Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Kültür-Sanat Tiyatro Seray Gözler yeni oyunu Alyoşa'yı anlattı: İçine Aliye kaçtı diyorlar

        Şakir Paşa Ailesi’nin en küçük kızı Aliye Berger, çok önemli bir gravür sanatçısı. Yazar Halikarnas Balıkçısı Cevat Şakir ile ressam Fahrünnisa Zeid’in kardeşi, seramikçi Füreya Koral’ın da teyzesi. Fransız okulunda eğitim gören, desen ve piyano dersleri alan Berger, kabına sığmayan, deli dolu, cesaretli ve özgür ruhlu bir kız. Macar keman virtüözü Karl Berger’e âşık. 23 yıl gizli gizli buluşuyorlar. Sonunda evlenseler de mutlulukları 6 ay sürüyor çünkü Karl Berger kalp krizi geçirip hayata veda ediyor. Aliye Berger, bunalımda... Londra’da yaşayan Fahrünnisa Zeid, kardeşinin toparlanmasına yardımcı olmak için onu gravür derslerine yönlendiriyor. İçindeki acının ancak kazıyarak ve yontarak enerjiye dönüşeceğine inanıyor. Aliye Berger’i gravür ve resimlerinden tanıyoruz ama hayatıyla ilgili fazla detay bilmiyorduk. Ta ki, Hayati Çıtaklar’ın yazdığı ‘Alyoşa’ya kadar...HT Pazar'dan Ekin Türkantos'un haberi...

        REKLAM

        Aliye Berger’in 71 yıllık hayat hikâyesi, Alyoşa adıyla Devlet Tiyatroları tarafından 1 saat 15 dakikalık bir oyun haline getirildi. Ve sahnede Seray Gözler var. Bu oyun için saç rengini değiştirmiş, Berger’in en sevdiği ruj rengi ‘Rose Bon Bon’ aramış ve KOAH hastası olduğu için öksürük tonunu bile çalışmış Gözler. Metni de Aliye’yi de o kadar seviyor ki, mutluluğu gözlerinden okunuyor. Aralarında bir enerji bağı kurduklarını söyleyen Gözler, bu rolüyle Yeni Tiyatro Dergisi’nin 6. Emek ve Başarı Ödülleri’nde “En İyi Kadın Oyuncu” ödülüne layık görüldü. 23. Sadri Alışık Tiyatro ve Sinema Oyuncu Ödülleri’ne de aday. Sohbetimiz Aliye Berger’den başlayarak kadın olmaya, cesarete ve aşka uzandı.

        Sezonun en iddialı oyunlarından biri ‘Alyoşa’, proje size geldiğinde ne hissettiniz?

        Aliye Berger’ı tanıtmak gerekiyordu. Hayatı acılarla geçmiş, kural tanımayan, aykırı bir kadın. Bana Jeanne d’Arc’ı anımsatıyordu. Okudukça hayran kaldım. Kendimi onun yerine koyabildim. Bir kadın oyuncunun oynamak isteyeceği rollerden biri. Önüme böyle bir şans geldi. Oynayamasaydım çok büyük aptallık olacaktı. İyi ki çalışmış ve Alyoşa’yı ortaya çıkartmışım, çok mutluyum.

        Aliye Berger’i tanımayanlar için neler söyleyebilirsiniz?

        Kadın özgürlüğü açısından Aliye Berger çok önemli bir figür. Flört etmeyi sevse de bir tane aşkı oluyor. Bu tekst 10 yıl önce Yıldız Kenter için yazılmış. Yıldız Hanım rahatsızlığından dolayı ertelemiş. Bana gelince çok sevdim. Bir oyuncu olarak böyle bir kadının Türkiye’ye tanıtılması gerektiğini düşündüm. Çılgın, ele avuca sığmayan bir kız. Ailesi de fikirlerine karşı. Ama inat ediyor ve özgürlüğünden taviz vermiyor. En büyük aşkı da Karl Berger. Macaristan’dan buraya sığınmış, ders vererek geçiniyor. Füreyya’ya ders vermeye gelince âşık oluyor. 23 yıl gizli gizli buluşuyorlar. Aile biliyor ama bilmezlikten geliyor. Sonunda evleniyorlar. Karl Berger biraz çapkınmış. Bir gün Aliye Berger’i evde bırakıyor ve öpmeden gidiyor. Aliye Berger de 16 yaşında, çılgın, silahı alıyor ve onu takip ediyor. Birlikte gördüğü kadını vuruyor. Kadın şikâyet etmiyor çünkü o da evliymiş. Karl Berger daha sonra evlenme teklif ediyor Aliye Berger’e ancak 6 ay sonra kalp krizinden ölüyor. Kadın bunalıma giriyor.

