Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Türkiye’de kapsamlı bir tarama çalışması olmamakla birlikte, klinik gözlemler, son 30 yılda miyopi sıklığının belirgin şekilde arttığını ve okul çağındaki çocuklarda yaklaşık yüzde 9 düzeylerine ulaştığını gösteriyor.

Göz Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Semra Akkaya Turhan, “Genetik etkenler güçlü bir risk faktörü olsa da küresel ölçekte 'miyopi salgını' olarak nitelenen bu artışın en önemli sebepleri, özellikle şehirleşmeyle birlikte, çocukların açık havada daha az vakit geçirmeleri ve daha fazla süreyi kapalı ortamlarda okuma, bilgisayar ve tablet kullanımı gibi yakın mesafeden yapılan aktivitelerle geçirmeleridir. Zira, doğal gün ışığına maruziyetin azalması gözlerde miyopiyi engelleyici mekanizmaların, örneğin retina dokusunda salgılanan ve gözün uzamasını baskılayan dopamin hormonunun yeterince tetiklenememesine yol açar, bunun sonucunda miyopi gelişir” dedi.

GERİ DÖNÜŞÜ OLMAYAN GÖRME KAYIPLARINA NEDEN OLABİLİR

Miyopi, halk arasında uzağı görememe olarak bilinen bir görme bozukluğu olarak tanımlanıyor. Normalde gözün önüne gelen ışınlar retinanın üzerinde odaklanarak net bir görüntü oluşturuyor. Miyopide ise gözün yapısal özellikleri nedeniyle ışınlar retina düzleminin önünde odaklanıyor. Bu durum, özellikle uzaktaki nesnelerin bulanık görülmesine yol açıyor. Doç. Dr. Turhan, tedavi edilmeyen miyopinin çocuklarda okul başarısını ve yaşam kalitesini olumsuz etkilerken, yüksek derecelere ulaştığında geri dönüşümü olmayan görme kayıplarına yol açabilen retina dekolmanı, glokom ve erken katarakt gibi ciddi göz hastalıklarına da zemin hazırlayabildiği uyarısında bulunuyor. Bu nedenle, miyopinin erken dönemde tedavi edilmesi, daha da önemlisi gelişme riskinin azaltılması büyük bir önem taşıyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