Sinemanın 15 unutulmaz kadın aksiyon kahramanı

PRENSES LEIA–Carrie Fisher
('Star Wars’ serisi 1977-2019)

Aksiyon filmlerinde ‘prenses’ deyince aklımıza erkek kahramanların uğruna ölümü göze alarak kurtardığı güzel kadınlar gelirdi… İlk Star Wars filminde karşımıza çıkan Leia ise erkek kurtarıcıya muhtaç prenses imgesini yerle bir etti. Alderaan gezegeninin prensesi Leia, İmparatorluğa karşı gelen Asilerden biriydi ve her seferinde elinin taşının altına koyarak sıcak savaşın ön saflarında yer almasını bildi. Carrie Fisher’ın da katkısıyla ‘Star Wars’u efsane haline getiren karakterlerden biri olduğuna hiç kuşku yok.…

RIPLEY-Sigourney Weaver
('Yaratık' (Alien) serisi 1979–1997)

İlk ‘Alien’, merkezinde kadın karakterin yer aldığı büyük bütçeli filmler konusunda sinema endüstrisine cesaret aşılayan bir filmdi… Ripley, ince yapılı, narin bir genç kadın olarak karşımıza çıktığı ilk filmin sonunda uzaylı canavarla “finale kalan” tek kişiydi. Seri boyunca giderek daha sertleşip acımasızlaştı ama duygularını kaybetmedi. Gücünü erkeklere benzemekten değil, kadın olmaktan alması, onu kendisinden sonra gelecek bütün kadın aksiyon kahramanları için önemli bir model haline getirdi. Ripley, ilk 4 film boyunca ‘Alien’ serisinin kahramanıydı.

SARAH CONNOR-Linda Hamilton
(‘Terminator’ serisi 1984-2019)

İşte annelik içgüdüsünün fiziksel güce dönüşmüş hali! Kuşkusuz ilk filmde de iyiydi ama Sarah Connor’ın gerçek bir aksiyon kahramanına dönüşmesi asıl olarak ikinci filmde, “Terminator 2: Mahşer Günü” 1991 (Terminator 2: Judgment Day) gerçekleşti. Şoku atlatmış kararlı bir kadın vardı artık karşımızda. Dövüşmesini, savaşmasını öğrenmiş, ölüm makinelerinden dahi korkmayan gözüpek cesur bir anneydi… Bir erkek fantezisi olmanın ötesinde oğlu için mücadele eden sahici bir kadındı… Yeri gelmişken, James Cameron’ın aksiyon sinemasında kadın kahramanların değerini teslim eden öncü yazar ve yönetmenlerden biri olduğunun altını çizelim.

NIKITA-Anne Parillaud
(Nikita-La femme Nikita-1990)

Yaptığı bir gençlik hatasından ötürü ömrünü hapishanelerde geçirmek yerine derin devletin kirli işlerini yapmak zorunda kalan zoraki bir tetikçiydi… Bir ölüm makinesi olarak yetiştirilse de kırılgan bir yanı vardı. Onu belki de bu gönülsüzlüğü ve mağduriyeti nedeniyle sevdik. Her şeye rağmen masumiyetini kaybetmediğini hissettik.
Luc Besson’un yazdığı en iyi film kahramanlarından biri, hatta en iyisi… Bunun en önemli kanıtı, yeniden çevrim sinema filmi ve TV dizileriyle ömrünü sürdüren bir karakter olması…

TRINITY-Carrie-Anne Moss
('Matrix' serisi 1999–2003)

Ripley ve Sarah Connor gibi karakterlerin önünü açtığı kadın aksiyon kahramanlarının en unutulmazlarından biri hiç kuşkusuz Trinity… Dövüş sanatlarında mükemmel ve deri takımlarıyla gerçekten çok havalı. Ama onu efsane yapan özelliği elbette bir özgürlük savaşçısı olması. Unutulmaması gereken bir nokta daha var: Trinity aynı zamanda müthiş bir bilgisayar programcısı. O, Matrix’in içinde ve dışında bilgisayarla her şeyi yapabilecek bir hacker!

YU SHU LIEN ve JEN YU-Michelle Yeoh ve Zhang Ziyi
(“Kaplan ve Ejderha”-Crouching Tiger, Hidden Dragon-2000)

İkisi de o kadar iyi ki, birini alıp diğerini liste dışı bırakmak mümkün değil. Yu Shu Lien’in (Yeoh) dövüş tekniği; zarafet, olgunluk ve tecrübeyi temsil ediyor. Jen Yu (Ziyi) dövüşürken ise genç kızlığın öfkesi ve kontrolsüz enerjisini hissediyoruz. Onlar sayesinde bir Uzakdoğu dövüş sanatları filmi belki de ilk kez erkeklere has bir eğlence olmanın ötesine geçiyor, estetik ve seyre değer bir şov haline geliyor.

LARA CROFT-Angelina Jolie
(“Lara Croft” serisi 2001–2003)

Angelina Jolie’nin kariyerinin belki de en vasat işleri, aksiyon kahramanı kadınları oynadığı filmlerdir. Zaten Lara Croft gösterime girdiğinde kimse filmin iyi olduğunu iddia etmedi. Şimdi de eden yok… Ama Jolie, video oyunundan sinemaya transfer olan Lara Croft karakterinin şöhretine şöhret kattı ve Lara Croft imajını popüler kültür tarihine yazdı. Özetle, Lara Croft inkâr edilemez popülerliği ve Angelina Jolie’nin tartışılmaz star karizması nedeniyle bu listede olmayı hak ediyor.