        REKLAM

        O kadar bekliyor, mutluluğu kısa sürüyor...

        Evet, o sırada Fahrünnisa Zeid Londra’da. Irak Prensi Emir Zeid ile evli ve dünya çapında tanınan bir ressam. Elçilik binasında yaşıyor. Çok dominant bir kadın. Önceleri Aliye’ye baskı ve şiddet de uygulamış. Şirin Devrim’in kitabında Aliye’nin ablasını gördüğünde öyle kaldığı yazıyor. Ablasını çok seviyor, sevmek istiyor. Ama onu o kadar korkutmuş ki... “Ya gelirsin ya da bir daha beni göremezsin” diyor. Başka sığınağı olmadığı için gidiyor Aliye. Onu kurtarmanın tek yolu da gravüre göndermek. Neden gravür? Çünkü resim o enerjiyi atmasına yardımcı olamaz, daha yumuşak. Gravürde ise enerjisini atabilir. Böylece gravür sanatçısı oluyor Aliye Berger. Bence kardeşine iyi bir şey yapıyor Fahrünnisa Zeid. Çünkü o tarihe kadar hiçbir şey yapmamış ve yeteneğinden haberi yok.

        Bir anda çıkmış yeteneği...

        Ne kadar baskıcı da olsa bir şekilde kardeşi ve onu kurtarmak istiyor. Şakir Paşa ailesi çok renkli bir aile. Keşke bunu dizi yapsalar. İnanın 4 sene gider, yurtdışına da satarsınız. O kadar çok hikâye var ki...

        Aliye Berger’in hikâyesi biraz üzücü aslında...

        Yeğeni Füreyya ile arasında 6 yaş var. Beraber büyümüşler. Resme de o yönlendirmiş. Bir resim yarışmasından bahsediyor Aliye’ye. O da her zaman kapısı açık olan Narmanlı Han’daki evinde gece gündüz çalışıp yarışmayı kazanıyor. Çok eleştiriliyor. Son dönemlerini gravür yapıp satarak geçiniyor. Aslında yokluk içinde yaşamını idame ettiriyor.

        Kendisi gibi kalmış ve üretmiş olması mı onu bu kadar çekici yapıyor?

        Evet, fikirlerini ısrarla savunuyor. Hayatı renk. O kadar iyi bir kadın ki kimseyle derdi yok.

        REKLAM

        Siz de oyunu çıkarana kadar Aliye ile yatıp kalkmışsınız, öksürük tonunu bile aramışsınız...

        Evet, ben bir rolü çalışırken gece gündüz onunla yatıp kalkıyorum. Aliye enerjiye inanan bir kadın. Bir akşam salonda yemek masasında çalışıyorum yazarımız Hayati Çıtaklar aradı, “Aliye ile birlikteyim şu an sonra konuşalım mı?” dedim. Ben o enerji ipini kurdum onunla. Bir arkadaşım “Aliye seni seçti” dedi. Ben her oyundan önce mutlaka aksesuvarlarımı kontrol eder, Aliye ile konuşup ruhunu şad ediyorum. O enerji olayına çok inanan bir kadın. Hatta “İleride bunu ispatlayacaklar, Aliye haklıymış diyeceksiniz” diyor. Ben de inanıyorum. Birden bazen ürküyorum. “İçine Aliye kaçtı” diyorlar. Gece uyurken beynimde ton buldum. İki ay böyle geçince eşim ve oğluma evde beni Alyoşa ile misafir ettikleri için teşekkür ediyorum.

