Eleştirmenlere göre 2018'in en iyi 25 korku-gerilim filmi
Yılın en iyi filmleri listelerinin peş peşe açıklandığı günlerde, biz de yabancı eleştirmenlere göre 2018'in en iyi 25 korku-gerilim filmini açıklıyoruz. Amerikalı ve İngiliz yazarların ağırlıkta olduğu eleştirmen sitelerindeki puan ortalamalarına bakarak oluşturduğumauz listede yer alan filmlerin yarıya yakını Türkiye'de gösterime girmedi
Cezaevi otobüsünden firar eden Myers de onu fazla bekletmiyor... Haluk Bilginer'in de oynadığı film, Türkiye'de eleştirmenlerden yüksek notlar alamadı. Yurtdışında ise genç eleştirmenlerin katkısıyla özellikle Rotten Tomatoes sitesinde 79 puan ortalamasına ulaştı...
14. Don't Leave Home
Michael Tully'nin yazıp yönettiği film, festivallerde gösterildikten sonra ABD'de 14 Eylül'de sınırlı sayıda salonda gösterime girdi ve aynı gün DVD'si de satışa sunuldu.
Başrolünde Anna Margaret Hollyman'in oynadığı film, geniş bir gösterim ağına girmese de Rotten Tomatoes'da 80, Metacritic'te ise 65 not ortalamasıyla öne çıktı ve yılın en iyi korku – gerilimlerinden biri olmayı başardı. Film, İrlanda şehir efsanelerinden esinlenen yeni heykelini bitirdikten sonra İrlanda'ya giden Amerikalı bir sanatçının hikâyesini anlatıyor.
15. Unsane
Tecrübeli ve usta yönetmen Steven Soderbergh'in baştan sona iPhone 7 Plus ile çektiği “Unsane”, dünya prömiyerini geçtiğimiz şubatta Berlin Uluslararası Film Festivali'nde yaptı ve yıl içinde başta ABD olmak üzere birçok Avrupa ülkesinde gösterime girdi...
Cep telefonu ve internet üzerinden sürekli kendisine ulaşmak isteyen takipçisinden kurtulmak isteyen Sawyer (Claire Foy), benzer durumda insanlara hizmet veren özel bir kuruma başvurur. Bir tür akıl hastanesi olan kuruma gittiğinde attığı bir imza bahane edilerek isteği dışında gözetim altına alınır. Artık özgür değildir ve en büyük korkularıyla yüzleşmek üzeredir...
16. Apostle
1905 yılında, avare ve müsrif Thomas Richardson, Londra'ya döndüğünde kız kardeşinin kaçırıldığını öğrenir. Kız kardeşini kurtarmak üzere dini bir tarikatın hükmettiği dış dünyadan izole olmuş bir adaya gider...
Netflix yapımı olan “Apostle”u “Raid 2” ile tanınan Galli yönetmen Gareth Evans yazıp yönetti. Başroldeki Dan Stevens'ın başarılı performansıyla öne çıkan film, gerilim ve korku unsurlarının yanı sıra kanlı sahneleriyle de dikkat çekiyor. “Apostle” özellikle Rotten Tomatoes'da ulaştığı 80 not ortalamasıyla yılın en iyi korku filmlerinden biri olarak öne çıkıyor.
17. Pyewacket
Leah Reyes (Nicole Munoz), kara büyüye ve gizemli olaylara ilgi duyan genç bir kız... Babasının ölümünün ardından annesi ıssız bir orman evine taşınmaya karar verir. Annesinin zoruyla okulundan ve arkadaşlarından ayrılmak zorunda kalan Leah, yeni evde çok mutsuz ve yalnızdır.
Annesiyle yaptığı sert bir tartışmanın ardından evdeki kara büyü kitaplarından birini açar ve Pyewacket adlı kötü ruhu annesini öldürmesi için çağırmaya karar verir. Ama kısa sürede pişman olur... Sinemaya oyunculukla başlayan ve 2014'de “Backcountry” ile yönetmenliğe geçen Adam McDonald'ın yazıp yönettiği Kanada yapımı “Pyewacket”, 2017'de Toronto Film Festivali'nde gösterilmişti.
18. Overlord Operasyonu (Overlord)
Amerikan birliklerinin Alman işgali altındaki Avrupa'yı kurtarmak için denizden karaya çıkarma yapmalarından hemen önce, Fransa'ya paraşütle inen bir grup asker, Nazilerin korkunç deneyleriyle yüzleşir...
Eski usul bir 2. Dünya Savaşı filmi gibi başlayan “Overlord Operasyonu”, bir yerden sonra çağdaş özel efekt teknolojisinin kullanıldığı fantastik bir korku filmine dönüşüyor. Şiddetin dozu giderek artıyor. Bilgisayar oyunlarını da hatırlatan, Julius Avery'nin yönettiği “Overlord”, sürükleyici bir gerilim.
19. The Clovehitch Killer
Christopher Ford'un yazdığı, Daniel Skiles'ın yönettiği film, dindar bir Hıristiyan ailede yaşayan 16 yaşındaki Tyler'ın (Charlie Plummer) öyküsünü anlatıyor. Tyler bölgede işlenen seri cinayetleri arkadaşı Kassi'yle (Madisen Beaty) ile birlikte araştırdıkça babası Don'dan (Dylan McDermott) kuşkulanmaya başlar...
