Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
AA

İngiltere Dışişleri Bakanlığı Avrupa ve ABD'den Sorumlu Devlet Bakanı Alan Duncan, 15 Temmuz darbe girişiminden Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) sorumlu olduğuna inandığını belirterek, "Devletin içine yerleşen bu örgüt 15 Temmuz'da Türkiye'deki demokratik yapıyı devirmeye çalıştı" dedi.

15 Temmuz darbe girişiminin hemen ardından Batı'dan Türkiye'ye bakan düzeyindeki ilk ziyareti gerçekleştiren Duncan, İngiliz Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu'nun Birleşik Krallık'ın Türkiye ile ilişkilerini değerlendirdiği ve yayınlayacağı raporu çerçevesinde komisyon üyelerinin sorularını yanıtladı.

"Birçok ülke parmağını sallarken, İngiltere'nin Türkiye'de 15 Temmuz'da neler olduğunu anlamaya çalıştığını" kaydeden Duncan, Türkiye'nin tarihi boyunca darbe riskiyle yaşadığını ve 15 Temmuz darbe girişimi sonrası travmayı henüz atlatamadığını, bunun yanı sıra Türkiye'nin PKK ve DEAŞ tehdidiyle de karşı karşıya olduğunu belirtti.

Darbe girişiminin boyutunun yıkıcı olduğunu dile getiren Duncan, "Türkiye'nin yaşadıklarını anlamak zorundayız. Özellikle Avrupa Birliği (AB) ülkeleri Türkiye'nin yaşadıklarını ve hala yaşıyor olduklarını doğru anlamadı." dedi.

"DEMOKRATİK YAPIYI DEVİRMEYE ÇALIŞTILAR"

Komisyonun İşçi Partili üyesi Mike Gapes'in "Gülenci örgütün 15 Temmuz darbe girişiminden sorumlu olduğuna inanıyor musunuz?" sorusuna Duncan, "Evet. 15 Temmuz darbe girişiminden Gülenci örgütün sorumlu olduğuna inanıyorum. Devletin içine yerleşen bu örgüt 15 Temmuz'da Türkiye'deki demokratik yapıyı devirmeye çalıştı" yanıtını verdi.

İşçi Partili bir diğer üye Mark Hendrick'in "Darbe girişiminin Türk hükümeti tarafından önceden bilindiğine" dair iddialar bulunduğunu dile getirmesi üzerine Duncan, şöyle konuştu:

"Türkiye'nin Başbakanıyla darbe girişiminden üç gün sonra bombalanmış bir parlamentoda görüştüm. Konvoyuna da saldırılmıştı. Bunların önceden bilindiğini, kurmaca olduğunu düşünmüyorum. Bombalanmış bir parlamentoda, şoku atlamamış, travmayı atlatamamış bir meclis başkanıyla bir araya geldim. Bunun İngiltere’deki muadili bir ordu birliğinin Whitehall’da tankları yürütmesi, Westminster Köprüsü’nde halka ateş açması, Kraliçe'yi ve Başbakanı öldürmeye çalışması, oturum sırasında parlamentoyu bombalaması ve BBC’yi ele geçirmesi olurdu. Türkiye'de bunlar yaşandı."

"DERİN STRATEJİK İLİŞKİLER"

Komisyonunun Muhafazakar Partili üyesi Daniel Kawczynski'nin, "Gülenci örgüt için terör örgütü tanımını kullanır mısınız?" sorusu üzerine İngiliz Bakan, "Hayır. Terör örgütü olarak tanımlamamız için bu yönde bir aktiviteyi gösteren kanıtımız olduğunu düşünmüyorum. Örneğin terör örgütleri listesine almadık. Bizim doğrudan bir tecrübemiz olmadı. Örneğin Londra'ya saldırmadılar." dedi.

