‘14 Şubat’ta barışmak için çıktı, geri dönmedi’
Kızıyla birlikte, kaybolduktan 128 gün sonra cansız bedenleri bulunan Ali Alkan'ın annesi ve kardeşi 'intihar'a inanmıyor
Elif Nurgül ÇÜLÜK / GAZETE HABERTÜRK
Ankara’da birlikte ortadan kayboldukları 128 günün ardından, oturdukları binanın alt katındaki boş dairede cesetleri bulunan Ali Alkan ve 10 yaşındaki kızı İdil’in ölümüyle ilgili soruşturma sürüyor. Küçük İdil’i öldürüp intihar ettiği sanılan Alkan’ın yakınları, yaşadıkları trajediyi Habertürk’e anlattı. Alkan’ın annesi Seher Alkan, oğlunun eşini çok sevdiğini, hiçbir zaman boşanmak istemediğini ifade etti. “İdil’e de çok düşkündü. 14 Şubat’ta eşine çiçek ve başörtüsü aldı, barışma umuduyla evden çıktı, bir daha dönmedi” diyen gözü yaşlı anne, şöyle devam etti: “Haber alamayınca her yeri aradık. Oteller, terminaller ve aklınıza gelebilecek her yere başvurduk. O dönem eşi Z. evime gelip kızını sordu. ‘Ali parası bitince döner dolaşır gelir nasılsa, kızımı da getirmek zorunda kalır’ dedi. Yüreğim yanıyor. Bundan sonra nasıl uyurum? Oğlum karıncayı bile incitmezdi, evladını gözünden sakınırdı. Bu duruma kim sebep olduysa cezasını çeksin istiyorum.”
‘İDİL’E ÇOK BAĞLIYDI’
Ali Alkan’ın eşiyle barışmak için her yolu denediğini anlatan kız kardeşi S.U. da şunları söyledi: “Ağabeyim özel bir şirkette işe girmişti. Barışmak için Z.’nin ayaklarına bile kapandı. ‘Kızım olmadan yaşamak istemiyorum’ derdi. Z. boşanma dilekçesine bir madde ekletmiş; ‘Kızımı sadece bayramlarda göreceğimi kabul ediyorum’ diye. Bu durum ağabeyimi çok üzmüştü. Kızını öldürebilecek biri değildi, onun için her şeyi yapardı. Çok sevdiği kitaplarını satıp kızına bisiklet almıştı. Olayın aydınlanacağı günü bekliyoruz.”
