Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Gündem Politika Soma maden, Soma maden kazası, Soma facia, Soma maden faciası,Meclis Soma Araştırma Komisyonu'nun kurulması kabul edildi, Soma faciasıyla ilgili araştırma önergeleri TBMM'de

        TBMM Genel Kurulu'nda AK Parti, CHP, MHP ve HDP'nin verdiği önergeler kabul edilerek, Soma'daki maden faciasına ilişkin Meclis Araştırma Komisyonu kurulması kararlaştırıldı.

        TBMM Genel Kurulu'nda, Soma'daki maden faciasının nedenlerinin araştırılması ve alınacak tedbirlerin belirlenmesi amacıyla AK Parti, CHP, MHP ve HDP gruplarının verdiği araştırma önergeleri görüşüldü.

        CHP Manisa Milletvekili Hasan Ören, CHP milletvekillerinin kazadan önce madenlerdeki denetimlerin artırılmasını defalarca talep ettiğini belirtti.

        Kazanın ardından Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Faruk Çelik'in madende denetimlerin yapıldığını ve bakanlığın kusurlu olmadığını, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Taner Yıldız'ın ise "301 kişi öldüyse kusur vardır" dediğini anlatan Ören, bu gibi durumlarda başka ülkelerin bakanlarının istifa ettiğini kaydetti. Ören, "Hiçbir katkınız olmasa Türkiye'ye bir geleneği sokmuş olursunuz. Seçime bir yıl var. Bir yıl eksik bakanlık yapmış olursunuz. Bundan sonra kim gelirse gelsin, denetimde eksiklik olduğunda koltuğunun gideceğini bilsin. Bu yolu açmak durumundasınız. Açmazsanız sizi bürokratlar kullanacak, açarsanız siz bürokratları kullanacaksınız" diye konuştu.

        İktidar ile sermaye gruplarının yakın ilişki içinde olduğunu iddia eden Ören, "Somadaki olayın gerçek nedeni, siyasetin sermayeye tahakkümüdür; maden sahiplerinin de siyasetin istediğinin karşılığını verdiğinde siyasetten istedikleridir" ifadesini kullandı.

        Maden işletmecisinin işçilerini AK Parti mitinglerine götürdüğünü ve hangi partiye oy vermesi gerektiği telkininde bulunduğunu iddia eden Ören, iktidarın maden işletmecisine üretimi artırma baskısı yaptığını savundu. Ören, bu ilişki sonucunda maden işletmecisinin de denetime ne zaman gelineceğini ve nerelerin denetleneceğini önceden öğrenmek istediğini söyledi.

        Taşeronluk sistemini de eleştiren Ören, madenlerdeki durumun "taşeronluktan da öte amele pazarı gibi" olduğunu ifade etti.

        "İŞLETMENİN İKTİDARLA İLİŞKİSİ SORGULANMALI"

        MHP Manisa Milletvekili Erkan Akçay da Soma'daki kazanın tüm maden işçilerinin ne kadar büyük tehlike ve ihmallerle karşı karşıya kaldığını en acı şekilde gösterdiğini belirtti.

        Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Yıldız'ın "Acı siyaset üstüdür" dediğini anımsatan Akçay, "Ama bu yaşanan maden kazası siyasetin tam da göbeğindedir. Taşeronluk, rödovans sistemi, tedbirler ve denetleme görevi siyaset kurumundadır. Soma maden faciasında siyasi sorumluluk kesinlikle vardır" dedi.

        Akçay, hükümetin siyasi ve hukuki sorumluluktan kaçamayacağını, Başbakan, bakanlar, bürokrasi ve maden şirketinin görevini yapıp yapmadığının sorgulanması gerektiğini dile getirdi.

        Maden Genel Müdürlüğü'nün, madencilik faaliyetlerini denetleyen teknik elemanların bilgi birikimini artırmak için 2010'da AB fonundan 129 bin Avro aldığını, bu parayla yurt dışına gidenler arasında AK Parti milletvekili ve il başkanı da olduğunu öne süren Akçay, "Ne kadar ilgisiz kişi varsa yurt dışına gidiyor, yiyor, içiyor. Üstüne bir de harcırah alıyorlar. Ayıptır" diye konuştu.

        Soma Kömür İşletmeleri'nin AK Parti hükümetiyle ilişkisinin sorgulanması gerektiğini ifade eden Akçay, şirketin aldığı ihalelerin, maden sahalarını nasıl aldığının, bağış yaptığı dernek ya da vakıfların araştırılmasının şart olduğunu söyledi.

