Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Ezgi Mola: Yerim ben beni ya baksanıza güzelliğe
        1

        Yazdığı ilk öyküsü ‘Maide’nin Altın Günü’ adıyla filme çekilen Ezgi Mola, 90-60-90 ölçüsünde olmamasını hiç dert etmediğini belirtirken “Baksanıza şu güzelliğe" diyor.

        2

        KADIN KOMEDİSİ ARTIYOR

        KOMEDİ cüretkâr bir tür. ‘Kadın küfretmez, öyle davranmaz, ayıptır’ gibi düşünceler nedeniyle kadın komedi içeriği hep geri kaldı. Son zamanlarda sosyal medyanın da etkisiyle kadının gücünü irdeleyen fikirler yayıldı. Kadının konumunun güçlenmesi kadın komedi yapımlarını artırıyor.

        3

        ÖZEL GÖSTERİME ÜNLÜ AKINI

        Ezgi Mola’nın öyküsünü yazıp başrolünde oynadığı, TAFF yapımı ‘Maide’nin Altın Günü’ filminin özel gösterimi önceki akşam Alkent Hillside Cinecity’de gerçekleştirildi. Özel geceye Demet Akalın, Okan Kurt, Fatih Ürek, Saadet Işıl Aksoy, Demet Özdemir, Özge Borak, Merve Özbey, Şahin Irmak gibi ünlü isimler katıldı.

        4

        DEMET'TEN MAİDE'YE SÜRPRİZ

        DEMET Akalın, filmin galasında Ezgi Mola’ya, üzerinde Maide karakterinin resmi olan özel kek ve kurabiyeler getirerek altın gününü aratmadı. Mola, filmde izleyenlerin ağzını sulandıran kısır ve yaprak sarmalarını da kendisinin yaptığını anlattı.

        5

        Ezgi Mola... Kime sorsak ‘Kadın komedi oyuncusu’ olarak tanımlar. Ne var ki oyunculuk adına pek bilinmeyen bir yönü daha var. Uluslararası festivallere katılmış filmlerin de hit oyuncularından. İzleyiciye hem komediden ulaştı hem de dramdan. Örneğin bu yıl dört filmde yer aldı. Üçü festival, biri komedi filmi. Bugün gösterime giren komedi türündeki ‘Maide’nin Altın Günü’ oldukça eğlenceli. Hikâyesini de kendisi yazdı, çizdi.

        6

        Arkadaşları Serkan Altuniğne ile Çağdaş Dinç senaryolaştırdı, Caner Özyurtlu yönetti. TAFF Pictures ile AC Film ise ortak yapımcılığını üstlendi. Oyunculuk içinde hep vardı. Hedefi iyi bir oyuncu olmaktı. Henüz ortaokul sıralarındayken soluğu bir dizide figüran olması için çağrıldığı ön görüşmede aldı. Saatlerce beklemesine rağmen tek kelime ettirmeden ‘Biz seni ararız’ diyerek bir çırpıda evine yollandı. İşte bir zamanlar konuşmasına bile fırsat tanınmayan Ezgi Mola, filmleriyle milyonlarca kişiye ulaştı.

        7

        ‘O heyecan bana iyi geliyor.’

        “O günlerle şimdiki günler arasında hiçbir fark yok. Hep yine yeni bir heyecan... Her yeni işimde sete ilk adım attığım gün yaşadığım heyecanı yaşıyorum. Setteyken işimin içime sinip sinmediğini anlıyorum ve şimdiye kadar hiç pişmanlık yaşamadım. Hep ‘İyi ki bu işte olmuşum’ dedim.

        8

        İşimi yaparken içimde kopan fırtınalar hiç dinmeyecek. Dinmesin de zaten. Çünkü o heyecan bana çok iyi geliyor.” 17 yıllık kariyerinde festival filmlerinde de başrol oynadı. Önemli festivallerden davet aldı. Hem komedi hem de festival yapımları... Komedi filmlerinin festival filmlerine kabul edilmediğinden yola çıkacak olursak tür olarak siyahla beyaz kadar birbirinden ayrı. Her ikisinde de olmak ender rastlanan bir başarı.

