Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Magazin Münir Özkul 93 yaşında hayatını kaybetti! İşte Münir Özkul'un ölüm sebebi

        Türk sinemasında birçok filmde rol alan ve oynadığı karakterler ile hafızalara kazınan Münir Özkul, 93 yaşında hayatını kaybetti. Uzun yıllardır KOAH ve DEMANS hastalığı ile mücadele eden Münir Özkul, Yeşilçam'da rol aldığı Hababam Sınıfı, Gülen Gözler, Neşeli Günler, Mavi Boncuk, Aile Şerefi ve Bizim Aile gibi filmlerle Yeşilçam'ın efsane isimlerinden olmuştu.

        Münir Özkul'un kızı Güner Özkul, "Pazar günü ya da pazartesi günü Teşvikiye Camii'nden son yolculuğuna uğurlayacağız. Muhsin Ertuğrul sahnesinde tören düzenlenecek" dedi.

        Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, "Münir Özkul her zaman sevgi ve saygıyla yad edilecektir" ifadelerini kullandı.

        Başbakan Binali Yıldırım, "Yakınlarına ve Türk Milletine başsağlığı diliyorum" dedi.

        CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu ise, sosyal medya hesabından, "Türk sineması çok büyük bir sanatçıyı, Mahmut Hoca'sını kaybetti. 93 yaşında aramızdan ayrılan Münir Özkul'a Allah'tan rahmet, sevenlerine ve ailesine başsağlığı diliyorum." sözlerini paylaştı.

        AYŞEN GRUDA: DÜNYA ÇAPINDA BİR OYUNCUYDU

        Habertürk TV canlı yayınına telefonla bağlanan ünlü oyuncu Ayşen Gruda, Münir Özkul'un vefatıyla ilgili üzüntülerini dile getirdi.

        BAŞBAKAN YARDIMCISI BEKİR BOZDAĞ'DAN BAŞSAĞLIĞI MESAJI

        93 yaşında hayata gözlerini yuman Yeşilçam'ın efsane ismi Münir Özkul, 1981 yılında, 55 yaşındayken Ses Dergisi'ne verdiği röportajda hayatının sırlarını açıklamıştı.

        Yeşilçam’ın ‘Mahmut Hoca’sı, ‘Yaşar Usta’sı Münir Özkul, 1981 yılında Ses Dergisi’ne bir röportaj vererek, hakkında bilinmeyenleri anlatmıştı.

        O dönemde eşi Umman Özkul ile ilgili henüz birlikte olalı 2 yılı deviren Münir Özkul, “O hayatıma girdikten sonra bir şeyler yapmanın gereğine inandım. Ona bir şeyler göstermeliydim. Çocuklarım için olduğu gibi onun için de bir sıçrama yapmalıydım. Bu mesleği sevdirmeliydim. Kendinde olan bir kabiliyetle de bunu kısa zamanda başardı. Tiyatro konusunda tam olmasa da tama yakın derecede bilgi sahibi oldu. Şimdi beni eleştirdiği anlar bile oluyor. Yaşamıma değişiklik getirdi. Bugüne kadar tanıdığım ve beraber olduğum bütün kadınlara bir çatışma içindeydim. Aramızda bir uyuşmazlık olurdu. Ama Umman başka, devamlı bana uyum gösteriyor. Böyle olunca her şey değişiyor. Ona kızamıyorum. Kızdığım zamanlar da sonradan vicdan azabı duyuyorum. Onunla çok mutluyum” demişti.

        ‘AKIL HASTANELERİ ÖZGÜR OLDUĞUM TEK YER’

        Toplumla çok güç anlaştığını açıklayan efsane oyuncu, şunları anlatmıştı:

        “Benim gibi toplumla güç anlaşan insanlara ilgi duyarım. Bunun en sivri ve en tipik örneklerine meyhanelerde, akıl hastanelerinde ve sanat çevrelerinde rastlanır. Onun için akıl ve ruh hastanelerine karşı daima sempati duymuşumdur. Akıl hastaneleri en özgür olduğum, her şeyi objektif görebildiğim tek yerdir. Orada rahata ererim. Kafam art arda gelen birçok problemi çözebilecek yapıda değildir. Orada bütün problemleri bir sıraya koyar ve çözümlerim. Hatta bir süre ziyaretçi bile kabul etmem.”

