"Kasko ve sağlıkta primler o kadar arttı ki fiyat vermeye utanıyorum"
Aksigorta 'Hayata Devam Türkiye – Deprem Risk Transfer Projesi'ni hayata geçirdi. Projeyi bir bilgi paylaşımı platformu olarak adlandıran Ak Sigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, depreme karşı DASK ve konut sigortasının eksiksiz yapılmasının önemine değinirken bu sigorta fiyatlarının diğerlerine göre daha ucuz olduğunu belirterek "Özellikle kasko ve sağlıkta maliyet artışı ve sigorta şirketlerinin mali kar elde edememeleri nedeniyle sigorta fiyatları o kadar arttı ki fiyat vermeye utanıyorum" dedi.
ABONE OLAksigorta, 2010-2015 yılları arasında gerçekleştirdiği ‘Hayata Devam Türkiye’ projesinin bir devamı niteliğinde olan ‘Hayata Devam Türkiye – Deprem Risk Transfer Projesi’ni hayata geçirdi. Proje, risk transferinin neden gerekli olduğu başta olmak üzere, karşı karşıya olduğumuz risklerin işin uzmanlarından öğrenilebileceğini, depreme karşı alınabilecek önlemler konusunda topluma yardımcı olabilecek ve olası risklerin neden bir sigorta kurumuna transfer edilmesi gerektiğini anlatıyor.
Projeyi bir bilgi paylaşımı platformu olarak adlandıran Ak Sigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, Türkiye’de 100 m2 bir ev için, 1 milyon TL inşa bedeli teminatlı bir poliçenin ortalama değerinin ayda 200 TL olduğun altını çizerek depreme karşı DASK ve konut sigortasının eksiksiz yapılmasının önemine değinirken bu tür sigorta fiyatlarının diğerlerine göre daha ucuz olduğunu belirterek Özellikle kasko ve sağlık sigortalarında maliyet artışı ve sigorta şirketlerinin mali kar elde edememeleri nedeniyle sigorta fiyatları o kadar arttı ki fiyat vermeye utanıyorum" dedi.
Maraş ve Antep’te yüzde 10-15 pazar payına sahip olduklarını söyleyen Ak Sigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, "Gördük ki bir çok şey doğru yapılmamış. Şirket sahipleri sigorta bedellerinin çok altında sigorta yaptırmış. Muazzam bir eksik sigorta ortaya çıkmış. Eksiklerle dolu fayların üzerinde bir ülkede yaşıyoruz. Ülkenin milli hasılasının yüzde 15’i anında yok oldu. Sigorta sektörü 100 milyar liralık zararın tamamını ödeyebilecek durumdaydı ancak 5 milyar dolarını ödüyor. Gelişmiş ülkelerde görüyoruz ki toplam hasarın yüzde 50’si sigortalı olabiliyor ve sigortacılar da bu zararı ödeyebiliyor. Maraş depremi 100 milyar dolarlık hasar yarattıysa İstanbul depreminden beklenen hasar 500 milyar dolar olabilir" dedi.
6 Şubat 2023 tarihinde gerçekleşen depremlerin manevi etkisinin yanı sıra maddi hasarının da oldukça yıkıcı olduğuna değinen Aksigorta Genel Müdürü Uğur Gülen, “Kahramanmaraş merkezli depremlerimizin etkilediği 11 ilimizin sigorta durum raporuna göre, bölgede kasko, yangın, DASK ve hayat-ferdi kaza sigortası toplam poliçe sayısı yaklaşık 5,8 milyon adettir. Bu poliçelerle sektörümüzün 11 ilimize verdiği teminat tutarı ise (DASK hariç) 1,8 trilyon TL’nin üstündedir. Toplam teminatın içinde en yüksek tutar 1,2 trilyon TL ile yangın poliçeleri içinde yer almaktadır. 11 ilimizdeki muallak hasar tutarı yaklaşık 46 milyar TL (DASK hariç) seviyesindedir. Ödenen hasar tutarı ise yaklaşık 8,7 milyar TL (DASK hariç) civarındadır. DASK tarafından da yaklaşık 21 milyar TL hasar ödemesi yapılmıştır. Toplam kayıp neredeyse 2 trilyon TL, sigortadan geri aldığımız kısım ise yalnızca 97.3 milyar TL. Oysa bunun tamamı sigortalı olabilirdi. İyi zamanda para tasarrufu yapmak ve zor zamanlar için kaynak ayırmayı bilmeliyiz. Sigorta bunun için en doğru ve en düşük bütçeli araç. Sigorta sektörü olarak bizler kara gün dostuyuz, bugünler için varız. Sigorta sektörümüz yapısı gereği bugünlere çok önceden hazır. Sektörümüz bu depremi de bundan sonra yaşanabilecek afetleri de karşılayacak güç ve teminat yapısına sahip. Yeter ki toplumsal risk bilincine kavuşalım’’ açıklamalarında bulundu.