Tyler ve Kassi, katili bulmak için ellerinden geleni yaparlarken babayla oğulun ilişkisi giderek daha da kötüye gider... Eleştirmenleri karşı karşıya getiren filmlerden... Kimileri çok sevdi, kimileri vasat buldu. Kararı siz verin!
20. Mom and Dad
Dünya prömiyerini Toronto Film Festivali'nde “Geceyarısı Çılgınlığı” bölümünde yapan “Mom and Dad”, korku ve komedi türlerini birleştiren bir film... Banliyöde yaşayan 4 kişilik bir aileyi tanıyoruz önce. Her aile gibi aralarında sorunlar, çekişmeler olsa da geçinip gidiyorlar...
Ta ki bilinmeyen nedenlerden ötürü tüm anne babalar çocuklarını öldürmek için saldırıya geçene kadar. Carly ve Josh'un yapması gereken tek şey, ebeveynlerinin gazabından kurtulmak. Anne ve baba rolünde Nicolas Cage ile Selma Blair'i seyrettiğimiz filmi Brian Taylor yazıp yönetti.
21. Still/Born
Mary, doğum sırasında ikizlerinden birini kaybeder... Doğum sonrasında doğaüstü güçlerin diğer bebeğini de elinden alacağını düşünmeye başlar. Tüm bunlar Mary'nin sanrıları mıdır, yoksa gerçekten de birileri onun peşinde midir?
Brandon Christensen, Colin Minihan'la birlikte yazıp, tek başına yönettiği filmde, korku gerilim türünün gereklerini yerine getirmeyi başarıyor. Mary rolündeki Christie Burke de başarılı performansıyla öne çıkıyor. Eleştirmenler filmin psikolojik dramla doğaüstü korku hikâyesi arasında iyi bir denge kurduğunu yazdılar.
22. Gece Dünyayı Yuttuğunda (La nuit a dévoré le monde)
Pit Agarmen'in romanından sinemaya uyarlanan, Dominique Rocher'nin yönettiği Fransız yapımı film, zombilerin dünyaya hâkim olduğu bir kıyamet öyküsü anlatıyor. Geceyi eski kız arkadaşının parti verdiği evde geçiren Sam (Anders Danielsen Lie), sabah uyandığında büyük bir salgının tüm Paris'i etkilemiş olduğunu görür.
Zombilere karşı tek başınadır artık. Onlara karşı mücadele ederken müzik yapmaya çalışır... Eleştirmenlere göre film “zombi” türüne yaratıcı bir dokunuş getiriyor. Film, Türkiye'de geçtiğimiz eylül ayında sessiz sedasız gösterime girmiş ve seyirciden pek ilgi görmemişti.
23. Yabani (Wildling)
Fritz Böhm’ün başarılı bir atmosfer ve gerilim duygusuyla yönettiği film, hayatını yıllarca kilitli bir odada sürdürdükten sonra özgürlüğüne kavuşan Anna’nın ergenliğe geçişini ve geçmişini keşfetmesini anlatıyor.
Hikâye özü itibarıyla Anna’nın yavaş yavaş bedenini tanıması, içgüdülerine teslim olması ve toplumla olan ilişkisini belirlemesi üzerine... Senaryosu çok iyi geliştirilemese de bir bedensel değişim öyküsü veya “biyolojik gerilim” olarak antolojilere geçebilecek, akıllarda kalmaya aday bir film. Başroldeki Bel Powley ise duygusal açıdan derinlikli ve inandırıcı bir karakter çizmeyi başarıyor.
24. Suspiria
Amerikalı Susie Bannon (Dakota Johnson), Berlin'de yatılı bir dans okulunda eğitim görmeye başlar ve okulun içindeki gizli güçlerin varlığını hisseder... İtalyan yönetmen Luca Guadagnino, 1977 yapımı “Suspira”nın yeni çevriminde, aynı hikâyeyi farklı bir bakış açısıyla görsel kodlar ve metaforlarla yüklü karışık bir düzende anlatıyor.
Yakın tarih, siyaset, büyü, Naziler, soykırım, kuşak çatışması ve daha neler neler... Ama alt metinleri boşverip kendinizi Guadagnino'nun imgelerine bırakırsanız, sizi çok iyi çekilmiş bir korku gerilim filmi bekliyor. Özellikle bazı dans sahnelerindeki paralel montaj ve filmin bütünündeki görsel atmosfer gerçekten mükemmel...
25. Summer of '84
1980'li yılların gençlik filmlerini hatırlatan bir hikâye... Gençler bu kez erkek çocuklarını öldüren bir seri katilin peşindeler. Komplo teorilerine çok düşkün Davey Armstrong'un en çok kuşkulandığı kişi ise mahallede oturan polis memuru...
Davey ve 3 arkadaşı, yaz tatilleri sırasında onu gözetleyip kanıt bulmaya çalışıyor ama işler giderek daha tehlikeli bir hal almaya başlıyor... Anouk Whissell, François Simard, Yoann-Karl Whissell'in yönettiği film, korku gerilim türünün gereklerini yerine getirirken 80'li yıllara da nostaljik bir bakış atıyor.