LETTY-Michelle Rodriguez
(‘Hızlı ve Öfkeli’ (Fast and Furious) serisi 2001-2017)

Her sahnesiyle testosteron saçan erkek ağırlıklı bir serinin vazgeçilmez kadın kahramanı olmayı başardı. Serinin ikinci ve üçüncü filmlerinde yoktu. Dördüncü filmde seriye veda ettiğini düşündük. Ama altıncı filmde yeniden ekibe katıldı. Dominic’in sevgilisi olmanın ötesinde Letty, aksiyon sahnelerinde yer alan güçlü ve etkin bir karakter olmayı başardı. Şimdilerde ‘Hızlı ve Öfkeli’ deyince akla gelen ilk yüzlerden biri artık… Bunda Michelle Rodriguez’in katkısı azımsanamaz… Letty, 2021’de gösterime girmesi planlanan ‘Hızlı ve Öfkeli 9’da da karşımıza çıkacak.

ALICE-Milla Jovovich
(“Resident Evil” serisi 2002-2012)

Bir video oyunu uyarlaması olan ‘Resident Evil’ serisinin kahramanı Alice, Lara Croft ile birlikte bu listedeki en düz karakter… Serinin “kötü adamı” Umbrella şirketi ve onun yarattığı zombi kıyametine karşı mücadele eden eski moda bir süper kahraman o… Amaçları ve eylemleri son derece net. 1968 yapımı bilimkurgu macera filmi “Barbarella”dan “Matrix” serisine uzanan bir hatta sık sık karşımıza çıkan seksi kadın kahramanların en popülerlerinden biri. Bunda kuşkusuz Milla Jovovich’in payı büyük.

SELENE - Kate Beckinsale
(“Underworld” (Karanlıklar Ülkesi) serisi 2003–2012)

Vücut hatlarını gösteren dar deri kostümüyle seksi kadın aksiyon figürü klişesine “cuk” otursa da Selene’de farklı bir şey var. Askeri disiplinle yetiştirilmiş, dik kafalı, inatçı ve sert biri… Savaşı ve Lycan’ları öldürmeyi her şeyden fazla ciddiye alıyor. Duygularını kontrol eden, mizah duygusu olmayan soğukkanlı bir savaşçı... Ama sonra âşık oluyor ve içindeki kadını keşfederek değişiyor.

GELİN-Uma Thurman
(“Kill Bill” Vol. 1 ve Vol. 2-2003-2004)

Bruce Lee’nin “Game of Death” filmindeki sarı kostümünü giymesi dahil her şeyin bir Quentin Tarantino fantezisi olduğunu biliyoruz. Tek başına yüzlerce kişiyi öldürmesini de çok ciddiye almıyoruz. Sonuçta bu bir film… Ama Gelin’in gözyaşlarında bizi çeken önemli bir şey var. Ne kadar kan dökerse döksün onda kırılgan, duygusal ve çocuksu bir yan var ve haklı davasında sonuna kadar yanındayız. Üstelik çok iyi bir savaşçı... Bileği bükülmesi zor bir kılıç ustası olmasının yanı sıra geleneksel dövüş tekniklerinde de çok iyi.

HIT-GIRL-Chloë Grace Moretz
(‘Kick-Ass’ ve ‘Kick-Ass 2’ 2010-2013)

İşte listenin en şirin ve genç aksiyon kahramanı… İlk ‘Kick-Ass’ (2010) filminde karşımıza çıktığında 11 yaşında bir ölüm makinesiydi. Aslında filmin ana karakteri kendine Kick-Ass diyen ve kahraman olmak için çabalayan Dave Lizewski’ydi. Ama filmin gerçek kahramanının kim olduğunu Hit-Girl ortaya çıktığında görüyorduk. Babası tarafından yetiştirilen Hit-Girl, inanılmaz hızı, işlek zekâsı ve ileri dövüş becerileriyle boyundan çok büyük işler yapabiliyordu. Filmin belki de asıl başarısı, 11 yaşında minyon bir kızın tüm bunları yapabileceğine bizi inandırmasıydı… İkinci filmde ise ergenlik öfkesine tanık olduk.

KATNISS EVERDEEN-Jennifer Lawrence
(“Açlık Oyunları” (The Hunger Games) serisi 2012-2015)

Dövüşmesini, savaşmasını ve hayatta kalmasını çok iyi biliyor. Ama Katniss Everdeen’in bizi en çok çeken özelliği masumiyeti… Ne kadar baskı altında kalırsa kalsın iktidarın onu tümüyle ele geçirmesine izin vermiyor. Diktatörlük, Açlık Oyunları’yla halkı sindirmek, korkutmak ve birbirine düşürmek isterken Katniss ezilenlere dayanışmanın önemini hatırlatıyor, halkların umudu oluyor. Aslında kahraman olma konusunda gönülsüz biri… Ama kahramanlık onun yazgısı…

FURIOSA–Charlize Theron
(‘Mad Max: Fury Road’-2015)

İşte listemizin en etkileyici kadınlarından biri… Furiosa, insanlığın geleceğini kurtarmak ve alternatif bir toplum kurmak için Ölümsüz Joe’nun genç, güzel ve sağlıklı kadınlardan oluşan haremini alıp kaçırıyor. Umudun zararlı olduğunu düşünen ve artık hiçbir şeye inanmayan Mad Max, Furiosa’nın cesareti ve geleceğe duyduğu inançtan etkileniyor… Charlize Theron, Furiosa karakteriyle filme sahicilik katıyor; hüzün, acı ve öfke getiriyor.