Galatasaray'ın başında 300. maçına çıkacak olan Fatih Terim'in futbolculuk geçmişi!

Talat Terim'in 1953 yılında doğan ilk çocuğu Fatih altı yaşında babasına yardım etmeye başladı. Köşe başlarında ve yazlık sinemalarda şişeden haşlama satmaya başladı. Daha sonra babasının ısrarıyla okul hayatına yoğunlaştı.

FourFourTwo'da yer alan yazıya göre İlkokul ve ortaokuldan sonra motor sanat enstitüsüne girdi. Okul takımıyla Adana şampiyonu oldu, profesyonel futbola geçişi böyle başladı. Ceyhanspor'dan Adana Demirspor'a transfer oldu. Adana Demirspor'dan maaş teklifi gelince eğitim hayatına son verdi.

17 yaşında A takım oyuncusu oldu, hızını alamayınca 19'unda da takım kaptanı. Hırsı ve hırçınlığıyla taraftarların sevgilisi oldu. Liberodan santrfora kadar çoğu mevkide forma giydi. Adana Demirspor, o dönemki adıyla 1. Lig, günümüzün süper Lig'e çıktı.

Sezon bitiminde Galatasaray'ın transfer işleriyle ilgilenen Mustafa Yürür, Adana'ya gitti, Fatih Terim'in ailesiyle görüştü. İstanbul'a ise yalnız dönmedi, Fatih Terim'le birlikte ayak bastı.

Uzun süren transfer sürecinin ardından Galatasaray'ın efsanesi Metin Oktay'ın devreye girmesiyle transfer nihayete ermek üzereydi. Talat Terim, Metin Oktay'la görüştüğünde pazarlık yapmadı, sadece "Oğlumu Adana'dan kurtar, para falan istemiyoruz." dedi.

21 yaşında Adana'dan uzun süreli olarak ilk defa ayrılan Fatih Terim, İstanbul'da ilk zamanlarda zorlandı. Hatta babasını arayarak "Transfer parasını geri ver, ben burada yapamıyorum” dedi. Tabii babası bu teklifi reddetti.

İlk yılında beklentilerin uzağında bir performans çizse de ikinci yılında toparlandı. Coşkun Özarı tarafından Milli Takım davetini kaptı. Kaptanlığa yükselmesi de çok sürmedi. Kendinden yaşça büyük futbolculara liderlik yapıyor, basınla sorunlar yaşıyordu.

1970 yılında Galatasaraylı yöneticilerle sorun yaşadı. Fenerbahçe ve Beşiktaş'tan transfer teklifleri aldı ancak gönlü Galatasaray'daydı.

Galatasaray’a 1 milyon lira ücret istediğini, tek kuruş pazarlık yapmayacağını söyledi ve ekledi: Kabul edildiği takdirde kalırım, edilmezse başka bir kulübe, daha iyi şartlarda transfer olmama anlayış göstereceklerini düşünüyorum.

Yöneticilerden Turgan Ece, o dönem "1 milyon 200 bin lira teklif ediyoruz ama kabul etmiyor" açıklamasını yaptı. Fatih Terim'in istediği oldu, Galatasaray'da kaldı.

Basınla hiçbir zaman barışık biri olmadı. Transfer döneminde manşetleri süsleyen Fatih, gazetecilere başka malzemeler de verdi. Bir gün "Fatih, Gündüz Aktuğ'u dövdüğü iddiasıyla aranıyor" haberi çıktı. Gündüz Aktuğ, hem emniyet müfettişi hem de Galatasaray yönetim kurulu üyesiydi. Aktuğ ayrıca darp raporu alıp suç duyurusunda bulunmuştu.

Aktuğ, o olayı şu cümlelerle anlattı:

“Bir işimi halletmek için Galatasaray Kulübü müdüriyet odasındaydım. O sırada odaya yakası bağrı açık ve ayakta duramayacak kadar sarhoş bir genç girdi. Bana ‘Ayaklarını topla, ben Türkiye’nin Allah’ıyım’ dedi.

32 yıllık kulüp üyesi ve yaşça ondan büyük olmama rağmen dediğini yaptım ama tatmin olmadı. Kavga çıkarınca yöneticilerden birini aradım, ‘Aman onu affet, hafta sonu maçımız var’ dedi.

Kendisini şikayet ettiğimi duyunca iki arkadaşını daha yanına alıp beni öldüresiye dövdü. Dayak sırasında yüzüğüm ve üzerimdeki yüklü miktarda para da kayboldu. Sonra arabaya binip kaçtılar.”

Tutuklama kararından sonra Fatih maç kadrosundan çıkarıldı. Yöneticilerin devreye girmesiyle ilk mahkemeden sonra olay, yerini yenilerine bıraktı.

Milli formayla çıktığı Malta maçında rakibine tokat attı, Bursaspor'la oynanan lig maçında da muhabirleri tartaklamaktan bir kez daha mahkemelik oldu.

