Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Müzik Türkiye'de rap müziği ve rap müziğe bakışı rapçiler anlattı

        "Bazen tedirgin oluyorum, çünkü beni izleyen 16 yaşındaki dinleyicimin annesi gelip dert yanıyor. Endişelenmekte haklılar ama bu benim hayatım, bundan kaçmak istemiyorum. Sadece benim de biraz dengelemem lazım. Tupac gibi parçalar, hatta kadınlar için destekleyici parçalar yapmalıyım.” İlk röportajını bize veren Ezhel tutuklanmadan önce bunları söylemişti. Şarkılarındaki müstehcen sözlerin ardından başına gelecekleri sezmiş gibi... O tür sözlerinden dolayı BİMER’e şikâyet edilen rap’çi, şimdi yargıç karşısına çıkmayı bekliyor. Bunun tatışması bitmeden yine rap yapan Khonktar gözaltına alındı, 18 yaşında Vio hayatını kaybetti, “Uyuşturucudan öldü” dedikodularıyla ebeveynler hip hop’un yasaklanmasını dahi istedi. HT Pazar'dan Ece Ulusum'un haberi...

        REKLAM

        Şimdi her kafadan bir ses çıkıyor. Ne müzisyenler yaptıkları yanlışların farkında, ne Türkiye bu trendi ve hip hop’ı anlamış durumda. Biz de konuyu en başından aldık. Rap müziğin memlekette ne zaman ortaya çıktığını, şimdiki popülerliğinin altında neler yattığını, kötü imajın nereden kaynaklandığını araştırdık. Tutuklamalardan sonra neler hissettiklerini 10 rap’çiyle konuştuk.

        NASIL BAŞLADI?

        Hip hop, yoğunlukla siyahilerin yaşadığı New York Bronx’taki bunalımlı bir ortamda ortaya çıktı. Yangınlar, çete kavgaları, işsizlik... 1973’te Kool Herc adında bir DJ, bir apartman katında parti verdi ve fitili ateşledi. Popüler parçaların basları arttı, zamanla müziklere topluluğu coşturmak için mikrofona söylenen sözler eklendi. Bu alt kültür, sonunda Aerosmith, Blondie gibi pop isimlerin de desteğiyle dünyaya mal oldu. Ancak Türkiye’ye rap’in gelmesi 22 yılı buldu. Tunç Dindaş, nam-ı diyar Turbo, “Türkiye’de rap 1995’te Cartel ile patladı. 1996’da Hedef 12 diye bir grup çıktı. Ortalıkta demo kasetler dolaşırdı. Ancak 1999’da çıkardığım ‘Yeraltı Operasyonu’, underground rap’çilerin yer aldığı ilk bandrollü albüm oldu. Artık Nefret, Silahsız Kuvvet, Susturucu gibi birçok isim vardı” diye anlatıyor.

        REKLAM

        RAPÇİLER PARA BASIYOR

        2000’lerde Kadıköy, Üsküdar menşeli rap’çiler film, dizi müzikleriyle ufak ufak sesini duyurmaya başladı. Ardından da internet ve dijital müzik platformlarının ortaya çıkışıyla pop müziğin tahtına oturdu. Dünyadaysa Obama başkanlık döneminde Kanye West ve Jay Z’den söz ediyordu. Müzik festivallerinin headline’ları rapstarlar olmaya başladı. Forbes müzik türleri arasında rock müziğin sahnelerde daha çok yer aldığını, ancak internette liderin rap olduğunu söylüyordu. 2016’da en çok kazanan 20 rap’çinin geliri 446 milyon dolarken 2017’de bu rakam 620 milyonu buldu. Spotify verilerine göre geçen yıl dünya genelinde en çok dinlenen ilk 10 sanatçı arasında Drake, The Weeknd, Kendrick Lamar ve Post Malone var. Türkiye’de de 2017’de albümü en çok dinlenen ilk 5 sanatçının 3’ü rap’çi: Norm Ender, The Weeknd ve Ezhel. Bu akım gün geçtikçe büyüyor. Türkiye’de bu kış en çok şu parçalar dinlendi: Gazapizm’den Heyecanı Yok, Ezhel’den Geceler, Burak King’den Yanıyoruz, Ezhel’den İmkânsızım, Eypio’dan Gömün Beni Çukura... Hepsi rap! Bunda Çukur dizisinin etkisiyse büyük.

        • Türkçe rap piyasasında her ne kadar problem yaşanırsa yaşansın bir tehdit oluştuğunda herkes tek yumruk olur.