        ‘DÜNYANIN EN İYİ KADINI ANNEMDİR’

        Kadınları çok akıllı bulurum ve çok severim. Kadınsız erkeği yarım sayıyorum. Hayatım boyunca hep bir kadın aramışımdır. Tanıdığım kadınların beğendiğim yönlerini bir araya getiren bir kadın. Ama böyle bir kadın var mı yok mu onu bilemiyorum. Tanıdığım ve hayran olduğum ilk kadın annemdir. Ona aşık oldum diyebilirim. Bence dünyanın en iyi kadını odur..

        SANAT HAYATINI ETKİLEYEN 5 KİŞİ

        Benim sanat yaşamımda beş kişinin büyük etkisi olmuştur. Bunlar Muhsin Ertuğrul, Ferdi Tayfur, Haldun Dormen, Sadık Şendil ve Şakir Eczacıbaşı'dır. Bugün sanatımın geleceği ile ilgili hiçbir şey söyleyecek durumda değilim. Yalnız şu sıralarda Haldun Taner'in benim için yazdığı bir eser var. Tüm arzum bu piyesi başarıyla oynamak. Sanat yaşamım içinde her zaman İbiş'e ve Kavuklu'ya hayranlık duymuşumdur. Nedenini şöyle anlatayım: İnsanı çeşitli etkilerden kurtarabilseydik ortaya birçok müşterek yönleri olan bir insan tipi çıkardı. Bu, gerçek yönleri ağır basan evrensel insan tanımı ve tipidir. Ben Kavuklu'da veya İbiş'de kendi içimdeki o insanı yakalamak ve o insana varmak istiyorum.”

        ‘İÇKİYLE OLAN SAVAŞI KAZANDIM’

        İçkiye olan düşkünlüğü ile ilgili de konuşan Özkul, “İçkiye ilk defa 13 yaşında özenmeye başladım. Ailemde sigara içen bir tek kişi bile yoktur. Çocukluğum da kendime model olarak hep içki içen tipleri seçtim. Bunda ailemin bana gösterdiği tüm sevgiye rağmen mazbut bir aile çocuğu olmam için yapılan baskıların etkisi de olabilir. Alkol bende baskıları kaldırdığı gibi kendime karşı olan güvensizlik duygusunu da yener. Bir de insanlarla zor anlaşıyorum. İçki bu konuda da bana yardımcı olurdu” açıklamasını yapmıştı. Röportajda içkiyi bırakmak için çok büyük bir savaş verdiğini ve bu savaşından da başarıyla çıktığını anlatan Özkul, “Dünyaya yeniden gelsem ne içki ne uyuşturucu madde hiçbirini kullanmam. Biliyorum ki hepsi insan sağlığı için çok zararlı şeyler” ifadelerini kullanmıştı.

        MÜNİR ÖZKUL KİMDİR?

        Münir Özkul, 15 Ağustos 1925 tarihinde İstanbul'da doğdu. İstanbul Erkek Lisesi'nden mezun olan Özkul, lise öğrencisiyken 1940 yılında Bakırköy Halkevi'nde tiyatro ile sanat hayatına ilk adımını attı. İstanbul Üniverstesi İktisat Fakültesi'ne ve Edebiyat Fakültesi'nin sanat tarihi bölümüne devam eden Özkul, 1948'de Ses Tiyatrosu'nda sahnelenen Aşk Köprüsü oyunuyla profesyonel oldu.

        Daha sonrasında birçok tiyatro oyununda sahne alan Özkul, İstanbul Şehir Tiyatroları'nda, Ankara Devlet Tiyatrosu'nda ve Aksaray'daki Bulvar Tiyatrosu'nda arkadaşlarıyla kurduğu kendi topluluğunda çalıştı.

        1963-1967 yılları arasında çeşitli topluluklarla turneye çıkan Münir Özkul, zaman zaman da sahnelerden uzak oldu. Sahne aldığı özel tiyatrolarda Sadri Alışık, Cahit Irgat, Nevin Akkaya ve Şükran Güngör gibi oyuncularla çalıştı.

        1950'li yıllardan itibaren sinemada rol almaya başlayan Özkul, 1965 yılından sonra sinemadaki rolleriyle büyük övgüler topladı. Özellikle 1970'li yıllarda Türk sinemasının efsane filmleri arasında yer edinen Hababam Sınıfı film serisindeki "Kel Mahmut" rolüyle gönüllerde taht kurdu.

        Mavi Boncuk, Bizim Aile, Aile Şerefi, Gülen Gözler, Neşeli Günler, Gırgıriye ve Görgüsüzler filmlerindeki rolleriyle hafızalara kazınan Münir Özkul, kariyeri boyunca 200'den fazla filmde rol aldı. Sev Kardeşim filmindeki performansıyla 1972 Altın Portakal Film Festivali'nde "en iyi erkek oyuncu" ödülünü kazandı.

