Tuncer Bakırhan'dan Özgür Özel'e 'Stockholm sendromu' yanıtı
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, "Sayın Özel kurultay kürsüsünden bize, 'Stockholm sendromu' teşhisi koyuyor ve 'Celladınıza aşık olmayın' diyor. Biz de soruyoruz; Meclis'te barış için yasa konuşurken, her bir arkadaşımızla birlikte sokaklarda barışı toplumsallaştırmaya çalışırken Sayın Özel siz kürsüden neden bir halkı aşağılayıcı sözler söylüyorsunuz" dedi
ABONE OLDEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, CHP Genel Başkanı Özgür Özel'in 'Stockholm sendromu' açıklamasıyla ilgili, "Meclis'te barış için yasa konuşurken, her bir arkadaşımızla birlikte sokaklarda barışı toplumsallaştırmaya çalışırken, Sayın Özel siz kürsüden neden bir halkı aşağılayıcı sözler söylüyorsunuz. Sözü çözüm için kurmak varken, tam da bu süreçte çözümü tartışmak varken ucuz polemiklere ve anlamsız kavgalara başvurmak siyasetsizliktir" dedi.
DEM Parti Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, partisinin TBMM grup toplantısında konuştu. Bakırhan, 'Terörsüz Türkiye' hedefi kapsamında kurulan Milli Dayanışma, Kardeşlik ve Demokrasi Komisyonu heyetinin, terör örgütü PKK elebaşı Abdullah Öcalan ile görüşmesine ilişkin, "Komisyonun İmralı Adası'nda gerçekleştirdiği görüşme çözüm yolunda atılmış çok önemli bir adımdır. Bu görüşme Kürt meselesinin güçlü bir siyasal zemine taşınmasını sağlamıştır. Bu Türkiye'deki çözüm aklının bir başarısıdır. Şimdi kardeşlik hukukunu çatışma zemininden çıkarıp yasal ve demokratik zemine kavuşturma zamanıdır. Görüşme öncesinde fırtınalar koparıldı, kıyamet senaryoları yazılıp çizildi; peki ne oldu? Komisyonu temsilen bir heyetin İmralı Adası'na gitmesiyle kıyamet mi koptu, neyimizi kaybettik. Demek ki boşuna kıyamet koparıldı, aksine oraya gidiş barış yolunda önemli bir eşiğin açılmasını sağladı. Toplumsal barışın inşası için atılan bu cesur adım, çözüm zeminini daha da güçlendirecektir. Komisyonun bir sonraki toplantısında heyet, görüşme tutanağını paylaşacaktır. Öcalan'ın toplumdan saklayacağı, gizleyeceği bugüne kadar herhangi bir şey olmamıştır, her türlü fikrin kamusal şeffaflıkla paylaşılması gerektiğini yıllardır söylüyor. Bu nedenle İmralı'daki tutanakların kamuoyu ile paylaşılmasını, şeffaflığın sağlanarak toplumun orada ne tartışıldığını görmesini, okumasını istiyoruz. İktidar da bu arada toplumsal barışı sahiplenmeli ve bu konuda hukuki ve idari adımları bekletmeden, söz yerine pratik adımlar atmalıdır. Türkiye barış için sözünü söyledi, artık bu sözleri hayata geçirme zamanıdır" ifadelerini kullandı.