Karnınız değil, duygularınız aç olabilir! Yeme isteğinin asıl nedeni nedir?
Özellikle stresli anlarda çikolataya ve cipse yöneliyorsanız, bu sadece bir tatlı isteği olmayabilir. Duygusal açlık, duygusal boşlukları doldurmak için beynimizin başvurduğu kısa süreli bir çözümdür. Peki, bu döngüyü nasıl kırabiliriz? İşte detaylar...
ABONE OLBir anda bastıran tatlı krizleri, tok olsanız bile elinizin atıştırmalıklara gitmesi... Belki de aç değilsiniz; sadece duygusal olarak doyuma ihtiyaç duyuyorsunuz. Duygusal açlık, çoğu zaman farkına bile varmadan beslenme düzenimizi etkileyen bir durumdur.
Duygusal açlık, kişinin fiziksel ya da sosyal bir gereksinimi olmadığı halde yemek yeme isteği duymasıdır. Genellikle stres, kaygı, öfke, yalnızlık ya da sıkıntı gibi yoğun duygularla baş edebilmek için yemek bir kaçış yolu haline gelir. Ancak yalnızca olumsuz değil, olumlu duygular da bu davranışı tetikleyebilir. Örneğin bir kutlamada, buluşmada ya da kendini ödüllendirme anlarında yeme isteği artabilir. Bu durum, yeme davranışının duygularla ne kadar iç içe geçtiğini gösterir.
Duygusal açlık genellikle iki temel başlık altında değerlendirilir: fiziksel açlık ve duygusal açlık. Bu ikisinin birbirine karıştırılması, kişinin yaşadığı sorunun farkına varmasını zorlaştırabilir. İşte bu iki açlık türünün temel farkları:
- Yavaşça başlar ve ertelenebilir.