        Akçay, Soma'daki maden faciasının ardından çeşitli uzmanlar ve işçilerle yaptıkları görüşmeler sonunda kömürün günlerdir içten içe kızıştığı bilgisi aldıklarını, havalandırma borularının plastik olduğu, maskelerin yetersiz kaldığı, yangın başlama noktasının geç fark edildiği, riskli bölgenin izole edilmediği, gaz sensörlerinin olması gereken aralıklarla yerleştirilmediği ve üretimi aksattığı gerekçesiyle kapatıldığı iddialarının dile getirildiğini sözlerine ekledi.

        "SENDİKA DA VEBAL ALTINDA"

        HDP İstanbul Milletvekili Levent Tüzel ise faciada zincirleme sorumluluk bulunduğunu, listenin başında işletmenin olduğunu söyledi. Hükümet yetkililerinin de en az işletme kadar sorumlu olduğunu savunan Tüzel, Maden-İş sendikasının da işçilerin haklarını savunmadığı için vebal altında olduğunu öne sürdü.

        Rödovans sistemini eleştiren Tüzel, "Devlet maden sektöründen elini çekti ve gökdelen dikmek isteyen iş adamlarına, yağmacılara buralar peşkeş çekildi. Neden rödovans? Bu mudur işçiyi, hakkı, hukuku gözetmek?" diye sordu.

        "Derdimiz hükümeti sıkıştırmak değil" diyen Tüzel, gerçeklerin ortaya çıkmasını ve sorumluların hesap vermesini istediklerini vurguladı. Zonguldak Kozlu'daki maden kazasından sonra 2010 yılında Meclis'te araştırma komisyonu kurulduğunu ve kapsamlı rapor hazırlandığını anlatan Tüzel, "Rapora uyulmuş mu? Hangi iş denetçisi, maaşını veren patrona 'şurada eksik var, indirin şalteri' diyebilir? Kim cesaret edecek buna? Yasalarda yazmak, kitaplarda yazmak hepsi hikaye" dedi.

        Tüzel, diğer madenlerin de faciaya gebe olduğunu savunarak, Soma'daki işletmenin ruhsatının iptal edilmesi, diğer madenlerde üretimin derhal durdurulması gerektiğini öne sürdü..

        "BAĞIMSIZ DENETİM OLMADIĞI ORTADA"

        AK Parti Manisa Milletvekili Recai Berber ise kurulacak araştırma komisyonunun hem iş güvenliği ve iş sağlığı açısından, hem de kömür işletmelerinin gelişmiş ülke standartlarına çıkarılması açısından yapılması gerekenleri ortaya koyması gerektiğini söyledi.

        Ocağın son yönetmelik çerçevesinde mart ayında denetlenmesine rağmen kazanın meydana geldiğine işaret eden Berber, kazanın tüm boyutlarıyla araştırılması ve aydınlatılmasının, sorumluların ortaya çıkarılmasının önem taşıdığını kaydetti.

        Berber, yeraltı kaynaklarının işletilmesi konusunda önemli yasalar çıkarıldığını anlatarak, "Pek çok alanda olduğu gibi bu mevzuatın hayata geçirilmesinde aynı özen ve çalışma yapılıyor mu? Maalesef uygulama hiç öyle değil. Madencilikte bağımsız ve dış denetimin yerinde olmadığı ortada" diye konuştu.

        44 MADENCİ İÇİN YASA DEĞİŞİKLİĞİ TALEBİ

        Recai Berber, kazada yaşamını yitirenlerin önemli bölümünün yakınına ölüm yardımı verildiğini ve 116 kişinin 287 yakınına ölüm geliri bağlandığını dile getirdi.

        Ölüm aylıklarının da yarından itibaren bağlanmaya başlanacağını anlatan Berber, 5 yıl sigortalılık süresi dolmadığı için yasal olarak bu imkandan yararlanamayacak 44 madencinin yakınının ölüm aylığı alabilmesi için kanun değişikliği yapılmasını talep ettiklerini belirtti.

        Berber, kazada yaşamını yitirenlerin yakınlarının zor koşullarda barındığını ifade ederek, TOKİ tarafından bu kişilere konut yapılması gerektiğini dile getirdi. Maden İş Sendikası'nın iktidara ve işletmeye yakın olduğu iddialarını yanıtlayan Berber, 2010 yılında katıldığı Genel Kurul'da sendika delegeleri tarafından yuhalandığını belirtti.

        Komisyonun bütün madencilik sektörünün sorunlarıyla değil, özellikle Soma ve Zonguldak'taki kömür madenlerine eğilmesi gerektiğini ifade eden Berber, "Komisyonun görevlerinden biri de madenciliğin uluslararası standartlarda yapılmasını sağlamaktır. Yapılamıyorsa kapatmaktır" dedi.

        "Kim sorumluysa, kime gidiyorsa sonuna kadar gidilecek" diyen Berber, bir madencinin hayatının Türkiye'nin bütün madenlerinden daha kıymetli olduğunu vurguladı.

        AA

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