        9

        ‘Yeri geldiğinde talep ettim.’

        “Festival filmlerinde de komedi filmlerinde de rol almayı kariyerimin ilk yıllarında planlamıştım. Hep iki tarafta da olmayı tercih ettim hatta yeri geldiğinde talep ettim. Ben hayranı olduğum oyuncuların farklı renklerini yaptıkları işlerde gördüğümde çok heyecanlanıyorum, onlara imreniyorum. Kendi işlerimde de bu farklılığı izleyiciye sunmak için her zaman sabırsızlandım, sabırsızlanıyorum, sabırsızlanacağım. Bu yıl 4 filmde rol aldım.

        10

        Hiner Saleem’in ‘Lady Winsley’i’, Abdurrahman Öner’in ‘Aydede’si Tolga Karaçelik’in ‘Kelebekler’i birer festival filmi. ‘Kelebek’in prömiyeri Sundance Film Festivali’nde yapılacak. Ve de komedi filmi ‘Maide’nin Altın Günü’... Bu filmlerin her birinde birbirinden farklı, birbirinden o kadar alakasız karakterleri canlandırmam beni öylesine heyecanlandırdı ki...” Son yıllarda kadın komedi oyuncularının üzerine hikâyeler yazılmaya başlandı. Hatta kadın komedi oyuncuları kendi filmlerinin hikâyelerini, senaryolarını yazıp yönetmenlik de yapmaya başladı. Filmleri de 2 milyon izleyici barajına ulaştı. Acaba nedir başarılarının sırrı?

        11

        ‘Komedi cüretkâr bir tür.’ “Dünya sinemasında kadın hikâ- yeleri hep erkek hikâyelerine nazaran daha az olmuştur. Komedideyse daha da az. Bunun nedeni de komedinin daha cüretkâr içerikli olmasıdır. Komedi, ‘Aaaa kadın öyle söylemez, küfretmez, öyle davranmaz. Ayıptır’ türündeki toplumsal baskılardan dolayı çekincelere neden olan bir tür.

        12

        Belki artık sosyal medyanın insanların fikirlerini hür bir şekilde ifade ederek güçlenmesine yardım etmesiyle kadınlar eskiye nazaran daha büyük adımlar atmaya başlamış olabilir mi? Kadın-erkek eşitliğini ve kadının da gücünü irdeleyen fikirleri sosyal medya aracılı- ğıyla çok daha fazla insanın tek bir ağızdan paylaşması kadının komedi yapımlarında duruşunu destekleyip güçlendiriyor diye düşünüyorum.” Peki kadın komedyenlerin komik olduğu kadar ‘dişi’ de olmaları...

        13

        ‘Zaten çok çekici buluyorum.’

        “Kendim için komik olduğum kadar dişi veya dişi olduğum kadar komik oluşumun bir payı olduğunu düşünmüyorum. Çünkü iyi komedi oynayan kadınları başarılarının da etkisiyle çok çekici buluyorum.” Elbette istisnalar da var ama zaman zaman yapılan araştırmalara göre kilolu oyuncuların daha çok güldürdüğü yönünde bir sonuç çıkar.

        14

        Ülkemizin komedi oyuncularının çoğunun da belli kilolarda olması araştırmalardan çıkan sonuç- ları doğrular nitelikte. 90-60-90 ölçülerinde olsaydı güldürü konusunda aynı etkiyi oluşturabilir miydi? Bu arada kendisi özellikle uzun bir süredir kilolu değil. Balıketli.

        15

        ‘Hiç 90-60-90’ olmayacağım.’

        “Kanımca kilo kişiye sevginin ve sempatinin daha ağır bastığı bir enerji veriyor. Şahsen kendimden biliyorum.

        16

        Çocukluğumdan bu yana güldürerek ve komediden yürüyerek kendimi sevdirmeye çalışmışımdır.

        Ya da karşımdakine fırsat vermeden kendi kendimle dalga geçip karşı tarafın eğlenmesini sağlamışımdır. Amaaaaaaa gelgelelim ‘90-60-90 olsam aynı şekilde güldürebilir miydim? ’ Bu sorunun cevabı bende yok.