        ‘POP MİS GİBİ AMA RAP ÖYLE DEĞİL’

        Rap dünyasını yakından tanıyan müzik yazarı Müjde Yazıcı, “Bu yükseliş uzun zamandır var. Müzik dinleyicisi, klişelerden, popçuların sevgiliye atar giderli ya da suya sabuna dokunmayan sözlerinden sıkıldı” diyor. “İnternetle dünyadaki t-rap yükselişi Türkiye’de de oldu ve başı Ezhel çekti. Gençler sevdi. Hiç kullanılmamış kelimeleri duyuyor olmak dinleyiciye çekici geliyor. Müzik hayatın gerçeğini yansıtır...”

        Rap müzik yeni yeni yüzünü gösteriyor ancak adını henüz duyduğumuz 70 kadar türü var; alternatif hip hop, country rap, komedi hip hop, hard core, erotik, gansta, dini, politik, caz, funk, Latin, pop, opera rap... Bir de bizim yörelerden arabesk rap var. Düşünün, Youtube’a “Türkçe rap” yazınca 10 milyona yakın, “rap” yazınca 85 milyondan fazla içerik çıkıyor. Her birinin hikâyesi başka, genç dinleyici kolayca kendine yakın olan bir sound ya da kurgu buluyor.

        Rap müzik yapan Tankurt, “Rap müziğin olayı tema yelpazesinin geniş olması. Şu an Türkiye’de eğlendiren rap’çiler de var, hüzünlendiren rap’çiler de, politik rapçiler de... Pop, kısır bir temada ilerliyor” diyor. Sosyal sorumluluk projelerinin kıymete bindiği, herkesin toplumsal konulara bir tıkla şahit olduğu dünyada aşk veya ayrılık şarkıları çok yüzeysel kalıyor. Rap’çi Ados’a göre “Pop müzik mis gibi. Dünya yıkılsa saçlarını tarıyorlar. Aman beni terk ettin, ben de seni mahvettim... Rap müzik öyle değil. Bir yerde bir bombalama oluyor, bizden biri de söylüyor.” Müzik endüstrisi popun kısırdöngüden nasıl çıkacağını düşünedursun, hip hop aldı başını gidiyor. Üstelik 4 mısralık nakaratlardan öte onlarca satır söz konusu...

        • Hip hop bir bütün olarak sistem eleştirisi yapmayı, bir kültür ve onu sahiplenen insanlar olarak var olmayı hedeflemiştir. Dönemin ilk örnekleri de her zaman bu mesaj kaygısını taşımıştır. Vicdan koca bir şato, bizler de şatonun camlarına taş atan mahallenin çocuklarıyız.

        ‘PLAK ŞİRKETLERİ BU HALE GETİRDİ’

        Ancak bir sorun var! Hip hop her şeyi olduğu gibi yansıtan, sanatçının duygularını çekinmeden söylediği bir tür. Yani içinde küfür, seks, uyuşturucu, kavga, toplumsal sorunlar, yaşadığı mahallenin sıkıntısı da yer alabiliyor. Ünlü DJ Grandmaster bir röportajında “Rap toplumun söylemeye çekindiği yerleri kazır” derken bunu kastediyordu. Ama işin içine plak şirketleri, moda, mekânlar yani paranın döndüğü alanlar girince rap müziğin daha “müstehcen” tarafı şişiriliyor. Uzun zamandır rap müzik yapan Kamufle işin perde arkasını anlatıyor: “Bu müzik aslında tepki göstermek amacıyla çıktı. Dünyada plak şirketleri işi kasıtlı olarak daha şaşaalı hale getirdi. İçine uyuşturucu, seks, para ve şiddet gibi başlıklar girdi. Bunlar da var ama medya sansasyon yaratmak için ön plana çıkardı. ABD’deki bu tutum ülkemize de yansıdı. Aslında biz öyle çocuklar değiliz. Şarkıdaki sadece bir cümleyi alıyorlar. 32 satırlık sözlerin tamamını hiç umursamıyorlar. Aslında olay uyuşturucu değil, asıl olay pas, kir, plastik, çöplük, lastik ve egzoz... Rap müziğin çıkış amacı bu, toplumu anlatmak.”

        • Sürgünler, hapisler, ölenler... Hip hop tarihi bu tür olaylarla dolu. Ezhel ve Konthkar için çok üzgünüm. Türkiye’de uzun zamandır beklediğimiz bir doğumun sancıları bunlar. Biz bununla büyüdük, daha da önemlisi bunun için yaşadık. Haksızlığın önüne geç- mek istiyoruz.

        Tankurt, “Profesyonel hayata geçerken hatalar yapıyoruz. Argo kullanan da var kullanmayan da” diyor. “Pop müzikte de ‘Gece bende kalsana bilmem ne yapsana’ diyen seks içerikli şarkılar var.

