İbrahim Yıldız: Boşa giden 45 dakika

Galatasaray hafta içi yüksek tempolu bir maç oynadı. Avrupa Ligi'nde ortaya koyduğu oyun övgü aldı. Lig’de iddiasını sürdürmek adına Karagümrük maçını da kazanmak için aynı oyunu bekliyordu taraftar ancak maçı izleyenler hayal kırıklığı yaşadı. Özellikle ilk 45 dakikası halı saha maçı gibiydi. Tempo yoktu. Yavaş bir oyun, koşmadan oynamaya çalışan bir takım vardı sahada. Mücadele de olmayınca sıkıcı bir maç ortaya çıktı.

Fatih Terim, genç oyuncularla yola devam etmek istiyor. Değerli bir düşünce. Ne var ki gençler her maç aynı performansı gösteremiyorlar. Tecrübeli isimler kenarda oturuyor. Bu tür maçlarda, elbette rotasyona gitmek normal. Fakat sıkışan oyunu açacak usta ayaklara gereksinim olduğu bir gerçek.

İkinci yarı Feghouli, Mustafa ve Diagne değişikliği oyuna ritim kazandırdı. İlk 45 dakikada bir pozisyon bulan Sarı-Kırmızılı takım, ikinci yarı daha fazla tehlikeli ataklar geliştirdi.

İşin ilginç yanı atılan iki gol de, savunmanın kaptırdığı toplardan geldi. Bir başka not ise 90. dakikada Muslera karşı karşıya kaldığı bir anda topun kaleye girmesine izin vermedi. Karagümrük karşılaşma süresince Galatasaray kalesine iki kez geldi. Biri gol oldu. Kırmızı-Siyahlıların hiç korner atmadığını da görüyoruz. Taktik olarak sahasında çok adamla kalmayı yeğlediler. Kontra toplarla sonuca gitmek istediler. Bu kadar kalabalık defans anlayışı, oyunun kötü gidişinde önemli bir etkendi. Biraz daha top oynamayı düşünseler, çok iyi bir maç izleyebilirdik.

Fatih Karagümrük'ün oyundan çok sonuca endeksli bir planı vardı. Puan ya da puanları düşündüler. Şunu belirtelim ki, günümüz futbolunda bu tür oyunların modası geçti. 41 orta yapan Galatasaray’ın daha fazla gol bulamayışı Kırmızı-siyahlılar adına büyük şanstı.

Fatih Karagümrük'ün oynatmadan – oynamadan kazanma düşüncesini anlayışla karşılamak mümkün. Galatasaray gibi bir takıma karşı yapılacak olanın en iyisini yaptıkları da ortada.

Rakibin bu planı karşısında Fatih Terim’in ne yaptığını irdelemekte yarar var. Terim hoca yorgunluk bir yana, gençlerle çok daha iyi bir skor alacağını düşünmüştü fakat ilk 45 dakika sahada yürüyen takımı motive edecek bir değişiklik yapmadı. Açıkçası bir yarı boşa gitti. Ardından gelen gol ister istemez takımın dengesini bozdu. Yapılan değişiklikler olumlu sonuç vermesine verdi. Fakat geç kalınmıştı.

Elde, kaliteli diye tanımlayacağımız oyuncular olduğu bir gerçek. Fatih Karagümrük'ün diri bir takım olduğu, sert savunma yaptığı biliniyor. Üstelik mücadeleden yılmıyorlar. Bu tür takımları ancak kaliteli ayaklarla alt etmek mümkün. Yapılan sayısız ortaya baktığımızda çoğunun amaç dışı olduğunu gördük. Nasıl ki iyi bir pas ne kadar değerliyse, yapılan ortalarında kalitesi çok önemli.

Ömer Bayram çok çalışkan bir oyuncu. Bir forvet oyuncusu gibi tüm atakların içinde var. Ancak yaptığı ortaların niteliğine bakıldığında çoğunun şişirme olduğu bir gerçek.

Karşılaşmanın akılda kalan bir başka güzel pozisyonu ise Babel’in harika şutunun üst direkten dönmesiydi.

Şampiyonluk yarışında kaybedilen 2 puan Galatasaray adına üzücü oldu şüphesiz. Fatih Terim, bu maçtan bir ders çıkarır mı bilemeyiz. Fakat eldeki usta oyuncuları iyi kullanırsa çok iyi bir takım olduklarını söylemeye bile gerek yok.