Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Spor Futbol Süper Lig Kasımpaşa Kasımpaşa düşmanlığı! (İbrahim Yıldız yazdı) - Kasımpaşa Haberleri

        Futbolun adalet dağıtıcılarının ne kadar “adaletsiz” olduklarını bir kez daha gördük... Geçen hafta oynanan Kayseri-Kasımpaşa maçını yöneten Halil Umut Meler’in, “mahalle maçlarında bile olmaz” denilen bir pozisyonda penaltı düdüğünü çalması bardağı taşıran son damlaydı. Meler, aynı maçta kaptan Veysel’e ilk sarı kartı gereksiz ya da “kasıtlı” göstererek takımın 10 kişi kalmasının zeminini de hazırladı... Hakem Meler’in yönettiği Kasımpaşa karşılaşmalarında benzer hata ya da “kasıtlı” kararları da ortada.

        KASIMPAŞA ÖRNEK BİR KULÜP

        Hakemlerin, Kasımpaşa’ya düşmanlığını anlamakta zorlanıyoruz. Kendi yağıyla kavrulan, borcu olmayan, tesisleri ile örnek gösterilen, mütevazı kadrosu ve oynadığı futbolla övgü alan bir takım Kasımpaşa. Üstelik; gençlere yatırım yapan ve kadrosunda altyapıdan en çok oyuncu bulunduran Süper Lig’deki tek takım... Böyle bir takımı değil kösteklemek, el üstünde tutmalıyız. Desteklemeliyiz. Herkes biliyor ki, Türk futbolunun geleceği için çaba gösteren bir iki takımdan birisidir Kasımpaşa...

        HAKEMLER YÖNLENDİRİLİYOR MU?

        Anlayamadığımız konu Kasımpaşa maçlarında görevlendirilen hakemler kişisel olarak bir husumet içindeler mi, yoksa görevlendirmeyi yapan Merkez Hakem Komitesi ve onun bağlı olduğu Futbol Federasyonu mu yönlendiriyor? Dertlerini bir türlü anlayamadık! Kasımpaşa’nın Avrupa yolunun nasıl engellendiğini herkes biliyor. Türkiye Lig’lerinde bu kadar çok kasıtlı kararlara hedef olan bir başka takımın olmaması da düşündürücü... Futbolu yönetenlerden her zaman olduğu gibi yine ses çıkmayacağını biliyoruz. Bırakın ses vermeyi, hakemler üzerinde baskı kurmasınlar o bile yeter...

        KARA GÖMLEKLİLER

        Biraz eskiye gittiğimiz de hakemlerle ilgili ilginç benzetmeleri görürüz. Hakemlerin yanlış, haksız kararları birçok takımın canını yaktığı gibi kaderleriyle de oynamıştı. Bu nedenle eleştirenler “kara gömlekliler” diye tanımlama yapmışlardı. Neden “kara gömlekliler” diye eleştirilmişlerdi? Neydi bu kara gömleklerin hikâyesi? Yıl 1922. İtalya çalkantılar içerisinde... Birinci Dünya Savaşı’nın yaraları sarılmaya çalışılıyor... Krala karşı büyük bir direniş var... Benito Mussolini’yi destekleyenler siyah elbiseli silahlı gruplar... Roma’ya doğru büyük bir yürüyüş başlatıyorlar... Sonuç, Mussolini seçimde çok düşük oy almasına karşın Başbakanlığa getiriliyor... İşte bu silahlı, siyah elbiseli Benito Mussolini taraftarlarıdır İtalyan faşizminin ayak sesleri.

        SİYAH YERİNE RENKLİ GİYSİ

        80’li yıllar da yapılan “kara gömlekliler” eleştirisinin haddini aştığı çok tartışılmıştı... Hakem olarak görev yapan çok sayıda Astsubay da vardı. O günlerde yalnız bizde değil tüm dünyada hakemler tek tip giyinirlerdi. Ayaklarında ki çoraba kadar giydikleri her şey siyah renkti... Günümüzde hakemler siyah renkli formaları çok gerilerde bıraktılar. Artık renkli giyiniyorlar. Belki de “renkleri belli olmasın” diye. Kim bilir?

        Şurada Paylaş!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