Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Sinema Münir Özkul'u kaybettik

        İki tane Münir Özkul vardı.Biri gerçek Münir Özkulki, geçen mübarek cumagünü Hakk’ın rahmetinekavuştu... Bu Münir Özkul’u,yakınında yer almış, evinegirmiş çıkmış, beraber tiyatrosahnesinde boy göstermiş, aynıfilmin setinde bulunmuş yakınarkadaşlarının dışında pektanımayız. Hakkında bildiğimizen önemli şey, alkol meselesiyüzünden birkaç kez akılhastanesine girip çıkmış, oynadığıyüzlerce filme ve tiyatro oyununarağmen geçim sıkıntısı çekmiş, enson 1996’da yakın arkadaşı KemalSunal’ın girişimiyle düzenlenenbir “saygı gecesinde” toplananparalarla Sıraselviler’de bir evsahibi olmuş. Halkevlerindeyetişmiş,

        REKLAM

        İlk evliliğini manken vesinema oyuncusu Suna Selen’leyapmış, bu evlilikten Güneradında bir kızı olmuş, ikincievliliğini kendinden yaşça çokküçük Umman Hanım’la yapmış,1953 tarihli Türk sinemasınınilk renkli filmi olan HırçınKız’da rol almış, 1971’de aldığıDümbüllü’nün Kavuğunu 1989’daFerhan Şensoy’a devretmiş,kadınların kendisini “yağmurdakalmış sokak köpeği bakışlarıyüzünden sevdiğini” söyleyen biradam...

        Yani gerçek Münir Özkul...

        Öteki Münir Özkul’u isehepimiz tanıyoruz. Hemenhemen her şeyine aşinayız.Bizden biridir. Tanıdıktır.Babamız, amcamızdır, dayımızdır, akrabamızdır. Tam tamınaneredeyse 70 yıldan beri çolukçocuk,kadın-erkek, çoban-işçi,ağa-patron, zengin-fakir milletçehep birlikte o Münir Özkul’ubaş tacı ettik, evimizin en rahatminderini ona ayırdık... Ve herdefasında bu Münir Özkul, butopraklarda doğmuş büyümüş,buranın suyundan içmiş,ekmeğinden yemiş, çok yerli, çokhisli, çok girişken birbirindenfarklı pek çok karakterlekarşımıza çıktı.

        Aslında hepsinintoplamındanzaman içinde bir tek adamyarattık, onu sinemanınperdesinden, tiyatronun tozlukulislerinden alıp ta yukarılardabir yere yerleştirdik.

        REKLAM

        ONDAN BİR ‘BÜYÜKNASİHATÇI’ YARATTIK

        Neredeyse hep birlikte ondanbir “Büyük Nasihatçı” yarattık.Onun sözüne kulak verdik, onunsöylediklerini söylemeye çalıştık,onun yaptıklarına öykündük.

        Peki o Münir Özkul ki, kah KelMahmut, kah Tahir Baba, kahKamil Bey, Yaşar, kah Rıza, kahKazım Efendi olarak karşımızaçıkarken bize ne gibi sihirli sözlersöyledi ki, neredeyse 50 yıldanberi onu unutmuyor, bugün vefatıüzerine topyekûn hep birlikteölümüne bu kadar üzülüyor,ardından bu kadar güzel laflarediyoruz. Bize ne verdi de bugünonu yere göğe sığdıramıyoruz?

        Nasihat, kolay verilen, amazor alınan bir şeydir. MünirÖzkul işte bu zorluğu başardı.Dinimiz İslam’ın bize buyurduğukuralların dışında, hepimizinüzerinde anlaştığı ortak birdavranış kalıbına girmediğimizisöylesem, sanırım çoğunuzhak verecek bana. Birimiz içinsiyah, ötekimiz için beyazdır.Birimiz “Dayak kötü şeydir”diyor, bir başkası “Dayakcennetten çıkmadır” diye ısrarediyor. Birimiz çocuklarımızınicatlar peşinde koşmasınıisterken, berikimiz çocuğunu“Başımıza icat çıkarma” diyedövüyor, birimiz reşit olmamışkız çocuklarını evlendirmekpedofilidir diyor, bir başkası 9yaşında evlendirmek caizdirdiyor. Bu listeyi sabaha kadaruzatabiliriz.

