12 Eylül darbesinin öyküsü!
"Paşam daha ne bekliyorsunuz?"
EVREN FENALAŞTI
Savcı Erdinç Hakan Özdabakoğlu mütalaasını okurken, Ankara GATA’dan duruşmayı izleyen Evren aniden fenalaştı. Hastanedeki görevliler Evren’in tansiyonunun çıktığını belirterek müdahale izni istedi. Evren’e tedavisi sonrası yeniden bağlanıldığında, üzerindeki siyah kıyafetin beyaz bir kıyafetle değiştirildiği görüldü.
ALKIŞ, SEVİNÇ VE GÖZYAŞLARI
Karar salonda alkışlarla karşılandı. Mağdurlar ve yakınları, gözyaşları içerisinde birbirlerine sarıldı. Mahkeme salonunda, “Bu daha başlangıç, mücadeleye devam” sloganları atıldı. Kararın kesinleşmesinin ardından 12 Eylül darbesi mağdurlarının tazminat almasının yolu açılacak.
12 EYLÜL DARBESİNİN ÖYKÜSÜ
'Paşam daha ne bekliyorsunuz?'
- 12 Eylül darbesinin son çalışması, 7 Eylül 1980 Pazar günü, dönemin Genelkurmay Başkanı Orgeneral Kenan Evren’in evindeki gizli toplantıda yapıldı. Toplantıda, “Paşam daha ne bekliyorsunuz, vatan elden gidiyor” diyenler galip geldi.
- TRT spikeri Mesut Mertcan, 12 Eylül sabahı Genelkurmay Başkanı ve yeni oluşturulan Milli Güvenlik Konseyi’nin başkanı Kenan Evren’in imzasını taşıyan kısa bildiriyle darbeyi duyurdu: “Parlamento ve hükümet feshedilmiştir. Parlamento üyelerinin dokunulmazlığı kaldırılmıştır. Bütün yurtta sıkıyönetim ilan edilmiştir. Yurtdışına çıkışlar yasaklanmıştır, ikinci bir emre kadar sokağa çıkma yasağı konulmuştur.”
- Günde 15-20 kişinin öldürüldüğü cinayetler, çok sayıda insanın hayatına mal olan katliamlar bıçak gibi kesildi. Evren’in “Şartların olgunlaşmasını bekledik!” sözü tarihe geçti.
- TBMM kapatıldı, 1961 Anayasası ortadan kaldırıldı. Ülke 13 sıkıyönetim bölgesine ayrıldı. 13 general sıkıyönetim komutanı olarak atandı. Belediye başkanlıklarına askerler getirildi. Siyasal partiler kapatıldı, parti liderlerine siyaset yasağı konuldu.
- Darbenin ardından 50 kişi idam edildi. İlk olarak sol görüşlü Necdet Adalı, ardından ülkücü Mustafa Pehlivanoğlu idam edildi. Bir jandarmayı vurma suçundan idam cezasına çarptırılan Erdal Eren’in cezası bile, suçu işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış olmasına karşın yaşı büyütülerek infaz edildi.
- Evren, 3 Ekim 1984’teki Muş gezisi sırasında, Erdal Eren’in idamını değerlendirirken, 12 Eylül’ün mantığını en iyi ortaya koyan o ünlü, “Bu vatan için kanını akıtan bu Mehmetçiklere silah çeken o haini ben senelerce besleyeceğim. Buna siz razı olur musunuz?” dedi.
MAĞDURLAR NE DEDİ?
'Yeter ki hapsi görsünler'
Eski bakan Hasan Celal Güzel: Hapse girsinler, yatsınlar ve çıksınlar. Yeter ki orayı görsünler. Asıl olan hapislerde yatıp orada ölmeleri değil. Görsünler, yanlış yaptıklarını bilsinler. Sonra Cumhurbaşkanı affederse affetsin.
'ADALET YERİNİ BULDU'
Bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay: Umarım bu kararın idrakindedir. Cezaevine girmeyebilir ancak rütbeleri sökülecek. Bazı şeyleri görecek. Adalet eninde sonunda yerini buluyor.
‘TAZMİNAT İÇİN DAYANAK’
HDP Eşbaşkanı Ertuğrul Kürkçü: Aslında devletin bir ödeşme, hesaplaşma kararı alması gerekiyor. Bu karardan sonra tazminat talepleri için bir yasal dayanak oluştu.
‘YARGILAMA FORMALİTE’
Eski DİSK Başkanı Rıdvan Budak: Formalite olarak görüyorum. Ama önemli bir davadır. Korku toplumu yaratılmıştır.
‘GÜNAH ÇIKARILIYOR’
Sönmez Targan (68’liler Vakfı Genel Başkanı): Darbeyi yapan 5 general üzerinden günah çıkarılması tespitine katılmıyorum. Bunu yaratan nedenler vardır.
‘BU KARAR KOMEDİ’
MHP Genel Başkan Yardımcısı Tuğrul Türkeş: 100 yaşında 2 ihtiyara yönelik mahkeme kararıyla 12 Eylül ihtilali ile hesaplaşılabileceğine inanmıyorum. Sadece babamı idam etmeye kalkmadılar, ailemizin mallarına da tedbir uyguladılar. Karar komedi.
‘CİDDİYETTEN UZAK’
Eski bakan Yaşar Okuyan (İşkence gördü): 12 Eylül’le ilgili verilen kararı ciddiyetten uzak buluyorum. Mamak Cezaevi’nin işkencecibaşı Raci Tetik nerede?
Gazeteci Ali Sirmen (3 yıl hapis yattı): 12 Eylül pratiği uygulanıyorken, bu kararın bir anlamı yok.
Prof. Dr. Gençay Gürsoy (1402’lik): Kuşkusuz aradan bunca yıl geçmiş olmasına rağmen 12 Eylül askeri darbesinin sorumlularının cezalandırılması manevi anlamda yürek ferahlatan bir karardır.
Kenan Evren’in avukatı Bülent Acar: Bugünkü yasama, yürütme, yargı yetkisini 82 Anayasası’ndan alıyorsa bu karar yanlıştır. Darbeleri etik olarak eleştirebilirsiniz ama hukuki olarak eleştiremezsiniz. Kurucu iktidar yargılanamaz, dava bizim için yok hükmündedir.