        Bunlar ayıp değil mi yani?” Türkiye’de popüler olan birçok yabancı parçada da rap’te tepki çeken bu konular geçiyor. Her yerde duyabilirsiniz, televizyonda, mağazalarda, tostçuda... Rap’çi Zen-G “Orada adam ‘Sex, money, drug’ diyor herkes dans ediyor, ancak Türkçe rap’te ‘Esrar’ dediğinizde anında tepki alıyorsunuz. Anlayacağınız bizde o kadar yemiyor” diyor. En ilginç örnek, 2020 Olimpiyatları için hazırlanan İstanbul tanıtım videosunun fon müziğinde Rihanna’nın Diamonds’ıydı. Zira şarkıda defalarca “ecstasy” deniyor. Aslında söz ettiği ölümsüzlük, parıltı gibi vurgular da bu madde üzerine...

        GANGSTER YOK AMA RAP’İNİ YAPAN ÇOK

        Müzisyenlerle konuştukça iş iyice pop müzik-rap müzik kıyasına dönmeye başladı. Rap’çi çevreden uzaklaşıp artık rap müzikten rahatsız olan ebeveynlerle de konuşmak gerekiyordu. Anladım ki hip hop denince akıllarına şunlar geliyor: Silah, ölüm, bikinili kızlar, alkolikler, dev altın kolyeler, zıplayan arabalar, saldırgan köpekler, haraç kesen küfürbaz adamlar, keşlik... Söz ettikleri konular çoğunlukla gansta rap ve trap denilen türlerde geçiyor ve çok popülerler. ABD’de çeteler var, hip hop’ın doğuşunda bizzat etkililer. Ancak bu ortam Türkiye’de yok. Olmayan bir ortamın imajını şarkılarında ve kliplerinde yansıtan rap’çiler de kötü bir imaja neden olabiliyor. Ados, “Bazen çok abartılabiliyor. Gangster rap denilen şey bir çetenin işidir. Bizde bireysel gangsterler var, alakası yok o imajla. Babası aradığında ‘Geliyorum babacığım’ diyor, şarkılarında herkesi asıp kesiyor. Sahnesinde ya da sokakta o kurduğu mizansendeymiş gibi davranması garip. Arkadaşım var, adam memur ama sahneye çıktığında kesip biçiyor! Alakası yok” diyor. İyi de bunu kim nasıl bilsin; üstelik sosyal medya dünyasında gerçeklerden çok imajlar yaşarken. Ebeveynler tarafından da düşünmek gerek. Üstelik bu yapay bir imaj. Bizim rap’çilerimizin tamamı beyaz ancak takındıkları tavır siyahilere ait. Hiphop Archive & Research Institute’ün 3 yıl önce yayınladığı bir araştırmada, hip hop müzik yapanların ışıltılı, egolu ve sürekli sert durmasının ardında maruz kaldıkları ırkçılığın yattığını söylüyor: “Siyahilere ait bu kültürde yerini belli etmezsen ve korumazsan kaybolursun. Beyazların dünyasında kendini kabul ettirmenin bir yolu sert durmak.” Söz konusu imaj en çok kliplerde kendini gösteriyor. Bu konuda bir çözüm önerisi olan Turbo anlatıyor: “Klipte elinde silahla gezen tipler var, bizim sokaklarda böyle bir şey yok. Ebeveynler de onları görünce şikâyetler başlıyor. Çocuğa şarkıda anlamlı bir fikir verilse, silahlara övgü değil de bir tarihi olay anlatılsa ebeveynler ses çıkarmaz. Tüm bunlara karşın televizyonlarda da silahlar var ve insanlar birbirini vuruyor.”

        • Kadına şiddete, çocuk istismarına, cinsel tacize, ayrımcılığa yazılan sözlerimiz görülmüyor mu? 20 yıldır rap yapıyorum ve rap bana hiç küfür öğretmedi, hepsini insanlardan öğrendim...