İngiltere'nin Türkiye ile "derin stratejik ilişkiler" kurmak istediğini ve Başbakan Theresa May'in geçen hafta Türkiye'ye oldukça başarılı bir ziyaret gerçekleştirdiğini anlatan Duncan, AB'den ayrılmaya hazırlanan İngiltere için bu ilişkinin hem siyasi hem de ticari boyutunun bulunmasının önemini vurguladı. Duncan Türkiye'nin, İngiltere'nin çok önemli bir ortağı olduğunu dile getirdi.

RAPOR YAYINLANACAK

İngiliz Parlamentosu Dış İlişkiler Komisyonu üyeleri önceki hafta Türkiye'de temaslarda bulunmuştu. İktidardaki Muhafazakar Parti'nin milletvekili Crispin Blunt başkanlığındaki komisyon üyeleri, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başbakan Binali Yıldırım ve Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından kabul edilmişti.

Altısı Muhafazakar Parti'den, dördü İşçi Partisi'nden ve biri İskoç Ulusal Parti'den olmak üzere toplam 11 milletvekilinden oluşan komisyonun Türkiye ile ilgili raporunu ilkbahar aylarında yayınlaması bekleniyor.

İngiltere'nin Türkiye ile ilişkilerinin masaya yatırılacağı ve İngiliz hükümetine Türkiye ile ilişkilerinde tavsiyelerde bulunulacak rapor için çalışmalara geçen yıl temmuz ayında başlanmıştı.

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz 2016'daki darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklu bulunan eski Pilot Teğmen Y.K, savcılık ifadesinde, uçuş eğitimi için gönderildiği ABD'de, iki defa terör örgütü elebaşı Fetullah Gülen ile görüştüğünü bildirdi. Y.K, Pensilvanya'ya iki gidişinde de yanında yine TSK mensubu arkadaşlarının bulunduğunu ifade etti.

Y.K, savcılık ifadesinde, ortaokulda Yozgat'ta bulunan Maltepe Dershanesine gittiğini, FETÖ ile 7. sınıftayken burada tanıştığını anlatarak, "O dönemde bazı arkadaşlar 'abi' denilen şahıslara gittiklerini ve orada ders çalışıp kitap okuduklarını söylüyorlardı. Ben de ismini 'Mehmet' olarak bildiğim 'abi' denilen şahısla dershaneye gittiğim sırada tanıştım. Bizi iki farklı adreste bulunan evlere davet ediyorlardı. Evlerde bize dini konulardan bahsediyor ve ders çalıştırıyorlardı." diye konuştu.

Askeri okula gidebilmek için "örgüt abilerinin" talebi üzerine başka bir dershaneye geçtiğini aktaran Y.K, yine aynı kişilerin yönlendirmesiyle askeri sınavlara girdiğini söyledi. Y.K, ifadesini şöyle sürdürdü:

"Annemin başörtülü olması sebebiyle askeriyeye alınmayacağımı düşünüyordum ama yine de abilerin yönlendirmesiyle sınava başvurdum. Sınav döneminde abi dediğimiz kişiler annemin başı açık fotoğraf çekinmesini ve kimliğini değiştirmesini istediler. Annem bu olaya başta çok itiraz etti. Babam da çok istemiyordu ancak 'Mehmet' isimli abi denilen şahısla birkaç kişi daha evimize defalarca gelerek anne ve babamla görüştü. Ailem yine kabul etmeyince il abisi olarak bilinen ve ismini 'Nurullah' olarak öğrendiğim şahıs, eşiyle evimize gelerek anne ve babamı ikna etti. O dönem benimle birlikte 4-5 kişi bu sınava girmiştik. Sınavdan önce gittiğimiz evlerde bize daha önceki askeri lise sınavlarında çıkmış sorular olduğunu düşündüğüm soruları çözdürüyorlardı. Sınavı kazandığım belli olduktan sonra spor ve mülakat testi için İstanbul'daki Kuleli Askeri Lisesine gittim. Gitmeden önce 'abi' denilen 'Mehmet' isimli şahıs ne tür sorular sorulduğunu ve nasıl cevap vereceğimizi anlattı. Örneğin örnek aldığın lider kim diye sorarlarsa, 'Atatürk' cevabını vermemi söyledi."