        İddia ediyorum, eğer bugün adıkonmuş ortak bir davranış şeklinegöre hareket ediyor, ortak ahlakkuralları konusunda birbirimizebir hayli yaklaşmışsak, bununönemli bir kısmını Münir Özkul’aborçluyuz.

        Bizi ortak bir noktadabuluşturan Münir Özkul’unbüründüğü “Büyük Nasihatçı”nasıl bir tiptir peki?

        Her şeyden önce namuslu,şefkat sahibi, iyilik sever,saf, dürüstlükten ödünvermeyen, fedakâr, kadirşinas,hamiyetperver, idealist, insancıl,sert görünüşün altında yumuşacıkbir kalp taşıyan bir yönetici, eskiİstanbul beyefendisi, alicenap,dirayetli, feragat etmesini bilen,mütevazı, kanaatkâr, haksızlığaitiraz eden, zorbalığa karşı çıkan,tokgözlü, helal süt emmiş, samimi,bağışlayıcı, kalendermeşrep,çorabı delik olsa bile çocuğunuokula harçlıksız göndermeyen biradamdır.

        REKLAM

        REPLİKLERİ HEPİMİZİNHAYATINA BİR DAHAÇIKMAMACASINA YAPIŞTI

        Fakir ama gururlu ailebabasıdır bazen. Bazen yalnızama mutlu, kederlendiğinde de32 dişiyle gülebilen bir adam.Bazen disiplinli ama adaletielden bırakmayan, öğrencilerininher yaptığı haylazlıktan bileaffedici bir yön bulup çıkaran,iş tercihe gelince her durumdaöğrencilerinden yana tercihiniyapan bir müdür. Bazen de kalbitertemiz bir hırsızdır mesela.Bazen ödün vermez kurallarıolan mağrur bir dilenci, bazende her durumda evde kalmışkızının mutluluğunu görmek içinçırpınan yumuşak kalpli bir kızbabasıdır. Bazen hayat gailesiiçinde kalbinin ışığıyla karısınıseven bir kocayken, bazen deyalancı kayınçosunu herkesiniçinde “Atma Rıza” diye madaraedecek kadar dürüst bir adamdır.

        Bu hasletlere haiz birisinihangimiz sevmeyiz ki? O yüzdeno ağlayınca biz de ağladık, ogülünce biz de güldük, o âşıkolunca biz de aşka düştük.

        REKLAM

        O yüzden onun, “Artıkkendimiz yokuz, seyircimizde kalmadı, ama repliklerimizfısıldaşır dururlar sabaha kadar”dediği replikleri hepimizinhayatına bir daha çıkmamacasınayapıştı.

        Okuldan kaçan çocuklaraceza verdikten sonra ona küsenöğrencilerine seslenen KelMahmut’un şu tiradı mesela:

        “Hocanızla konuşmuyorsunuzdemek. Naaptım size çocuklar?Okuldan kaçtınız, hem dealay edercesine, ‘Aferim’ midiyecektim? Düşman gibibakmayın bana; ömrüm boyuncaöğrencilerim hep böyle baktılaryüzüme, alışığım. Bense onlarasadece güzel şeyler öğretmeye,doğru yolu göstermeye çalıştım.Ama arkama baktığım zamanpek de başarılı olmadığımıgörüyorum. Koca bir ömrüAnadolu’nun o köşesinden buköşesine sürülmekle tükettim.Ne zaman bir öğrenciye hatasıiçin ceza versem; karşımda yaanlayışsız, kodaman bir veli ya dabana çok ileri gittiğimi söyleyenbir idare adamı gördüm. Oysabenim istediğim o çocuklarınsorumluluk duygusu öğrenmelerive görevlerini yapmalarıydı.Mutlu olmam için bu banayeterdi ama olmadı. Hayatımıbir hiç uğruna ziyan ettim. Buyaştan sonra da yanıldığımı itirafetmek zor geliyor. Ömrümüngeri kalan günlerini de geneeskisi gibi öğrencilerime, yanisizlere, doğruyu, güzeli öğretmeyeçalışarak geçireceğim; hiçümidim olmasa da.”