        ‘ALTINDA TİCARİ KAYGILAR OLABİLİR’

        Bu isimler, tarzlar ve şarkı sözleri yeni değil ancak yeni fark ediliyor. Hip hop müzisyenlerinin uzun yıllardır hayalini kurdukları ün, belli ki sandıkları gibi çıkmıyor. Gözaltına alınmalar, sorgular ve insanların hip hop kültürünü incelemeye başlamasının altında bunlar yatıyor. Bu gözaltına alınmalar hakkındaysa rap’çilerin farklı fikirleri var. Olduğu gibi aktarıyorum: Ados, “Bunlar çok büyük bir oyunmuş gibi geliyor. Öyle şeyler söyleniyor ki Ezhel hakkında, alakası yok. Bu bir dalga, devamı gelecek. Komplo teorisyeni olmak istemem ama bizler tam yükselişteyken başkalarının ticari kaygılarından dolayı olabilir” diye iddia ediyor. Zen-G, “Biz müzik dünyasının serserileri gibi görünüyoruz ve ceza bize kesiliyor” diyor. Fuat, “Popüler olmaya başladığında birileri gidip seni gammazlıyor, ayağını kaydırmak istiyorlar” diye açıklıyor durumu. Kamufle, “Bundan 6-7 yıl önce hiç kimsenin umursamadığı bizler, bir anda insanların ilgisini çektik. Birilerinin başını ağrıttık. Bayağı sarsıldık. Ama hayat devam ediyor...”

        ‘BİZ BU MÜZİĞİ KÖTÜ ORTAMLARDAN UZAKLAŞMAK İÇİN YAPTIK’

        Yaptığınız müzik, insanları kötü alışkanlıklara mı itiyor?

        Kamufle: Rap müzik yapmamızdaki amaç aslında her şeyin daha iyi olması. Bazı kötü durumları eleştirip iyiye devşirmek için rap yapıyoruz. İnsan bir şarkıdan kötü bir şey yapmaya meyletmez. Yaşadığı ortam ve insanlar elverişliyse meyleder. İyi bir öğrenci olmadım ama üniversiteyi bitirdim. Yaşadığım mahalle de iyi bir mahalle değildi ama kurtardım işte kendimi.

        Ados: Zamanında nasıl rock müzisyenler satanist ilan edildi, sanırım şimdi sıra bizde. Biz her zaman suçlayacak birini arıyoruz. Daha geçen gün evimin altındaki kahveyi taradılar, hiçbir yerde duyulmadı. Haraç almak, birilerini vurmak gibi şeylerim yok. Sert görünüyoruz çünkü öyle mahallelerde büyüdük. Biz müziği oralardan uzaklaşmak için yaptık. Arkadaşlarım içip içip sızarken ben aruz vezniyle şiirler yazmaya çalışıyordum. Bana saygı duyuyorlardı. Ben de onları kurtarmak istediğim için hayatlarındaki zorlukları anlatmaya çalışıyorum. Belki gücü yeten biri el uzatır, belki bir gün benim gücüm yeter ben yaparım diye...

        REKLAM

        Fuat: 30 yıldır hip hop’ın neferiyim. Gençlere söylemek istediğim şey şu: Burası Jamaika ya da Hollanda değil. O yüzden düşünerek adım atılmalı. Her şeyin ötesinde biz zaten birbirimizi çekip indiriyoruz aşağıya, bir de bunlar olunca işler karışıyor. Çocuk gelinlerle ilgili parça yaptım, karşılığını bulmadı. Çok üzücü... İnsanlar belki de yüzleşmekten korkuyor. Oysa müzik beyne doğrudan hükmeden, insanı mutlu veya mutsuz eden bir şey. Müzik leblebiyle üzüm değil çerez gibi yiyesin.

        Turbo: Sokakta yaşananların söze dökülmesi istenmiyorsa, önce sokaktaki gerçek suçlular durdurulmalı.

        ‘POP HİP HOP’LAŞACAK’

        Şimdi neler olacak? Hip hop’ın yükselişini engellemek güç, zira daha yeni başlıyor. Dışarıda, sokakta ve dünyada malzeme de buluyor. Önemli bir genç kitle kendini böylece ifade ettiğini de düşünüyor. Şarkılardaki sözler hakkında yasal bir düzenleme olacağı söylentiler arasında ama pek ihtimal verilmiyor. Bu 1987’de ABD’de denendi, genç bir kitle epey öfkelendi. Hip hop’ın içeriğinde gelecekte bizi bekleyenleri müzik yazarı Müjde Yazıcı anlatıyor: “Bizde pop, hip hop’laşacak. 90’lardan gelen kötü altyapıların devri bitecek. Gençlerin yine iyiyi kötüyü ayırt etmek zorunda kalacağı bir dönem olacak. Mesela Demet Akalın’a hip hop yaptırabilirler.”

        KİM HANGİ MAHALLEDEN?

        Mahallelerini dillerinden düşürmeyen rap’çilerden bazıları...

        Kamufle: İstanbul-Fatih

        Ados: İstanbul-Bahçelievler

        Fuat: Almanya-Berlin

        Zen-G: İstanbul-Sulukule

        Joker ve Allame: Eskişehir’in arka mahalleleri

        Ezhel: Ankara’nın arka mahalleler

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