Osmanlı İmparatorluğu'nun bayramlaşma salonu 163 yıldır görenleri hayran bırakıyor
Osmanlı İmparatorluğu'nun bayramlaşma törenlerinde kullandığı 2 bin metrekarelik Muayede Salonu, 163 yıldır ihtişamıyla görenleri kendine hayran bırakıyor. Salonun ortasında bulunan 4,5 tonluk kristal avize ise masalsı bir görüntü oluşturuyor.
"BÜYÜK OLDUĞUNU ANLIYORSUNUZ"
Libya’dan Türkiye’yi ziyarete gelen Kelam Sinan, "Burayı görünce Osmanlı İmparatorluğunun tarihinin ne kadar büyük olduğunu anlıyorsunuz. Burayı gördüğümde en dikkat çeken saraydaki yapıların ince işlemeleri oldu. Gerçekten bunların üzerinde büyük emek var. Bu sarayda bulunan her şey öyle süslenmiş ki her şey sanki altın ve gümüşten yapıldığını düşünüyorsunuz” dedi.
KURBAN BAYRAMINDA DEPREM
Dolmabahçe Sarayı, yarım asır boyunca Osmanlı İmparatorluğu’nun en görkemli bayramlaşma törenlerine tanıklık etti. Ancak bunlardan hiçbiri, 31 Mart 1901’deki tören kadar hafızalarda iz bırakmadı. O yıllarda Kurban Bayramı’nın ilk günü ve devlet erkanı, Sultan II. Abdülhamid ile tebrikleşmek için Muayede Salonu’nda hazır bulunuyor. Ansızın derinden gelen bir uğultu ile kristal avize ve şamdanları beşik gibi sallamaya başlıyor.
Deprem olduğunu anlayan paşalar, yaverler üniformalarına, apoletlerine bakmadan şaşkınlık içinde sağa sola kaçışıyor. Localardaki yabancı konukların ise odaklandığı tek nokta, padişahın kendisi ancak beklenenin olmadığı ifade ediliyor. Padişah, tahtın önünde ‘mıh’ gibi çakılmış vaziyette, etrafındakileri sükunete davet ederken görülüyor.
Sultan Abdülhamid’in soğukkanlı tavrı, yurt içinde olduğu kadar yurt dışında da yankı uyandırıyor. Hatta Alman İmparatoru Wilhelm, saraya gönderdiği kutlama mesajında padişahın cesaretine şu sözlerle vurgu yapıyor: “Deprem felaketi esnasında gösterdiğiniz metanet ile hepimize örnek oldunuz. Bu tavrınızı tebrik ve takdir etmekten beni hiçbir şey alıkoyamaz” diyor.