Takipde Kalın!
Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
Gündem Ekonomi Dünya Spor Magazin Kadın Sağlık Yazılar Teknoloji Gastro Video Stil Resmi İlanlar

Kişinin, kullandığı madde üstündeki hakimiyetini kaybetmesi durumu “bağımlılık” olarak tanımlanıyor. Bu durumda olan kişi kendini bu maddeyi kullanmaktan alıkoyamıyorsa, zarar görmesine rağmen kullanmaya devam ediyorsa, miktar zaman içinde artıyor ve kişi günlük hayattaki sorumluluklarını yerine getirmekte zorlanıyorsa bu bağımlı olduğu anlamına geliyor. Madde bağımlılığı ile duygusal bağımlılık mekanizmaları birbirine çok benzese de madde bağımlılığı bir hastalık olarak değerlendirilirken diğer bağımlılık türleri henüz hastalık kategorisinde yer almıyor. Bağımlılık konusunda deneyimli bir uzman olan Psikiyatri Uzmanı Prof. Dr. Kültegin Ögel, bir bağımlılık türüne “hastalık” diyebilmek için bu alanda yapılmış geniş tabanlı araştırmaların ve soruna yönelik özel tedavilerin geliştirilmiş olması gerektiğini söylüyor. Kısaca kumara, akıllı telefona, aşk gibi duygulara duyulan bağlılık alkol ve madde bağımlılığı mekanizmalarıyla benzerlik gösteriyor.

Prof. Dr. Kültegin Ögel
Prof. Dr. Kültegin Ögel
BAĞIMLILARIN YÜZDE 80’İNE PSİKOLOJİK BİR SORUN EŞLİK EDİYOR

26 yıldır bağımlılık üzerinde çalışan Prof. Dr. Kültegin Ögel, bağımlıların toplumda değerlendirilme biçimiyle ilgili çarpıcı bir saptamada bulunarak; “Bağımlılar toplumda kötü insanlar olarak görülüp dışlanıyor. Halbûki onlar kötü değil, kötülükle yoğrulmuş insanlardır” diyor. Ögel’in bu yorumda bulunmasının bir nedeni var. Yapılan araştırmalar bağımlıların yüzde 80’inde ek bir psikolojik sorun bulunduğunu gösteriyor. Kişiden kişiye değişmekle birlikte en çok karşılaşılan ruhsal problemlerin başında yüzde 80 oranında çocukluk ve gençlik çağı travmaları geliyor. Bu noktada bağımlılığı başlatan faktörlerle sürdüren faktörlerin birbiriyle aynı olması dikkat çekiyor. Sorunu başlatan şey çoğunlukla bir travma olduğu için travma devam ettiği sürece sorunla ilgili iyileşme sağlanması mümkün olmuyor. Bağımlılık türlerinden biri olan alkol bağımlılığında ise bağımlıların yüzde 30’unda kaygı bozukluğuna rastlanıyor. Bu kişilerin, kaygılarını gidermek için ilaç niyetine alkol tükettikleri belirtiliyor. Depresyonu gidermek için ise madde ve kumar bağımlılıkları ile karşılaşılıyor. Prof. Dr. Kültegin Ögel, “Bu karışık yapı nedeniyle tüm dünyada olduğu gibi bizim de bağımlılığı ayrı bir kategori olarak değil ruhsal sorunların içinde yer alıp tedavi edilmesi gereken bir konu olarak görmemiz gerek” diyor.

Şurada Paylaş!
Yazı Boyutua
Yazı Boyutua
GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