        REKLAM

        ‘ÖMRÜNDE BİR KARINCAYIBİLE İNCİTMEMİŞ OLANBEN, YAŞAR USTA, HİÇDÜŞÜNMEDEN...’

        Veya zengin kızının fakiroğluyla evlenmesine izinvermeyen, ailenin başına dededenkalma ahşap köşkü yıkmayaçalışan Sami Bey’in karşısınadikilip söylediği şu sözler:

        “Bak beyim, sana iki çift lafımvar. Koskoca adamsın. Paran var,pulun var, her şeyin var. Binlercekişi çalışıyor emrinde. Yakışırmı sana ekmekle oynamak?Yakışır mı bunca günahsızı,çoluğu çocuğu, karda kıştasokağa atmak, aç bırakmak?Ama nasıl yakışmasın! Sen değilmisin öz kızına bile acımayan,bir damlacık saadeti çok gören.Anlamıyor musun beyim, buçocuklar birbirini seviyor. Amaben boşuna konuşuyorum.Sevgiyi tanımayan adama, sevgiyiöğretmeye çalışıyorum. Hıh,sen, büyük patron, milyarder,fabrikalar sahibi Saim Bey!Sen mi büyüksün? Hayır, benbüyüğüm! Ben, Yaşar Usta! Senbenim yanımda bir hiçsin, anlıyormusun, bir hiç! Gözümde pulkadar bile değerin yok. Ama şunuiyi bil, ne oğluma ne de gelinimehiçbir şey yapamayacaksın.Yıkamayacaksın,dağıtamayacaksın, mağlupedemeyeceksin bizi. Çünkübiz birbirimize parayla pulladeğil, sevgiyle bağlıyız. Bizlerbirbirimizi seviyoruz. Biz biraileyiz. Biz güzel bir aileyiz. Bunuyıkmaya senin gücün yeter misanıyorsun? Dokunma artıkaileme! Dokunma çocuklarıma!Dokunma oğluma! Dokunmagelinime! Eğer onların kılınazarar gelirse, ben, ömründe birkarıncayı bile incitmemiş olanben, Yaşar Usta, hiç düşünmedençeker vururum seni! Anlıyormusun, vururum ve dönüparkama bakmam bile!”

        REKLAM

        Veya eğitimden çok öğrencivelilerinden kazanacağı paradagözü olan okul müdürünesöylediği, “Ben tüccar değilim,eğitimciyim!” sözüne ne demeli?Ya da, küsüp evden gidenkarısına söylediği, “Sen benimayağıma gelmedin ama, ben seninayağına geldim işte” demesi...

        Rastgele filmlerinden aldığımbu meşhur repliklerin hangisiniduyduğumuzda tüylerimiz dikendiken olmamıştır ki...

        BİRBİRİMİZDENESİRGEDİKLERİMİZİ ONUNAĞZINA YERLEŞTİRDİK

        Birbirine karşı bu kadarhoyrat, bu kadar nobran, bu kadaracımasız, çocuk ölümlerine hergün seyirci kalan, sokak ortasındakadınların taamüden öldürüldüğübir memlekette, birbirimizdenesirgediğimiz bütün makuldavranış şekillerini, birbirimizekarşı kullanmaktan imtinaettiğimiz bütün güzel sözleri yıllaryılı biriktirdik biriktirdik, hepsinideste deste yapıp Münir Özkul’unağzına yerleştirdik.

        O da hepimiz adına bize okadar güzel anlattı ki...

        Dönüp kendimize bakıyoruzbugün, ölen Münir Özkuldeğil, vicdanımız, iyi tarafımızolduğunu görüyoruz.

        REKLAM

        Koca bir neslin, büyükaile babasıydı ölen. Bir dekirlenmemiş iyi yanımız!

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