Y.K, 2014'te NATO uçuş okulunda eğitim almak için ABD'ye gittiğini, burada da bir "abi" ile irtibat kurduklarını, ismini "Mutlu" olarak bildiği kişiyle iki haftada bir görüştüklerini anlattı.

"PENSİLVANYA'YA GİTTİM"

Y.K, Ağustos 2015'te M.B. ile gezme amaçlı New York'a gittiklerini belirterek, gitmeden önce "Mutlu"nun, burada irtibat kuracakları kişinin numarasını verdiğini ifade etti. New York'ta aradıkları ismini vermeyen kişinin kendilerini otomobille Pensilvanya'da, Fetullah Gülen'in evine götürdüğünü anlatan Y.K, evin girişindeki "nizamiye bölümünden" kalacakları odalar için giriş kartları verdiklerini bildirdi ve şu beyanı verdi:

"İki ayrı büyük binanın ortasında iki katlı, pansiyon tarzlı yerler olan binaya girdik. Burada toplu namazlarımızı kıldık, orada bulunan ve tanımadığım şahıslar ile oturarak kitaplar okuduk. Akşam namazından sonra ben ve arkadaşım M.B'yi salon tarzında ayrı bir odaya götürdüler. Orada Fetullah Gülen gelerek bize sadece nereden geldiğimizi, ne için Amerika'da bulunduğumuzu sordu. Biz de uçuş eğitimi için geldiğimizi, pilot olduğumuzu söyledik. Yaklaşık bir dakika süren bu görüşme sonrası odadan çıktık. Harici başka bir konuşma geçmedi ve o akşam biz oradan ayrılarak, New York'a geçtik. Ocak 2016'da Pensilvanya'ya, Fetullah Gülen'in yanına bir sefer daha gittik ama bu sefer yanımda A.M.T. vardı. Yine aynı yerde Fetullah Gülen ile görüştük ve bu görüşmemizde, daha önceki görüşmemizin aynısı şeklinde kısa bir görüşme oldu. Bize kesinlikle hiçbir şey söylemedi."

ABD'deki 19 aylık eğitiminin ardından Mayıs 2016'da Türkiye'ye döndüğünü bildiren ve Ankara 4. Ana Jet Üssü 141. Filoya tayin olduğunu belirten Y.K, Ankara'da A.M.T, E.D. ve O.K.A. ile ismini bilmediği, özel okulda çalışan bir öğretmenin yanına gittiklerini, burada Fetullah Gülen'e ait vaazları dinlediklerini ifade etti.

"TERÖR OPERASYONU YAPACAĞIMIZI SÖYLEDİLER"

Y.K, 15 Temmuz 2016'da, Yarbay Hakan Karakuş'un konuşma yapacağının söylendiğini ve bir yere ayrılmamalarının istendiğini belirterek, "Saat 18.00 civarında Karakuş brifing salonunda bizi toplayarak, cep telefonlarımızın yanımızda olup olmadığını sordu, yanında olmayanların da telefonlarını getirmesini söyledi. Sonrasında tüm kursiyerlerin telefonlarını toplayarak, orada bulunan Binbaşı M.Ç'ye teslim etti. Bizimle konuşmaya başlayarak, çok büyük bir terör operasyonu yapılacağını söyledi. Cep telefonlarımızda bu durumu ailelerimize söylersek, başkalarının bunu öğrenip, terör örgütü PKK'ya bilgi sızdırabileceğini anlattı." bilgisini verdi.

Y.K'nın ifadesinde geçen ve FETÖ'nün darbe girişimine ilişkin soruşturma kapsamında tutuklanan eski Hava Kuvvetleri Komutanı Akın Öztürk'ün damadı olan Hakan Karakuş, darbe girişiminin ardından TSK'dan ihraç edilmiş ve tutuklanmıştı.