Ebru Şallı: ‘Spor yaparken şıklık önemli’

Ömür SABUNCUOĞLU / HABERTÜRK MAGAZİN

Ebru Şallı deyince akla pilates, pilates deyince de akla ilk Ebru Şallı geliyor. Kendisi pilatesi Türkiye’ye tanıttıktan sonra hem birçok insanın fiziği ve sağlığı düzeldi hem de bu sayede pilates eğitmenleri yetişti ve salonlar açtılar. Ebru Şallı şimdi de spor yaparken rahat, konforlu ve şık olunması için kendi adını verdiği 50 parçalık ‘Ebru Şallı Loves Koton Sport’ kıyafetlerini tasarladı. Fotoğraf çekimimizi ve pilatesimizi yaparken ben de taytını ve tişörtünü giydim. Bende uyandırdığı ilk düşünce ‘pozitiflik’ oldu. Sözü fazla uzatmadan sohbetimize geçelim...

‘İLERİDE KENDİ SALONUMU AÇMAK İSTİYORUM’

Bugün birlikte çok güzel pilates yaptık.

Pilates yapmayı da yaptırmayı da çok seviyorum. Birlikte yapmak çok keyifli oluyor, büyük bir haz alıyorsun. 13 senedir bu işi yaptığım için çok mutluyum.

Kendine ait bir pilates salonu açmayı düşünmüyor musun?

Birçok spor merkezi ve sağlık kuruluşundan teklif geldi. Yapacaksam gerçekten çok güzel olsun istiyorum. Oğlak burcu olduğum için mükemmeliyetçiyim. İnsanlara sağlık ve güzellik veriyorsun, pozitif enerji yüklüyorsun. O yüzden iyi hocalar, güvenebileceğim insanlar ve temiz bir yer olmalı. Ben de işin başında olacağım için vakit ayırmak gerekiyor. Çocukların biraz büyümesini istedim. Pilatesi Türkiye’ye tanıttım, birçok insan iş sahibi oldu. Tabii ki ileride ben de kendi salonumu açmak istiyorum.

‘Ebru Şallı Loves Koton Sport’ tasarımların da çok beğeniliyor. Nasıl gidiyor?

Çok güzel gidiyor, çok şükür. Şimdiden kışlık sezonun çekimlerini yaptım. Sadece ismimi vermedim, enerjimi de verdim. Rengimi, kalbimi yani kendimi yansıttım. Şehirleri dolaşmaya başladık. Pilates yaptırıp koleksiyonu tanıtıyorum. İnsanlarla birebir iletişimde olmak çok güzel. Pilatesle ilgili merak ettikleri soruları yanıtlıyorum.

‘TAKİPÇİLERİM VİDEO KOYMAZSAM İSYAN EDİYOR’

Spor yaparken şık olmak önemli mi?

Kesinlikle çok önemli. Kendini daha iyi hissediyorsun. Ayrıca stil, kadına güç ve enerji veriyor. Ben koleksiyonumda hem güzel hem de pozitif bir yol çizdim. Rahatlık da önemli tabii, vücutta teri hissettirmemesi gerekiyor.

Bu yaz hangi renkler moda?

Yavruağzı, su yeşili, pembe ve özellikle siyah renk çok hâkim.Her kıyafetinde bir kalp oluyor. Nedir bu kalbin sırrı? Kalpleri çok sevdiğimi biliyorsun. (Gülüyor) Ayrıca aşk, sevgi ve pozitif enerji yayıyor. Kullanmayı da seviyorum.

Instagram’dan her gün pilates hareketleri paylaşıyorsun...

Takipçilerim, her gün bir video koymazsam isyan ediyorlar. Karın, kalça, sırt videoları paylaşıyorum. Bir tane bile hareket yapsalar kârdır. Hareket harekettir. En basitinden yürümek bile insana büyük fayda sağlıyor.

‘HIRS HALİNEGETİRMEYEGEREK YOK’

Geçtiğimiz günlerde “Erkeklerin kas hırsı evlilik yıkar” şeklinde bir açıklaman olmuştu. Biraz konuyu açalım diyorum.

Zayıflama ilaçlarının insanın sağlığına zarar verdiğini düşünüyorum. Erkeklerin karınlarında baklava olsun diye iğneler yaptırdıklarını görüyorum. Kimyasal gıdalar tüketiyorlar. Sonra da sağlıkları ve psikolojileri bozuluyor. Çiftler birbirine giriyor, ayrılıyor ya da boşanıyorlar. Çevremde çok gördüm. Tutku ve hırs haline geliyor. Bunlara gerek yok, güzel güzel sporlarını yapsınlar.

Bu açıklamanın Harun Tan ile ilgili olduğu iddia edildi.

Hiç ilgisi yok. Ben genel konuştum.

Bir de yeni DVD çıkardın. İçeriği nedir?

