Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Suriye'de 27 Kasım'da rejim karşıtı silahlı gruplar ile Esad güçleri arasında çatışmalar yoğunlaşmış ve 30 Kasım-7 Aralık tarihlerinde Halep, Idlib, Hama ve Humus gibi en büyük illerde üstünlük kurmuştu.

Grupların başkent Şam'a 7 Aralık'ta girmeye başlamasıyla Esad yönetimi Şam ve diğer birçok bölgede kontrolü tümüyle kaybederek çökmüştü. Esad ise ailesiyle birlikte başkentten kaçmıştı.

Bununla birlikte Suriye'de bir dönem sona erdi ve Baas Partisi'nin 61 yıllık iktidarı ile Esad dönemi sona erdi.

Suriye'de yeni dönemin başlayacak olmasıyla birlikte ülkenin yeni inşası kadar hayata geçirilemeyen projeler de konuşulmaya başladı. O projelerden birisi de Katar'daki doğalgazın Avrupa'ya taşınması amacıyla yapılması planlanan Katar-Türkiye Doğalgaz Boru Hattı projesiydi. Peki 2009 yılında Esad'ın kabul etmediği proje tam olarak ne ve Esad sonrası hayata geçirilmesi mümkün mü?

PROJENİN ORTAYA ÇIKMASI VE RAFA KALDIRILMASI

2009 yılında Katar'ın eski Emiri Şeyh Hamad bin Halife El Sani, Cumhurbaşkanı Erdoğan ile ziyaretinde iki ülke arasında doğalgaz boru hattı inşası konusunda görüşmüş ve mutabakata vardıklarını açıklamıştı.

2009 yılında önerilen 10 milyar dolarlık hat kaynak ülke olan Katar'ın Ras Laffan bölgesinden başlayarak önce Suudi Arabistan, Ürdün ve Suriye'den geçerek Ankara'ya ulaşacaktı.

Ardından hat Ankara'ya ulaştıktan sonra Nabucco hattı ile birleşerek Avrupa'ya ulaşacak ve böylece Nabucco projesi daha etkin bir şekilde faaliyet göstererek Avrupa'nın doğalgaz güvenliği de artmış olacaktı.

Ancak Politico'nun AFP'ye dayandırdığı habere göre Esad, Avrupa'nın yakın müttefiki olan Rusya'nın gazına olan bağımlılığının azalmaması için, Moskova'nın talebi üzerine 2009 yılında bu boru hattı projesini reddettiği öne sürülüyor.

AB Komisyonu ve Uluslararası Enerji Ajansı (IEA) verilerine göre bu dönem Rusya, AB'nin toplam doğal gaz ithalatının yaklaşık yüzde 34-40'ını sağlamaktaydı. Bu dönem, aynı zamanda Rusya'nın AB enerji arzındaki ağırlığının yüksek olduğu bir zaman dilimi olmasıyla da öne çıkıyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