İbrahim Yıldız: "Maçları kim yayınlayacak?"
Süper Lig'de sezonun başlamasına kısa bir süre kalmasına rağmen yayıncı kuruluş ve kulüpler arasındaki sorun çözülebilmiş değil. Habertürk yazarı İbrahim Yıldız, yayıncı krizini değerlendirdi
Sezonun başlamasına 3 hafta kaldı… Uzun süredir konuşulan ancak sonuçlanmayan maçların yayını konusu belirsizliğini sürdürüyor…
Süper Lig karşılaşmalarının yayın hakkını elinde bulunduran Katar şirketi beIN SPORTS indirim konusunda ısrarını sürdürüyor. Bu talebinden vazgeçmeyen yayıncı kuruluşa karşı Kulüpler Birliği de sözleşme koşullarının yerine getirilmesini istiyor.
Her iki tarafın yaptığı görüşmeler tıkandı. Sonuç alınamayınca Kulüpler Birliği yetkiyi Türkiye Futbol Federasyonu’na bıraktı.
Futbolun yeni patronu Nihat Özdemir için oldukça zorlu bir görev söz konusu. Taraflar anlaşmamakta direnince başkanın eli kolu bağlandı ister istemez. Bir çıkış yolu bulmak mümkün gözükmüyor…
Yeni arayışlar için zaman gittikçe daralıyor…
Kulüpler Birliği’nin önerisi, beIN SPORTS vazgeçerse bir şirket kurup yayın işini yapmak. Bunun için de TRT alternatifi masada. Reklam gelirlerinin paylaşımı ile bu sorun büyük ölçüde çözülebilir…
Ancak, beklenen gelirleri elde etmek mümkün gibi gözükmüyor…
Yayın gelirlerinden gelecek paraya güvenerek transferlerini yapan kulüpleri derin bir düşünce aldı ister istemez. Zaten borç batağında olan kulüpler gelecek bu paradan da olacaklarını varsayarak büyük bir sıkıntı ile karşı karşıyalar…
Şu ana kadar gelişen sürece bakıldığında Katarlı şirketin Türkiye pazarından çekileceği şeklinde. Teminatı yakmayı göze alan beIN SPORTS, son koz olarak bu talebin de ısrar ediyor…
Demirören döneminde yapılan bir hata sonucu kaybedilen bir dava ile 80 milyon doların da kulüplerden tahsili söz konusu…
Daha önce yüzde 11 oranında pay alan TFF, bu payını yüzde 4’e kadar indirmişti. Yeni dönemde bu payın ne kadar olacağı da belirsiz…
Tüm bu gelişmeleri Türk futbolunun kurtuluşu olarak görenler de var. Yabancı ve yaşı geçmiş oyunculara verilen yüksek ücretlerden vazgeçmenin kulüpleri rahatlatacağı görüşü ortaya çıkıyor. Artık, Avrupa futbol piyasasında söz sahibi olan Türk oyuncuların kurtarıcı olarak görülmesi bu tezi destekliyor.
Genç oyuncuların yüksek paralar karşılığı Avrupa’ya transfer olması herkesi umutlandıran en önemli etken.
Fenerbahçe’nin Eljif Elmas’tan elde ettiği 19 milyonluk gelir herkesin iştahını arttırıyor. 180 bin Euro’ya transfer olan Eljif’in 10 katına satılması önemli bir örnek olarak ortada…
Yine Kasımpaşa’nın 2 milyon Euro karşılığı transfer ettiği Trezeguet’yi5 kat bir ücretle Aston Villa’ya satması kulüpleri daha titiz davranmaya itecek…
Altınordu gibi yapılanma ile gençlere yapılacak yatırımların para kazandırdığı gerçeği tek çıkış yol gibi gözüküyor.
Şurası da bir gerçek ki, Avrupa takımları genç oyuncuları hangi takım ya da lig de olursa olsun izliyorlar. Juventus’a giden Merih bunun en somut örneği…
Türk futbolu yanlış transfer politikasının sıkıntılarını yıllardır yaşıyor. Kulüplerin borç batağına girmesinin temel nedeni bu transfer yanlışlığı. TFF’nin yeni lisans yönetmeliği, daha fazla denetimi içeriyor. Bütçelerini denkleştiremeyenleri çeşitli yaptırımlar bekliyor. Bununla birlikte altyapılara artık üvey evlat muamelesi yapılamayacak. Kulüplerin tek kurtuluşu, oyuncu üretmeye daha gerçekçi yaklaşımları ile olacak.
Kriz belki de futbolumuzun geleceğini şekillendirecek. Hatta kurtaracak…
