatları ile birlikte yemek yediği iddiaları var" dedi. Bunun üzerine araya giren Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, "Bu iddia ispatlansın bugün istifa ederim. Bu iddiayı ortaya atanlar özür dileyerek söylüyorum, şerefsizdir" yanıtını verdi.

Habertürk Haber Merkezi'nden Kadir Tamer'in haberine göre; Yurtta Sulh Konseyi üyesi dönemin Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü'nde görevli eski Kurmay Albay Osman Kılıç, son savunmasını yaptı. 16 Temmuz tarihinde Akıncı Üssü'nde gözaltına alındığını kaydeden Kılıç, "FETÖ üyesi olduğum iddiasını reddediyorum. Hayatımın hiçbir döneminde söz konusu örgütle ve kuruluşlarıyla irtibatım ile ilişkim olmadı. Yurtta Sulh Konseyi'nin varlığını ve isminin 15 Temmuz'dan sonra savcılıkta öğrendim. Böyle bir konseye üye değilim. 1960 darbesine benzerlik olsun fantazisiyle bir liste oluşturulmuş. Liste boş kalmasın dolduralım düşüncesiyle hareket edilmiş. Konsey üyelerinden 11'ini hiç tanımıyorum ve bu kişileri hayatımda hiç görmedim. Konseyin hiçbir toplantısına katılmadım. Villada yapılan toplantıların yapıldığı tarihlerde ailemle tatildeydim. Bunlar faraziye değil fantaziye dayalı iddialar" dedi.

Osman Kılıç, savunmasında Şükrü Seymen'i 12 yıldan bu yana tanıdığını ancak Seymen ve Gökhan Şahin Sönmezateş ile bir villada toplantı yaptıkları iddialarını da kabul etmedi.

SEYMEN GENELKURMAY BAŞKANINI SORMUŞ

15 Temmuz günü Akıncı Üssü'ne tören için gittiğini belirten Osman Kılıç, "O gün Akıncı üssünde çok sayıda pilot ve uçak gördüm. Durumu öğrenmek için hareket merkezini aradım. Bana tüm görevlerin ve uçuşların yasak olduğu bildirildi. Saat 21.47 sıralarında Şükrü Seymen beni aradı ve Genelkurmay Başkanı'nın durumunu sordu. Ben de durumu hakkında bilgim olmadığını söyledim. Seymen telefonda kendisine bazı görevlerin verildiğini, bilgim olup olmadığını sordu. Ben de görevler ile bilgim olmadığını, görevi kimin verdiğini sordum. Bana görevi Semih Paşa'dan aldığını, görev içeriğini söyleyemeyeceğini belirtti. 27 saniyelik kısa bir görüşmeydi. Seymen'e bütün uçuşların ve görevlerin iptal olduğunu söyledim. 23.30 gibi Akıncı Üssün'de entegre olduğum sırada bir havacı subay bulunduğum bölgeye geldi. 'Gökhan Şahin Sönmezateş ve Şükrü Seymen ile irtibatta olan var mı' diye sordular. Ben de Şükrü Seymen ile görüştüğümü söyledim. Bana Seymen'e ulaşarak görevlerin iptal olduğu bildirmemi istedi. Ben de görüşmemiz sırasında bunu söyledim dedim. Bunu duyan havacı subay kızarak 'kendi başınıza neden iş yapıyorsunuz' dedi ve yanımdan ayrıldı. Bir süre sonra yanıma üstteğmen ile bir kaç silahlı asker geldi. Ellerinde bulunan ve içinde telefon olan kutuya telefonumun kilidini açarak bırakmamı istediler. Ben de telefonu kutuya bıraktım. Gece boyunca telefonum başka kişiler tarafından kullanılmış. 3 yıl Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğü görevi yaptım. Bu bir tiyatrodur daha da ötesi kumpastır" diye konuştu.

MAHKEME BAŞKANINI KIZDIRAN İDDİA

Osman Kılıç savunmasını yaptığı sırada 'Mahkeme heyeti ile müşteki avukatlarının yemek yediği' iddiaları var" dedi. Araya giren Mahkeme Başkanı Emirşah Baştoğ, "Biz mi yemek yemişiz" diye sordu. Kılıç'ın "Evet" demesi üzerine Baştoğ, "Bu iddia ispatlansın bugün istifa ederim. Bu iddiayı ortaya atanlar özür dileyerek söylüyorum, şerefsizdir" dedi.

Duruşma diğer sanıkların son savunmalarını dinlenmesi ile devam edecek.

Sanıklar ve yakınları ile taraf avukatlarının hazır bulunduğu duruşmaya başlandı.

Saldırıyı gerçekleştiren FETÖ'nün "suikast timi"ndeki biri firari 37 asker için en az 6'şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası talep ediliyor.