Borsada yeniden dengelenme dönemi
Borsa İstanbul seçim sonrası 8 bin 500 puanı aştıktan sonra sürekli tekliyor. Uygulanan ekonomi politikalarının finans piyasalarının istediği ve anladığı dilden olmasına rağmen endeks yatırımcılara endişe verecek düzeyde düşüşler sergiliyor. Biraz kenara çekilip soğukkanlı baktığımızda aslında borsada büyük bir yeniden dengelenme veya normalleşme yaşandığını görüyoruz. İkinci ve akut bir neden Gübretaş'ta 7 milyar liralık pozisyon alan yatırımcıların terste kalmaları nedeniyle yaptıkları satışların zincirleme etkisinin yanı sıra bu durumun piyasada panik yaratması. Üçüncüsü aşırı yükselen kredi faizleri ile artık kredili işlem yapmanın oldukça zorlaşması ve son olarak önceki hafta Moody's'ten beklenen not kararının gelmemesi endeksi olumsuz etkileyen nedenler.
Borsa İstanbul'da geçen haftaki olumsuz seyir yatırımcıları korkuttu. Özellikle borsaya yeni gelen yaklaşık 7 milyon yatırımcı neler olup bittiğini daha çok merak etmeye başladı. Peki neler oluyor? Borsa geçen hafta veya biraz daha geniş bakarsak seçim sonrası geldiği 8 bin 500'ün üstü endeksten nasıl 7 bin 500'e düştü? Bu tip durumlarda resmi uzaktan çekmek sanırım daha iyi ipuçları veriyor.
1-DÜŞEN HİSSELERE BAKINCA ANLAŞILIYOR?
Öncelikle hangi hisselerin tepetaklak olup endeksi aşağı çektiğine bakalım. Öncelikle bir zamanlar değeri Koç Holding+Sabancı Holding+Erdemir+Petkim'den daha yüksek olan Sasa dikkat çekiyor. İnsan bu şirket ve diğer devlerin değerinin eskiden mi yoksa şimdi mi normal olduğunu düşünmeden edemiyor. Tabii ikinci daha yakın ihtimal. BİST 100 endeksinde aşırı değer kaybı yaşayan hisselere bakılınca Sasa'nın yanı sıra Hektaş ve diğer yakın zamanda halka açılan ve piyasa değeri haberlere konu olmuş başka hisseler de var. Sasa ve Hektaş fazlaca haberlere konu olduğu için adlarını rahatlıkla telaffuz ediyoruz. Ancak bu hisseler gibi özellikle halka açıldıktan sonra halka açıldıktan sonra piyasa değerleri 5 kat 10 kat artmış bir çoğu enerji alanında faaliyet gösteren 7 şirketin daha bırakın BİST 100'ü BİST 30 içinde yer aldığı görülüyor. BİST 100'de bu sayı ikiye katlanıyor. Bu hisselerdeki aşarı değer kaybının endeksi de aşağı çektiği görülüyor.
YABANCI GELDİ NORMALLEŞME Mİ BAŞLADI?
Pandemi sonrası süreçte Türkiye'nin amiral gemisi şirketlerin değerleri düşerken veya yerinde sayarken bu her açıdan küçük ve orta boy sayılan bu 10-15 şirketin devlere tur bindiren yükselişlerini hatırlarsak belki de yeni durumu bir 'normalleşme' olarak görebiliriz. Dönüp bir de başta uygulanan para politikası nedeniyle yabancı yatırımcının daha önce çıktığı hisselerdeki alımlara bakınca durum daha da anlaşılıyor oluyor. Yaşanan tam da şu: Uygulanan enflasyonla mücadele politikası nedeniyle yükselen faizler yerli yatırımcıların bir kısmı mevduata taşırken diğer yandan piyasa değeri rekorlar kıran şirketlere olan ilgi de kesildi. Buna karşın uygulanan politikaları beğenen yabancı yatırımcı ise yine eskiden çıktığı hisselerden alım yapıyor. Ancak doğal olarak bu alımlar yavaş ve piyasanın ihtiyacını karşılamıyor. Ancak yine de yabancının tercih ettiği başta banka ve holdinglerdeki düşüşü sınırlayabiliyor.
2-GÜBRETAŞ'TAKİ AÇ GÖZLÜLÜK PİYASAYI SARSTI
Endeksin geçen hafta düşmesinde ikinci en önemli neden maalesef tek bir hissede alınan 7 milyar liralık pozisyonun çok büyük etkisi var. Şirketin adı Gübretaş. Şirket Sermaye Piyasası Kurulu'na bedelsiz sermaye artırımı için başvurdu. Ancak SPK bu başvuruyu reddetti. 0 günden sonra hisse 6 kez taban oldu. Şirketin değeri yüzde 41 düştü. Tabanların ne zaman kesileceği de meçhul. Bu hissede pozisyon alan 2 büyük yatırımcının satışları piyasayı sarsarken bazı aracı kurumlar teminatlarını tamamlamayan bu yatırımcıların diğer hisselerini de mecburen sattı. Bu da piyasayı ciddi oranda sarstı. Piyasaya yeni gelen diğer yatırımcılar da ne olduğunu anlayamadıkları için panik oldu ve satışa geçti.
3-KREDİ ALMAK NEREDESYE İMKANSIZ
Merkez Bankası'nın faiz artırımları bir yandan borsadan kaçan yabancı yatırımcının tekrar dönmesi için olmazsa olmazlardan olsa da yükselen piyasa faizleri borsada kredi kullanarak yatırım yapanların maliyetlerini önemli oranda artırdı. Geçen yıl yüzde 20 faizle kredi kullanıp hisse alan yatırımcı artık yüzde 80-90 faizle bu krediyi bulabiliyor. Bu da kredili işlemleri oldukça kısıtlıyor. Hatta bu nedenle Borsa İstanbul son 6 çarşambanın tamamını son 18 çarşambanın 16'sını düşüşle kapattı. Kredili işlem yapanlar eğer çarşamba günü satış yapmazlarsa yapılan işlemin takası T+2 nedeniyle kredili hisseyi cumartesi pazar da taşımak zorunda kalacak. Böylece şu anda yüzde 80-90'a çıkmış kredi faizleri nedeniyle yüzde 1 civarında faiz ödemek zorunda kalıyor. Bu faiz kadar tutarı kazanamayacağını düşünen yatırımcı çarşamba günü satış yaparak takasın cuma günü gerçekleşmesini sağlıyor. Böylece hafta sonu bu yüksek faizi ödemiyor. Pazartesi ve salı günü tekrar alım yapıyor.
4-OLDU MU ŞİMDİ MOODY'S?
Düşüşün önemli nedenlinden birisi de Moody's'in Türkiye'nin not değerlendirmesini yapmaması. Moody's Türkiye'yi hala Barbodos, Kongo, Angola ve Togo ile aynı not ile değerlendiriyor. Oysa Türkiye'nin CDS primi seçimin ardından 800 puandan 280 puana kadar indi. Belli ki işin içinde ekonomiden farklı etkenler var. Bu durumu bir kenara bıraksak da borsanın olumsuz etkilendiği açık. Fakat kurumun sadece üyelerine yaptığı ve basına sızan değerlendirmede de olduğu gibi Türkiye'nin yabancı yatırımcılar ve piyasanın istediği sıkı para politikasına tavizsiz devam edeceğine olan inanç fazla olduğu için hem Moody's hem diğer iki reyting kuruluşunun not artırımlarına gideceğine neredeyse kesin gözüyle bakılıyor. Bugün değilse yarın. Sorun sadece zaman.