Kölelerine senelerce işkence etti: Tavan arasında yaşanan korkunç olaylar bugün bile unutulmadı
Varlıklı ve hayırsever bir kadın olarak bilinen Madam LaLaurie, aslında tarihe geçen bir psikopattı. Tavan arasına kapattığı kölelerine çeşitli işkenceler yapmıştı. Hatta bazı tanıklar, yapılanların bir işkenceden daha fazla olduğunu anlatıyordu. Bugün bile olayların geçtiği ev, perili olarak anılıyor. İşte, 1800'lerde geçen ürkütücü bir olay...
1780 yılında New Orleans'ta varlıklı beyaz bir ailenin çocuğu olarak dünyaya gelen Marie Delphine McCarty; hayatı boyunca üç kez evlendi ve beş çocuğu oldu.
Fotoğraf: AP
İlk iki eşi hayatını kaybedince genç kadın Leonard Louis Nicolas LaLaurie ismindeki üçüncü kocasıyla evlendi. Adam bir doktordu ve çoğu zaman eşini kendi haline bırakıyordu.
1831'de Madame LaLaurie, Fransız Mahallesi'ndeki 1140 Royal Caddesi'nde üç katlı bir konak satın aldı. O zamanlar pek çok sosyete kadınının yaptığı gibi Madame LaLaurie de köle tuttu. Hatta iki köleyi azat ederek tüm toplumu "nezaketiyle" şaşırttı. Ancak kadının gerçek yüzü henüz ortaya çıkmamıştı.
Bir gün, genç kadının evinde bir yangın çıktı. Etraftaki komşular yangına müdahale ederek söndürmeye çalıştı. Ancak burada garip bir ayrıntı vardı; evde olması gereken köleler neredeydi? Bir grup evi aramak için dağıldı. Herkesin yangından sağ çıktığına emin olmak istiyorlardı. Buldukları şey bugüne kadar uzanan bir vahşet tablosu oldu.
Köleler, tavan arasında bulundu. Tavan arasına bağlanan köleler ölümle yaşam arası bir yerdeydi. Polis raporları manzarayı şöyle anlatıyordu; en az yedi köle dövülmüştü, diğerleri ise kanlar içindeydi. Hatta bazılarının derisi yüzülmüştü. Tanıklardan biri kölelerin ağızlarının dışkıyla doldurulduğunu ve ağızlarının dikilerek kapatıldığını iddia etti.
Rahatsız edici başka bir rapor; bir kölenin yengece benzer bir şekilde kemiklerinin kırıldığını yazıyordu. Ayrıca tavan arasında bulunan diğer cesetler; tanınmayacak şekilde parçalanmış, organları dışarı çıkartılmıştı.
Evin yaşlı aşçısı, Madam LaLaurie tarafından işkence görmektense intihar etmişti. Kayıtlara geçen başka bir olay ise 12 yaşındaki köle bir kızla ilgiliydi. Kız çocuğu, LaLaurie'nin saçlarını tararken acıttığı için kırbaçla dövülerek öldürülmüştü.
Olaylar açığa çıktığında LaLaurie'nin evi yaklaşık 4000 kişilik kızgın bir grup tarafından basıldı. Evde olan ne varsa kırıldı, yakıldı. Lakin ev bugün de varlığını sürdürüyor.
Madam LaLaurie'ye gelirsek, kendisi olaylardan sonra kayıplara karıştı. Hayatı boyunca nerede veya nasıl yaşadığı ya da nasıl öldüğü bilinmiyor. Madam LaLaurie'nin sosyetik ve çevresi geniş bir kadın olduğunu düşünürsek bu çok da şaşırtıcı değil.
Madame LaLaurie'nin kurbanları mülke gömüldü ve bugüne kadar araziye musallat oldukları söyleniyor. İki yüzyıl sonra bile, yerel halk LaLaurie malikanesini adıyla anmayı reddediyor ve burayı sadece "Perili Ev" olarak adlandırıyor.
Kaynak: All That Interesting
