90'lı yıllara damgasını vurmuştu! Küçük İbo'nun son halini görenler gözlerine inanamıyor!

İbo Show'da 6 ay şarkılarını seslendiren Küçük İbo, söylediği şarkılarla şöhreti yakaladı.

21 Mart 1984 yılında Şanlıurfa'da dünyaya gelen çocuk şarkıcı, 12 yaşında çıkardığı albümle adından söz ettirdi.

Tatlıses'in 'veliahtı' olarak gösterilen Küçük İbo, şimdilerde 38 yaşında.

Hülya Avşar Show’a katılıp Avşar'ın kucağına oturan Küçük İbo günlerce konuşulmuştu.

Bir dönem televizyon programlarının gözde konuğu olan çocuk yıldızın son hali merak konusu oldu.

İşte, Küçük İbo olarak hafızalara kazınan İbrahim Küçük'ün son hali ve Habertürk Magazin Sorumlusu Aytekin Teker'in ropörtajı...

Eskisi kadar göz önünde değilsin. Neler yapıyorsun?

Müziğe devam ediyorum. Zaman zaman duraklamalarım oldu. Biliyorsunuz son 2 yıl pandemiden dolayı sahnelerden uzak kaldık. Türkiye ve Avrupa'da Almanya, İsviçre ve Hollanda gibi pek çok ülkede sahne alıyorum. Yakın zamanda da Avustralya'ya Melbourne'e gideceğiz.

Nerede yaşıyorsun?

Yaklaşık 25 senedir Avcılar'dayım. 96 yılında Unkapanı Plakçılar Çarşısı'na geldiğimde, bana albüm yapmak isteyen firmanın sahibi burada oturuyordu. O zaman tabii ki 12 yaşındaydım ve babam da Urfa'da öğretmendi, her zaman yanımda olamıyordu. Patronumla 'Birbirimize yakın olalım' dedim. Ailem de bir süre sonra buraya geldi.

İbrahim Tatlıses'in 'veliahtı' olarak gösterildin. Çocuk yaşta bu şöhret nasıl geldi?

1994 yılında İbrahim Tatlıses, Şanlıurfa'ya konser vermeye geldi. O zaman 10 yaşındaydım. Konserde görevli birinden ricada bulundum, 'Sahneye çıkıp şarkı söylemek istiyorum' dedim, o da sağ olsun beni kırmadı İbrahim Tatlıses'e iletti. Zaten o dönemler İbrahim Tatlıses'in sahnesine çıkmak başlı başına bir olay. Şarkı söyledikten sonra önce Urfa'da tanındım. Sıra gecelerine davet edilmeye başladım. Urfa'ya gelen her şarkıcı, konserinde beni sahnesine çağırıyordu. Urfa'ya yöresel bir kaset yapalım dedik. İbrahim Tatlıses, Ahmet Kaya ve Mahsun Kırmızıgül şarkılarından bir kaset çıkardık. Sonrasında Unkapanı'na geldim, bu kaseti demo olarak yapımcılara verdim. Ardından şöhretim hızla arttı zaten...

Ailenin o dönem tutumu nasıldı?

Babam ve annem korkuyordu tabi, kuşkuları vardı. Çocuktum yani... Kandırılmamdan korkuyorlardı ama çocuk olmama rağmen bazı şeyleri idrak edebiliyordum. Farklı yetenekte bir çocuktum diyebilirim... Çok şükür yanlış olan bir yola girmedik. Bana bir şeyler katabilecek insanlarla ilişki kurdum, bugün de öyleyim.

Baban, 'Ya okursun, ya da oto saniyede çalışırsın' demiş, sen şarkıcı oldun...

Babam hiçbir zaman sanatçı olmamı istemedi. Babam, 'yaşın çok küçük biraz daha büyü' derdi. 'Ya okursun ya da sanayiye gönderirim' sözlerini kullandı. Ben de müziği seviyorum ya, çok ağladım babamın yüreği dayanamadı. Babamın elinden tuttum bir baktım beraber İstanbul'a gelmişiz.

Baban sonra tayin mi oldu?

Evet, babam o dönem atamasını istedi, ardından İstanbul'a geldi. O zaman Milli Eğitim Bakanı Mehmet Sağlam idi. Kendisine ziyarette bulundum. 'Ben İstanbuldayım; yalnızım ailemi buraya getirtmek istiyorum' dedim. Sağ olsun bizi kırmadı.

Bir gün oğlun da, "Baba ben sahneye çıkmak istiyorum." der ise...

Benim gibi sahneye çıkarsa kabul ederim. Sahneyle özel hayatımı hiçbir zaman karıştırmadım. Belki erken yaşta izin vermem ama yeteneği varsa ve mutlu olacaksa ben ona 'yapma' dersem olmaz.

İbrahim Tatlıses'e bir dönem sitem etmiştin sanki... "Destekliyor gibi gözükseler de benim önümü kestiler. Benim geleceğimden çok korktular. İbo Show'da konuk olarak 6 ay boyunca şarkı söyledim, hiç para almadım." diye bir açıklaman var...