        Aliye’yi anlatırken mutluluğunuz gözlerinizden okunuyor. Aileden de izleyenler oldu değil mi?

        Biyografi oynarken siz bir yorum kattığınız için en büyük görev oyuncuya düşüyor. Bu nedenle bire bir aileyle ben muhatabım. Aliye Berger’in yeğeni Sahra Hanım tekstte var, galaya da geldiler. Başta “Eyvah” dedim ama “Bizim Aliye’miz bu” dediklerinde hepimiz rahatladık. Çünkü oyun çıkmıştı ve provada izlemediler. Eğer ters gelseydi, oyunu iptal ettirebilirlerdi. Oradan notumuzu aldık.

        ‘HER ZAMAN DA SAHNEDE OLACAĞIM, KİMSE BUNA ENGEL OLAMAZ’

        Geçen sezon Amy Winehouse ile Frida’nın yaşam öyküleri de tiyatroda sergilendi. Başarılı, güçlü, kendi ayakları üzerinde duran ve gerçek yaşamdan yola çıkan kadın hikâyelerinin tiyatroda ilgi görmesini neye bağlıyorsunuz?

        Bu kadınlar tırnaklarıyla bir yere gelen kadınlar ve bence hepsi kahraman. Kadınların kahramanları. Olmak istediğini gösteriyor onlara. Arkasında acılar ve kim bilir ne darbeler var. Kadınlar her zaman erkeklerin arkasında bırakılmak isteniyor. Olmaz. Biz her yerdeyiz. Bilimde de, sanatta da, işçi olarak da her şeyi yapabiliriz. Kadın daha cesur bence, sorumlulukları daha fazla. Ben sahnedeyim, her zaman da sahnede olacağım, kimse buna engel olamaz.

        REKLAM

        Aliye Berger’in gözü karalığına imreniyoruz. Siz hangi konularda gözü karasınız?

        Sakinim ama karar verdiğimde kimse beni tutamaz. Eskiden daha çılgındım. O çılgınlık Aliye’ye yaramış olabilir. Ben karakterleri kendime çekmiyorum. Kendimi karaktere çekmeye çalışıyorum. Karakteri kendime çekersem Seray, Alyoşa’yı oynuyor olur. Halbuki ben Alyoşa’yı oynamak istiyorum. İnce bir çizgi. Yaşadıklarımla, rollerimle paralel giden anılarımda neler varsa onları içine karıştırıyorum.

        Alyoşa, “Ne yarattımsa aşkla yarattım” diyor ya, sizin de böyle bir yaşam tarifiniz var mı?

        Her şey sevgiden geçmiyor mu? Arada elbette kızabiliriz. Hayatı ertelememek ve artık kızmamak istiyorum. Hayatıma iyi ya da kötü dokunan herkese teşekkür ediyorum. Hayat felsefem bu oldu. Üzülüyorum belki. Çok kırıldığım şeyler de oluyor ama onları Allah’a havale ediyorum. Kızdığımda kendime kötülük yapmış olacağım. Birini mutlu görmek beni de hücrelerimi de mutlu ediyor. Yaş ilerledikçe daha çok kendinle baş başa kalmak istiyorsun. Hepimiz yalnızız. Hayata bir nefes borcumuz var. Bunların hepsi oyuncak bence. Bunları yeni yeni görüyorum, kendimi de eleştiriyorum. Eve gittiğimde “Bunları niye almışım ki?” diyorum. Şimdi tekrar bir ev döşesem belki boş bir evde yaşayacağım. Eskiden böyle değildi. Hayat deneyimiyle ilgili.

        REKLAM

        Sanırım Hayati Çıtak’ın bir de sinema projesi var...

        “Aliye Berger’in Fahrünnisa Zeid ile 4 saati” diye bir senaryo çalışması var. Onu çekmek istiyor. Beni düşünüyor. İsterse çalışıp oynarız.

        Yani yolculuk devam edeceğe benziyor...

        İnşallah. Yurtdışı festivalleriyle görüşmeler sürüyor. En büyük ödül kapalı gişe gitmesi. Alyoşa yolculuğumda bana eşlik eden seyircimize teşekkür ediyorum.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