İçende 40 yıl hatır bırakan Türk kahvesini ne kadar iyi yapabilirsiniz? İşte bol köpüklü Türk kahvesinin püf noktaları
Popüler kültürün en sevdiği gastronomik ürünlerden biri olan kahve, 2000'li yıllarda esen batılılaşma rüzgarıyla sanki bu topraklarda yeni yeni moda olmuş sanılsa da bu topraklarda kahvenin tarihiyle yarışacak çok az içecek var. Osmanlı İmparatorluğu'nun 1500'lü yıllarda tanıştığı kahveyi neredeyse 500 yıldır bayıla bayıla içiyoruz ama bol köpüklü bir kahve pişirmeyi kaçımız beceriyor?
ABONE OLKahve; içenin içerken de yaparken de lezzet sarhoşluğu yaşadığı, yapana hiçbir zaman zor gelmeyen, tadından ve yapısından ziyade hayatımızda kapladığı duyguyla öne çıkan kültürümüz eşsiz bir parçası... Bir fincan kahvenin kırk yıl hatırı vardı cümlesi nice sohbeti başlatmaya, şarkılara işlenmeye, dostlukları yaşatmaya yetmiş senelerce... Kahveyi sevmeyen az çıkar. Tıpkı çok iyi yapanın da az çıkması gibi...
Şimdi üçünü nesil kahvecilerle ya da zincir mağazalarla her yeri kaplayan o filtre kahvelere, amerikanolara, lattelere aldanıp sakın kahvenin bizde yeri olmadığını düşünmeyin! Türkler 16. yüzyıldan beri kahveye tutkun! İlk olarak Yemen'de yetişmeye başlayan kahve 1530'lu yıllarda İstanbul'a getirilmiş. Bu aromatik içecek Osmanlı İmparatorluğu'nda o kadar sevilmiş ki sadece saray çevresi değil saray dışında da tüketilir olmuş ve Kanuni Sultan Süleyman döneminde ilk kahveciler açılmaya başlamış.
Kahvecilerde sosyal hayatın bir parçası olan kahve evlerimizde misafir ağırlamanın rutinini oluşturmaya başlamış. Yüzyıllardır sürdürdüğümüz bu gelenek bizim en çok övündüğümüz değerlerimizden biridir. Evet çayı çok severiz ama bir misafir ağırlarken ilk adım misafirimize bir kahve ikram etmek olur. Çay sonrası için, artan samimiyet ve uzayan sohbete göre demlenir...