        "Bizim Aile" filminde canlandirdigi "Yaşar Usta" rolüyle de 1977 Azerbaycan Film Festivali'nde özel ödül kazandı. "Süt Kardeşler" filminde yönetmen yardımcılığı da yapmıştır.

        Münir Özkul, dört kez evlendi ve ve bu evliliklerden üç çocuğu oldu. Hayatının önemli bir bölümün alkolle savaşarak geçiren Münir Özkul, 1990'lı yılların ortasında tamamen alkolü bıraktı.

        Demans hastalığı ile yaşayan Münir Özkul, 2003 yılından bu yana evinden dışarıya çıkmak ve kimseyle görüşmek istememektedir. Hastalığı yüzünden geçmişe dair birçok şeyi hatırlayamamakta ve ölen arkadaşlarının yaşadıklarını sanmaktadır.

        Uzunca bir süre hastalıkla mücadele eden Yeşilçam'ın efsane ismi Münir Özkul, 5 Ocak 2018 tarihinde 93 yaşındayken hayatını kaybetti.

        Münir Özkul'un Rol Aldığı Tiyatro Oyunları
        Aşk Köprüsü
        İstanbul'u Satıyorum
        Soyut Padişah
        Sersem Kocanın Kurnaz Karısı
        Çayhane
        Fareler ve İnsanlar
        Keşanlı Ali Destanı
        Yorgun Matador
        Hababam Sınıfı
        Babayiğit
        Yaz Bekarı
        Generalin Aşkı
        Kanlı Nigar
        Münir Özkul'un Hafızalara Kazınan Filmleri
        Kanlı Nigar
        Hababam Sınıfı
        Hababam Sınıfı Sınıfta Kaldı
        Hababam Sınıfı Uyanıyor
        Hababam Sınıfı Tatilde
        Hababam Sınıfı Dokuz Doğuruyor
        Aile Şerefi
        İbiş'in Rüyası
        Gırgıriye
        Gülen Gözler
        Neşeli Günler
        Sev Kardeşim
        Mavi Boncuk
        Bizim Aile
        Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz
        Münir Özkul'un Rol Aldığı TV Dizileri
        İbiş'in Rüyası
        Köşe Dönücü
        Uzaylı Zekiye
        Bir Ömrün Bedeli
        Varsayalım İsmail
        Nasreddin Hoca
        Kızlar Sınıfı
        Ana Kuzusu
        Şaban ile Şirin
        Reyting Hamdi

        MÜNİR ÖZKUL'UN HASTALIĞI DEMANS - KOAH NEDİR?

        Yeşilçam'ın unutmal ismi Münir Özkul uzun yıllardır KOAH VE DEMANS hastalığıyla mücadele ediyordu. Özkul son yıllarını hastanede geçirdi.

        DEMANS HASTALIĞI NEDİR?

        Demans hastalığı (bunama), zihinsel becerilerin hastalık nedeniyle zayıflaması durumudur. Demansın en sık görülen nedeni, tüm demans hastaların en an yarısının muzdarip olduğu Alzheimer hastalığıdır. Bununla birlikte, beyni zayıflattığı için demans hastalığına yol açan 200 farklı hastalık vardır. Alzheimer hastalığının yanı sıra vasküler / kan dolaşımına bağlı demans hastalığı sıklıkla görülürken örneğin Lewy body demans hastalığı, Parkinson’a bağlı demans hastalığı ve frontotemporal demans hastalığı nadir görülür.

        KOAH HASTALIĞI NEDİR?

        Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı’ isminin baş harflerinden oluşan kısaltılmış bir hastalık ismi olan KOAH uzmanlara göre dünyada en sık ölüme yol açan 4'üncü hastalıktır.

        İlerleyici ve tam olarak geri dönüşümlü olmayan, buna karşılık önlenebilir ve tedavi edilebilir bir akciğer hastalığıdır. KOAH havayollarını daraltır, solunumu güçleştirir. Genellikle kronik bronşit ( fazla miktarda mukusun oluştuğu sürekli öksürük durumudur) ve amfizem ( Kana oksijen taşınmasını sağlayan hava keseciklerinde harabiyete neden olan bir hastalık )zemininde gelişen KOAH’da hastalar, öksürük ve balgamdan kısa mesafeli yürüyüşde bile oluşan nefes darlığına kadar değişik semptomlara sahiptirler.3 tip KOAH vardır.

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