İbrahim Yıldız yazdı: Sergen, Kartal'ı uçurdu!

Abdullah Avcı ile uyum sorunu yaşayan Beşiktaş, eski futbolcusunu göreve getirerek önemli bir hamle yaptı. Sergen Yalçın futbol oynadığı yıllarda herkesin hayran olduğu bir usta isimdi. Teknik direktörlük kariyerinde ise daha çok zorda kalan takımların başına geçmiş ve adından söz ettirmişti…

Sergen Yalçın ilk kez bir büyük takımın başına geçti. Üstelik bu takım yıllarca formasını ıslattığı Beşiktaş'tı. İşi zordu. Bunun bilincindeydi. Taraftarın güveni, desteği ve arzusu yönetimi bu yönde bir karar almaya itti. İmza töreninde belki de ilk kez 20 bini aşkın kalabalık bir taraftar önündeydi. Anlamlı bir gösterişti…

Siyah-Beyazlılar bu sezon belki şampiyon olamaz, ancak geleceğin takımını yaratmak adına Sergen’e kredi tanımıştı. Beklenti, kendisi gibi altyapıdan çıkacak oyunculara şans vermesi ve şampiyonluğa oynayan iyi bir bir takım yaratmasıydı… Herkesin ortak görüşü, Sergen’i futbol aklının taktikten daha önemli olduğu ve belli kalıplara bağlı kalmak yerine özgür futbol anlayışı…

BEKLENEN İDEAL KADRO SAHADAYDI

Sergen hoca ilk maçında Rize deplasmanında galibiyeti alarak taraftarını mutlu etti şüphesiz…

Bu maç çok önemliydi. Galibiyetle başlamak moral olarak takıma büyük özgüven kazandırdı elbette. Karşılaşmaya çıkarken sahadaki dizilişi gören herkes “işte bu takım” diye düşündü…

Abdullah Avcı’nın tam aksine, eldeki en iyileri sahaya sürdü. Tecrübeli oyuncular, üstelik kendi yerlerinde forma giydiler. Riske girmedi, fantastik arayışlar içerisinde bir düşüncesi yoktu. Caner, en başarılı olduğu sol bekteydi. İleri üçlü konusunda beklenilen isimler forma giymişti. Orta alan Elneny’nin kontrolüne bırakıldı. Daha çok savunma önünde kaldı. Atiba ile Ljajicöne oynadılar. Ljajic’e özgürlük vermişti. Sahanın her yerini kullanmasını istedi. Daha çok topla oynamasını ve rakip savunmanın arkasına toplar atması için yüreklendirdi…

İLK YARI BEŞİKTAŞ ÇOK ÜSTÜNDÜ

Açıkçası, Sergen, usta oyuncularına taktikten daha çok, bildiğiniz oyunu oynayın, maçtan kopmayın diye talimat vermişti.

Ev sahibi Rizespor’un klasik olarak savunmada kalıp, kontra toplarla gol arayacağı biliniyordu. Böyle olunca, Beşiktaş oyunu rakip kaleye yıktı. İlk yarı çok iyi oynadı Beşiktaş. Rakip sahasından çıkamadı. Burak’ın golüyle moral bulan oyuncular, kontrolü tamamen ele aldılar. Beraberlik golünden sonra oyundan düşmediler. Fakat, çok iyi kapanan Rize savunmasını aşmak gerçekten zordu. Kalabalık ceza sahasında pozisyon bulmak zor olsa da, Siyah-Beyazlılar zaman zaman bunu gerçekleştirdiler…

İkinci yarı son yarım saat, oyuncuların fiziksel yorgunluğu ortaya çıkınca, Rizespor oyuna ortak oldu. Fakat, Gökhan’ın harika golü takıma 3 puanı getirdi.

Sergen ilk maçında galibiyetle tanışarak, taraftarına umut oldu elbette. Kötü gidişe dur diyebilmek için bu maçın kazanılması mutlaktı. Sonuç, mutlu bitti…

TARAFTAR SABIRLI OLSUN

Şunu da kabul etmek gerekir ki, Sergen’in elinde sihirli bir değnek yok. Elinden geldiğince, oyunculara moral veren konuşmalar yapacaktır. Eldeki, kadro öyle yabana atılacak isimler değil. Gökhan, Caner gibi savunmada canını dişine takan iki oyuncu var. Atiba gibi, her zaman hazır bir isim sahada. Burak Yılmaz da elde olunca işler çok zor değil. Tek sorun, sağ kanatta oynayan Diaby. Daha fazla oyunun içinde olmalı…

Bu sezon ne olur bilinmez ancak, Sergen yıllarını verdiği takıma başka bir hava getirecektir. Beşiktaş’ın yapması gereken tek şey biraz sabır ve destek…