Taksim neden Taksim? Avrupa Yakası'nın semt isimlerine yön veren unutulmuş hikayeler!
İstanbul'un Avrupa yakasında dolaşırken semt isimlerinin çoğunu günlük hayatın parçası olarak görüyoruz, ancak her biri yüzyıllar öncesinden bugüne gelen bir hikâye taşıyor. Kimi bir sadrazamın konağından, kimi bir dervişten, kimi ise fetih döneminde yaşanmış küçük bir olaydan izler barındırıyor. Bu isimlerin ardındaki hikâyeler kentin hafızasını anlamak için önemli ipuçları sunuyor. İşte detaylar!
ABONE OLCağaloğlu’ndan Beyoğlu’na, Kazlıçeşme’den Beşiktaş’a uzanan isimler yalnızca birer semt adı değil; İstanbul’un siyasi, kültürel ve sosyal tarihini bugüne taşıyan işaretler. Her biri farklı bir dönemden, farklı bir kişiden veya olaydan miras kalan bu isimler, şehrin nasıl şekillendiğini açıkça gösteriyor. Avrupa yakasının bu köklü isimlerinin izini sürdük. Detaylar haberimizin devamında!
Cağaloğlu’nun adı, 16. yüzyıl Osmanlı sadrazamı Cigalazade Sinan Paşa’dan geliyor. Paşanın burada bulunan sarayı ve yaptırdığı cami, bölgenin kaderini belirledi. “Cigala” zamanla halk arasında değişerek “Cağaloğlu” oldu ve semt bu isimle anılmaya başladı.
Laleli’nin kökeni, burada yaşayan ve halk arasında hikmet sahibi kabul edilen Laleli Baba’ya dayanıyor. III. Mustafa’nın yaptırdığı camiye bu dervişin adını vermesi, semtin kimliğini doğrudan belirledi. Zamanla caminin adı semtin adı hâline geldi.
Beşiktaş’ın adı üzerine pek çok rivayet var; ancak en güçlü olanı Barbaros Hayreddin Paşa’nın gemilerini bağlamak için limana diktirdiği beş taştan geldiği yönünde. Bu taşlar semtin adını yüzyıllar boyunca taşıdı.