İbrahim Tatlıses ile aram çok iyi. Evet, 6 ay para almadan programına çıktım ama o sözlerim çarpıtıldı. İbrahim Ağabey beni çok destekledi ama 'Benden önce kardeşi (Hüseyin Tatlı) var. Destek olursa daha çok kardeşine olur' dedim. 2016 yılında konuştuğum şeyler... Sonuçta insanın bir günü, bir gününü tutmuyor olabilir. Saygım sonsuz, onun şarkılarıyla büyüdüm. İnsanlar o dönem İbo Show'a çıkmak için sıraya girerlerdi. Çok önemli vitrindi. Benim tanınmamda çok etkili oldu İbrahim Ağabey... O günleri yaşadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum.

En son ne zaman görüştünüz?

2019'da annesinin vefatında taziye ziyaretine gittim.

O dönem çok para kazandın mı?

Ben aileci bir adamım, kazandığım her şeyi babama veriyordum. Zaten 12 yaşındaki bir çocuğun bu kadar parayla gezmesinin bir anlamı yoktu. İyi paralar kazandık tabi, kazanmadık desek yalan olur. Ama acemiliğimizle giderlerimizin çok olduğu dönemler yaşadık. Yanlış yatırımlar yaptığımız zamanlar da oldu.

Kazandığın parayla yatırım yaptın mı?

Bir evimiz ve arabamız var çok şükür. Bir künefe salonu işletiyorum. Kebapçılığı düşünüyordum ama zahmeti çok olunca 'uğraşamam' dedim. Zaten sahnelerden konserlerden dolayı çok ilgilenemiyorum. Tatlı insanız, tatlıcı olduk (Gülüyor).

Kaç kardeşsin?

6 kardeşiz. Kız kardeşlerim evlendi. Urfa'ya gelin gidenler oldu. Ağabeyimle 2 erkek kaldık. Ağabeyim emlak işiyle uğraşıyor.

Sen evlenmeyi düşünmüyor musun?

Nasip, kısmet demek klişe oldu ama niyetliyiz bundan sonraki süreçte...

Hayatında birisi var yani?

Yok. Olursa hızlı bir şekilde yürüteceğim. Yıldırım nikahı kıyacağım. Bekleme lüksümüz yok yaş 37. (Gülüyor)

90'lar ile bugünlerin farkı nasıl?

O dönemler ile bu dönemler çok farklı. Şu dönemde kalıcılık zor. Bizim dönemimizde sahneye çıkanlar uzun süre tutundu. Şarkı söyleyip albüm yaparken, dizi ve reklam filmi de çektim. Sadece maddi olarak değil PR olarak da destekledi. Unutulma zamanı bulamadım, unutulma şansım olmadı. Tutunmak için yaptığın son iş, bir öncekinden iyi olmalı. 90'lı yıllarda televizyonlar çok izleniyordu ve içerik olarak şu döneme göre çok program vardı. Şimdi ise sosyal medyaya yükleniyorsun. Eskiden televizyonlar, şu anki sosyal medyadan çok daha etkiliydi.

"Şöhret gidince çevremdeki insanlar da azaldı." demiştin... Sanat camiasında çok vefasızlık yaşadın mı?

Her sektörde var. 2016'da söylediğim şeylerle bugün söylediğim şeyler farklı. 5-6 sene önce böyle düşünüyordum ama şimdi kabullenmeye başladım. Vefasızlıklar olabilir ama herkesin kendine göre derdi var, doğal olarak da böyle şeylere artık vefasızlık ve ön yargıyla bakmıyorum.

Hülya Avşar Show’a katılıp, Avşar'ın kucağına oturman günlerce konuşulmuştu. Yaşananlar bambaşka bir boyuta taşındı...

Şanslıyım. Çocukluğun vermiş olduğu bir rahatlık vardı o dönemler tabi. O da sonuçta benim bir büyüğüm ama olayın bu kadar büyüyeceğini düşünemedim. Kanal bir gün kapandı. O zamanlar biliyorsunuz şimdi neler yapılıyor, kanallar kapanmıyor. Hülya Hanım yanağımdan öperken ben de muziplik yaptım dudak dudağa denk geldi. (Gülüyor)

Hülya Avşar'ın 'simit' açıklaması hakkında neler düşünüyorsunuz?

Hepimiz için bu ülkenin geleceği ve bekası önemli. Bazen aile içinde baba da bunu evladına diyebilir. Simit orada aslında bir sembol. Orada Hülya Hanım'ın; 'Ülke olarak böyle bir süreçten geçiyoruz bu zor günleri de hep beraber atlatacağız' demek istediğini düşünüyorum. Simiti oradan çekip aldılar. Sık sık Almanya'ya da gidiyorum birçok ülke pandemiden dolayı etkilendi. Bir vatandaş olarak devletime, hükümetime ve milletime güveniyorum. Herkes seferber olmuş durumda. Ülkenin bir an önce refaha kavuşacağına inanıyorum.

'Öldü' diye haberler çıkıyor zaman zaman...

Araştırmadan hangi akla hizmet böyle haberler yapıyorlar bilmiyorum. Beni yok etmeye çalışıyorlar. Geçtiğimiz hafta yine böyle bir haber çıkmış internette. Saatler içerisinde belki de 100 kişi aradı. Aramayan insanlar aradı şaşırdım. Sonradan öğrendim 'öldü' diye haber yapmışlar. Arasınlar 'öldün mü?' diye sorsunlar. Neyse Allah'a şükürler olsun ömrümüz uzadı.