Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar "Ekibin disiplini çok etkileyici"

        Ebru AYAZ / HABERTURK MAGAZİN

        Klasikleşmiş komedi oyunu ‘Hangisi Karısı’, bu defa eski manken Ece Gürsel ve Berke Hürcan’ın da yer aldığı bir kadroyla Tiyatro Dünyası tarafından sahneleniyor. İlk kez sahneye çıkan Ece Gürsel, “Dünyada hem sunucu, hem oyuncu, hem şarkıcı olunabiliyor. Biz yapınca nedense olmuyor” diyor.

        ‘Tiyatro Dünyası’ yeni sezonda ‘Hangisi Karısı’ adlı oyunla sahneye çıkıyor. Aranızda yeni bir isim de var. Bu ekip nasıl bir araya geldi?

        Ece Gürsel: Ortak arkadaşımız sunucu Hilal Ergenekon’un bir davette beni yönetmenimiz Can Törtop’la tanıştırmasıyla başladı. Berke de oradaydı ve bana ‘Tiyatro yapıyor musun?’ diye sordu. ‘Alakam yok, beceremem’ dedim. Yaparsın, ‘Biz seni çalıştırırız, eğitiriz’ dedi ve başladık.

        Berke Hürcan: Can’la tanışalı 4 yıl oldu. Beraber çalışalım dediğinde ‘İmkânı yok, bunlar ciddi roller üstünden nasıl kalkarım?’ dedim. Ama Can sihirbaz gibi sizi yapabileceğinize inandırıyor.

        Can Törtop: Ben tiyatroya başlayalı 17 sene oldu. Bu ekibi bir araya getirmek kolay olmadı. Tiyatrocular rahat insanlar gibi görünürler ama çok disiplinlilerdir. Tesadüfen tanıştığımız arkadaşlarımızın bizi en çok etkileyen yanları disiplinli olmaları oldu.

        Hangi rollerde oynuyorsunuz?

        B.H.: John, evli ve birbirinden habersiz iki eşi olan bir taksi şoförü. Çok planlı bir adam, o kadar planlı ki taksinin vardiyaları ile eşleriyle buluşacağı saatleri bile planlamış.

        C.T.: John’un üst kattaki komşusuyum. Rahat, tembel bir adam. John’a yardım etmeye çalışırken her şeyi eline yüzüne bulaştırıyor.

        E.G.: Barbara, John’un eşlerinden biri. Saf ve sevgi dolu bir kadın. Duygu değişimlerini net izleyeceğimiz bir rolü oynuyorum. Heyecanlı veya sevgi doluyken yavaş yavaş geriliyor ve sonunda da çıldırıyor.

        Sahneye çıkmadan önce yaptığınız bir totem var mı?

        E.G.: Ben 17 yıldır dua etmeden sahneye çıkmam. Bir de kimileri ‘Yemek yenmez’ der ama biz yiyerek çıkanlardanız. Ben bayağı yerim. Aç ayı oynamaz. Kuliste böreğin, çöreğin haddi hesabı yok.

        B.H.: Jönü oynamadıkları için yiyebiliyorlar. Ben sadece beynimi boşaltmaya çalışıyorum.

        ‘PROFESYONEL DEĞİLİM’

        Zorlandığınız sahneler oluyor mu? Gülmemek için kendinizi zor tuttuğunuz anlar?

        E.G.: Benim oluyor. Benim adım “Dalaksız” zaten. Tiyatroda çabuk gülene böyle deniliyormuş. Bir düşme sahnemiz var, o sahnede her seferinde bir yerlere çarpıyoruz ve ben toparlayamıyorum. Profesyonel değilim ve bazen öyle de davranamıyorum. Uzun replikler de beni çok korkutuyordu. Unutmalar oluyor, buna da “mavi ekran” deniliyor. Geliyor arada bir hepimize...

        B.H.: Ben pek hata yapmam.

        E.G.: O doğaçlama yapıyor, oyunu baştan yazıyor (Gülüyor).

        C.T.: İşi heyecanlı ve yaratıcı yapan da bunlar ama zaten.

        ‘Erdal Beşikçioğlu bile ben oldum diyemez’

        Modellik geçmişi tiyatro kariyerinize olumsuz etki ediyor mu?

        E.G.: Ben modellerin de disiplinli çalışarak istedikleri işi yapabileceklerini gösterdiğimi düşünüyorum. Şimdiki modellerin çok disiplinsiz yaşadıklarını görüyorum. Yeteneğin değil, disiplinin olmazsa bu iş olmaz.

        B.H.: İnsanlar modellik geçmişi olan birinin oyunculuğunu sorgulamakta haklı. Çünkü herkes her işi yapmamalı ve yapamaz. Ama şöyle bir şey var, tiyatroda kimse oldum diyemez, yani şu an Erdal Beşikçioğlu bile ben oldum diyemez.

        C.T.: Mankenlerde kulis disiplini var. Mesela Eylem Şenkal’la da çalıştık, çok dakik ve çalışkandı.

        ‘Yumurtalıklarımı donduracağım’

        Ece Hanım, tiyatro camiası tarafından eleştirildiniz mi?

        E.G.: Burada son sözü söyleyecek olan, o entelektüel geçinmeye çalışan kişilerden ziyade tiyatro eleştirmenleri ve yönetmenimdir. Dünyanın her yerinde hem sunucu, hem oyuncu, hem şarkıcı olunabiliyor. Kırmızı halılar seriliyor. Ama Türkiye’de biz yapınca nedense olmuyor. Bu da bizim eğitimsiz ve sonradan görme olmamızdan kaynaklanıyor.

        Aile kurma planınız var mı?

        E.G.: Hayalim, evlenmesem bile çocuk sahibi olmak. Ya da çocuk yapmak için evlenirim. Çünkü hiçbir evliliğin baki olmadığını düşünüyorum. Her aşk biter. O yüzden ileride evlenirsem büyük ihtimalle boşanırım. Önümüzdeki iki sene eş bulamazsam yumurtalıklarımı dondurmayı düşünüyorum.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