        17

        Hiç 90-60-90 olmadım ve bundan sonra da olacağımı zannetmiyorum.” İyi oyuncu olduktan sonra beden vücut ölçülerinin hiçbir anlam ifade etmediğini kanıtladığı yönünde hemfikir olduğumuza göre bir yanda varlık nedeni komedi ve buna bağlı olarak balıketli olma durumu, diğer yandan da kadınsal dürtülerle daha ince bir vücuda sahip olma arzusu. İkisi arasında yaşanan gelgitler...

        18

        ‘Hiç gelgit yaşamıyorum.’

        “Zaten 90-60-90 olmayı istemem. Kendimi şu anki halimde çok seviyorum ve beğeniyorum. Yerim ben beni ya. Baksanıza şu güzelliğe... Oyuncu eğer bir rolü istiyorsa o rolün kadını olur. Dolayısıyla kilo buna ciddi bir problem yoksa engel olamaz.. En azından bende bu durum böyledir. Bu nedenle de hiç gelgit yaşamıyorum.”

        19

        Günlük yaşamındaki hali sanki komedi filmlerinde canlandırdığı karakterlerden çıkamamış gibi. Her daim sevecen, her daim güler yüzlü. Film çekimi, bitmiş hatta izleyiciyle buluşmuş ama bunlardan haberi yokmuş gibi. Sanki hayatında drama ve korkuya bir kez olsun yer yokmuş gibi. Sanki bütün sinirleri alınmış gibi...

        20

        ‘Benim de zaaflarım var.’

        “Hayatımda dram ve korkuya yer olmaz mı? Siz görmüyorsunuz. Ben de herkes gibiyim. Zaaflarım da var yüzleşmekten korktuğum korkularım ve karanlık yanlarım da. Ayrıca adım atmaya cesaret edemediğim güç- süz günlerim de oluyor.

        21

        Zaten öyle olduğu için kendimi sevmeyi, kendimi ayıplamamayı, kendimi hor görmemeyi, çevremdeki insanları yargılamamayı, ayıplamamayı, anlamayı ve kendimi doğru anlatabilmeyi öğrendim.” Uzun zamandır kimseyle birlikte görmüyoruz. Bu konuda ser de vermiyor sır da. En küçük bir renk de. Merak ediyoruz ama... Ağzını magazinsel değil felsefik bir şekilde arayıpJohann Wolfgang Von Goethe’nin ‘Yalnızlık... Tek kelime, söylemesi çok kolay da nasıl yaşandığını bir de bana sor’ ile bir diğer Alman filozof Arthur Schopenhauer’in ‘Yalnızlık bütün büyük ruhIarın kaderi’ midir? sözlerinin kendisi için ne ifade ettiğini soruyorum.

        22

        Aziz Nesin ile karşılık veriyor. ‘Yalnızlık insanın başkalarını kendisiyle bölüşememesidir.’ “Rahmetli Aziz Nesin de demiş ki; yalnızlık, insanın kendisini başkalarıyla, başkalarını kendisiyle bölüşememesi, ortaklaşmaması demektir. Bizim çoşkularımız da başkaları susuksa, başkalarının acısına biz duygusuzsak, hepimiz yalnızız demektir.

        23

        KADINLAR GÜNÜNDE BÜYÜK ŞENLİK

        ‘Aheste’, ‘Aysel’, ‘Aynur’, ‘Suzan’, ‘Şermin’ ve ‘Gülseren’... Mahallenin bütün kadınları toplandı. Şatafatlı altın günleriyle meşhur Maide’nin evi şenlik yeri. Altın gününde dededen yadigâr gerdanlığının ortadan kaybolmasıyla macera başlar.

        24

        ‘Maide’nin yeğeni ‘Yağmur’un da işin işine girmesiyle gerdanlığı bulma adına mahalledeki kadınlara başlatılan takiple birlikte komik olaylar birbirini takip eder. Filmde Ezgi Mola’ya başrollerde Mesut Can Tomay, Gülhan Tekin, Selma Arıkan, Dilek Genç, Nalan Olcayalp, Fisun Bilo ve Aysun Tekeli eşlik etti.

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