Galatasaray, ligde şampiyonluktan uzaktı ve olmadık mağlubiyetler alıyordu. Teknik direktör Turgay Şeren'le arası açıldı ve ikili arasında güven problemleri başladı. Fatih Terim gemileri yakarak şu açıklamayı yaptı:

“Galatasaray’ın tek sorunu ben olduğum için aradan çekiliyorum. Bir daha antrenmanlara çıkmayacağım. Tatile gidiyorum. Galatasaray’ın huzura ihtiyacı var. 20 arkadaşımın iki günde bir toplanmasına gönlüm razı olmuyor Bugüne kadar hocamızla anlaşmazlığım olmadı.

Dost meclislerinde biraz hissi kararlar aldığını söylemiştim. Bu basına yansıyınca bana iki günde bir bu konuyu sormaya başladı.”

Turgay Şeren bu olayı, "Bu, Galatasaray’ı içten çökertmeye yönelik bir davranıştır. Fatih beğendiğim bir futbolcu ama adıyla anılan dedikoduları açıklamakla yükümlü." sözleriyle açıkladı.

Küme düşme söylentileri ayyuka çıksa da Fatih Terim tam idmanlara başlamıştı ki Turgay Şeren görevinden ayrıldı. Ancak gelen de gideni arattı. Turgay Şeren yerine göreve gelen Brian Birch, kendisinden izin almadan Adana'ya gittiği için kaptanı para cezasına çarptırdı.

Terim ise cezaya "5-0’lık Fenerbahçe yenilgisinden sonra moralim bozuldu ve izinsiz gittim. İstedikleri kadar ceza vermekte haklılar, suçum büyük” diyerek boyun uzattı.

Sonrasında amatör takımla da olsa takımla çalışmaya devam etmek istediğini söyledi. Burada devreye yöneticiler girdi ve Terim affedildi.

MİLLİ TAKIM'DAN KESİK!

Lig bittikten sonra milli mesai başladı. 27 yaşındaki Fatih Terim, Milli Takım'la 50. maçına çıktıktan sonra ilk kez kesik yedi. Ay-yıldızlıların teknik direktörü Özkan Sümer o dönemki kadroyu Trabzonsporlu ağırlıklı kurdu.

Galatasaray'da uzun yıllardır beklenen şampiyonluk bir türlü gelmedi. Şampiyonluk hasreti yetmezmiş gibi Kadıköy'de de galibiyet kazanılamıyordu. Aralık 1980’de oynanan maçın ilk yarısında Galatasaray 1-0 öne geçti.

Fenerbahçe kötü bir sezon geçiriyordu ve bu fırsatı kaçırmamak gerekti. Sinirler gerildi. Devre arasında Fatih ile Ali Kemal Denizci birbirine girdi. Onları ayırmak için devreye giren polisler de kavgadan nasibini aldı.

Yumruk yiyen polis memuru Fatih Terim'den şikayetçi olunca olay mahkemeye taşındı, Fatih Terim 75 günlük hapis cezası aldı. Bu ceza daha sonra şikayetin geri çekilmesiyle 7 bin 500 TL'ye çevrildi.

YİNE PARA CEZASI

1983 yılına gelindiğinde beş arkadaşıyla birlikte kampta alkol aldıkları gerekçesiyle para cezasına çarptırıldı. Ancak arkadaşlarına verilen ceza bununla sınırlı kalırken Fatih Terim, Özkan Sümer tarafından kadro dışı bırakıldı.

Sümer, gerekçe olarak Samsunspor’la oynayacakları maç öncesi kampı izinsiz terk etmesini gösterdi. Sonrasında yöneticilerin bir kez daha devreye girmesiyle af geldi.

Adana Demirspor'la oynanan maçta rakibine kafa attı ve Erol Togay'ın dişini kırdı. 3-0 mağlup durumda olan Galatasaray, 86. dakikada 10 kişi kaldı. Aynı sezon oynanan bir Fenerbahçe maçından sonra rakip futbolcu Suad Karalic’i tokatladığı için iki maç ceza aldı; Galatasaray Lisesi’nin pilav gününde arabasını okulun önüne park etmesine izin vermeyen polise saldırdığı için karakolluk oldu.

Ve sonunda Şubat 1984’te Antalyaspor’la oynanan maçta hakeme tükürüp sahadan polis zoruyla çıkarıldı. Cezası beş maçtı.

Galatasaray yönetimine mektup yazıp “Futbolu bırakmak istiyorum” dediğinde 32 yaşındaydı. Ona kalsa 37 yaşına kadar oynardı ama bırakmak zorunda kaldı ve futbol kariyeri boyunca lig şampiyonluğu yaşayamamasını tesadüflere bağladı.

Bundan sonra tek istediği, Fenerbahçe’yle bir jübile maçına çıkmaktı. Olmadı. Ağustos 1985’te oynanan Trabzonspor maçına Türkiye’de daha önce görülmemiş şekilde helikopterle gelip 15 dakika oynayarak futbola veda etti.

Galatasaray formasıyla çıktığı 327’nci maç, İbrahim Tatlıses’in şarkısıyla bitti birçok kişinin hayatını değiştiren başka bir hayat böyle başladı.

Fatih Terim, Adana'nın Ceyhan ilçesinden Milano'ya kadar uzandı, etkisi ise Kopenhag'a kadar gitti.