Kurban Bayramı ne zaman kutlanacak? Kurban Bayramı tarihi 2019 Diyanet İşleri takvimi
Kurban Bayramı ile ilgili detaylar araştırılıyor. Bayramın en önemli ibadeti olan kurban ibadetini yerine getirmek isteyenler detayları öğrenmeye çalışırken, Kurban Bayramı'nın ne zaman olduğu ve kaç gün tatil yapılacağı da merak ediliyor. İşte 2019 Kurban Bayramı'na dair detaylar...
Kurban Bayramı ne zaman? sorusunun cevabı Diyanet İşleri Başkanlığı'nın yayınladığı 2019 dini günler takviminde yer alıyor. Geçen sene Kurban Bayramı'nın hem yaz ayına denk gelmesi hem de 9 günlük tatil süresinedeniyle vatandaşlar uzun bir tatile çıkmıştı. Peki bu sene durum ne olacak? 9 günlük Ramazan Bayramı'nın ardından Kurban Bayramı ile ilgili detaylar araştırılıyor. Ayrıca kurban ibadetiyle ilgiliayrıntılar da inceleniyor. Kurban kestikten sonra namaz kılmak gerekir mi? Kurban Bayramı'ndan önce oruç tutulur mu? soruları, öne çıkan başlıklar arasında. İşte Diyanet İşleri Başkanlığı'nın dini günler takvimine göre 2019 Kurban Bayramı tarihi...
2019 KURBAN BAYRAMI NE ZAMAN?
Hicri takvimde Zilhicce ayının 10'unda kutlanan Kurban Bayramı bu sene Miladi takvime göre 11 Ağustos Pazar günü kutlanacak. 10 Ağustos Cumartesi günü ise Kurban Bayramı arefesi idrak edilecek. 4 gün sürecek Kurban Bayramı 14 Ağustos Çarşamba günü sona erecek.
10 Ağustos Cumartesi Kurban Bayramı Arefesi
11 Ağustos Pazar Kurban Bayramı 1. Gün
12 Ağustos Pazartesi Kurban Bayramı 2. Gün
13 Ağustos Salı Kurban Bayramı 3. Gün
14 Ağustos Çarşamba Kurban Bayramı 4. gün
KURBAN BAYRAMI TATİLİ KAÇ GÜN?
Normal takvime göre Kurban Bayramı tatili Cumartesi günü başlayacak ve Çarşamba günü sona erecek. Perşembe günü normal mesai yapılacak. Perşembe ve Cuma günlerinin de tatil süresinin içerisine katılmasıyla ilgili beklenti var. Ancak bu konuyla ilgili resmi bir açıklama yapılmadı.
KURBAN KESTİKTEN SONRA NAMAZ KILMAK GEREKİR Mİ?
Esas olarak kurban namazı diye bir namaz yoktur. Bu namazın dinî bir gereklilik olduğu inancı veya kanaati yanlıştır. Ancak kişi nafile namaz kılınması mekruh olmayan bir vakitte, sebepli veya sebepsiz dilediği kadar nafile namaz kılabilir. Kurban kesen kişi de böyle bir ibadeti yapma imkânına kavuştuğu için Allah’ın verdiği nimete şükür olarak iki rekât nafile namaz kılabilir.
KURBAN BAYRAMI GÜNÜ KURBAN KESİLMEDEN ÖNCE BİR ŞEY YEMEMENİN DİNÎ DAYANAĞI VAR MIDIR?
Hz. Peygamberin (s.a.s.) Zilhicce’nin ilk dokuz gününü oruçla geçirdiği rivayet edildiği için (Ebû Dâvûd, Savm, 62) Zilhicce’nin ilk dokuz gününün, yani kurban bayramından önceki dokuz günün oruçlu geçirilmesi müstehaptır. Zilhicce ayının 10. günü kurban bayramının ilk günüdür. Kurban bayramında da oruç tutulmaz (Buhârî, Savm, 66-67; Ebû Dâvûd, Savm, 48). Ancak imsaktan itibaren bir şey yemeyip o günün ilk yemeğini kurban etinden yemek müstehaptır. Fakat bu, kendi evinde kurban kesebilen insanlar içindir. Zamanımızda çiftliklerde kurban kestiren bazı müslümanlara, akşama kadar sıra ancak gelmekte, hatta ertesi güne kalmaktadır. Bu durumda söz konusu insanların aç kalıp oruçlu imiş gibi durmaları uygun değildir.
KURBAN KESMEK YERİNE SADAKA VERMEKLE BU İBADET YERİNE GETİRİLMİŞ OLUR MU?
İbadetlerin şekil, şart ve rükünleri olduğu gibi hikmetleri, amaçları ve teşri gerekçeleri de vardır. İbadetlerdeki bu özelliklerin birbirinden ayrı düşünülmesi mümkün değildir. Diğer taraftan ibadetler ancak emredildikleri şekliyle yerine getirilir. (Kâsânî, Bedâi‘, V, 40). Her ibadetin bir yapılış şekli vardır. Kurban ibadeti de ancak kurban olacak hayvanın usûlüne uygun olarak kesilmesiyle yerine getirilebilir (el-Fetâva’l-Hindiyye, V, 360). Bedelini infak etmek suretiyle, kurban ibadeti yerine getirilmiş olmaz. Zira hayvanın kesilmesi bu ibadetinin rüknüdür.
Nitekim Hz. Peygamber (s.a.s.) de, kurban meşru kılındıktan sonra her yıl bizzat kurban kesmek sureti ile bu ibadeti yerine getirmiştir (Buhârî, Hac, 117, 119; Müslim, Edâhî, 17).
Hz. Peygamber (s.a.s.), kurban bayramında, Allah katında en sevimli ibadetin kurban kesmek olduğunu, kurbanın kesilir kesilmez Allah katında makbul olacağını ve kurban edilen hayvanın her bir parçasının kişinin hayır hanesine kaydedileceğini ifade etmiştir (Tirmizî, Edâhî, 1; İbn Mâce, Edâhî, 3).
Allah Teâla’nın rızasını kazanmak niyetiyle, karşılıksız olarak fakir ve muhtaçlara yardım etmek, iyilik ve ihsanda bulunmak da müslümanın önemli vazifelerinden biridir. Zaruret derecesinde ihtiyaç içerisinde bulunan kimseye yardım etmek dinimizde farz kabul edilmiştir. Ancak, bu iki ibadetin birbirinin alternatifi olarak sunulması doğru değildir. Bu sebeple kesme olmadan hayvanı, sadaka olarak bir kişiye vermek kurban yerine geçmez (İbn Âbidîn, Reddü’l-muhtâr, IX, 454, 463). Aynı şekilde kurban bedelini de yoksullara ya da yardım kuruluşlarına vermek suretiyle, kurban ibadeti ifa edilmiş olmaz (Serahsî, el-Mebsût, XII, 13).