Geniş ve kendini bırakmış kalçaları 2 haftalık kür uygulayarak yani sadece popo egzersizleriyle toparlıyorum. İnsanlar harika geri dönüşlerle geliyor. DVD’de ayrıca beslenme önerilerim de var.

‘Sinan çekilecek erkek değil’

Sinan Akçıl’ı vazgeçilmez kılan ne?

3 yıldır beraberiz, istikrarlıyımdır biliyorsun. Sinan zor bir insan, kolay bir insan değil. Bütün olarak baktığımızda zor, çocuk gibi ve yorucu. Ama tatlılıkları, güzel yönleri de var tabii ki.

Peki bu devamlı küsüp barışmalarınız ne olacak?

Devamlı değil, sadece 2 kere küstük ve barıştık.

Sonunda hep affediyorsun. Dayanamayacağın bir nokta yani sınır var mı?

Çekilecek bir erkek değil esasında ama aşk işte. (Kahkahalar)

Peki evlilik fikrine nasıl bakıyorsun?

Aramızda konuşuldu bu konular ama düşünmüyorum öyle bir şey.

Çocuğunuz olursa adının Sinan olacağı doğru mu?

Daha evlilik olmadan çocuğa girdin. (Gülüyor) Ama Sinan güzel bir isim.

‘İçten gelen güzelliğe inanıyorum’

Yüzüne estetik yaptırdığın yönünde haberler çıktı. Doğru mu bu haberler?

Sürekli böyle haberler çıkıyor. Ben en son 8 yıl önce botoks yaptırdım. Hiç memnun kalmadım ve sonra da yaptırmadım. Çünkü ifademi bozdu. Güldüğüm zaman yüzümde çıkan kırışıkların kalmasını istiyorum. Beni rahatsız etmiyor. Çocukluğumdan beri tombalak bir yüzüm var. Vücudum zayıflasa da yüzüm zayıflamıyor. Birkaç ay önce birkaç seans somon ve scarlet yaptırdım.

Somon bakımı nedir?

Somon, botoks gibi değil. Yüz şişirmiyor, ifadeyi bozmuyor. Cildin altyapısına girip cildi canlandırıp, gençleştirip, yaşlanmayı engelleyici bir bakım. Enjeksiyonla oluyor ama yüzü büyütmüyor. İçten gelen güzelliğe de çok inanıyorum. İyi beslenen biriyim, spor yapıyorum. 38 yaşına girmiş biri olarak, fizik ve ruh olarak çok daha genç durduğumu aynaya baktığımda görüyorum. Burada ruhsal ve bedensel bir yatırım var. Sırf estetiğe bağlamaları çok acımasızca bir eleştiri bence.

‘Bir kırgınlık yaşadık’

Konumuz sporken, Sinan Akçıl’ın baklavaları nasıl?

Çalışıyor. (Kahkahalar) Güzel spor yapıyor, hakkını veriyor. Genetik yapısı da iyi. Pilates de yapıyor.

Neden pilates yaparken hiç fotoğraf paylaşmıyor?

Evet neden paylaşmıyor? Paylaşsın bence de. (Kahkahalar) Beslenme tüyoları da alıyor benden.

En son senin kıskançlık krizine girip yastıkları parçaladığın yazıldı.

Böyle bir şey yok Ömür’cüğüm. Uzatılacak bir konu da değil zaten. Tabii ki öyle bir şey yapmadım.

Aldattığı iddia edildi.

Biz bir kırgınlık yaşadık ama tek bir spesifik konu üzerine değil. Bazen insan kendini yorgun hissedebilir ve geri çekilmek isteyebilir. Sadece öyle bir durum yaşadık.

Peki nasıl gönlünü aldı?

(Kahkahalar) Gönül almasını iyi bilen bir kişi, nasıl davranacağını da bilir. Kalp kırılınca tamir etmek gerekiyor, o da öyle yaptı. Ben, “Zamana bırakalım ve görelim” dedim. Şu anda da öyle devam ediyor.

Ebru Şallı’dan ramazanda beslenme önerileri

Ramazan ayının içerisindeyiz. Nasıl bir beslenme tavsiye edersin?

Ramazanda öğünler 2’ye düşüyor hatta bazen 1 öğünle geçiriliyor. O tek öğünde çok yenilmemesini öneriyorum. Sporu bırakmasınlar. İftardan 2 saat sonra mutlaka yürüsünler. İftar yemeğini 2’ye bölebilirler. Kan şekeri dengelenecektir. Önce çorba ve kahvaltılık yesinler, sonra da küçük bir akşam yemeği yiyebilirler. Her şeyi bir anda yiyince hem ağırlık çöküyor hem de mide rahatsız oluyor. Çorba mutlaka içilmeli. Tok tutuyor ve besliyor. İçine konan krema ve trans yağlardan uzak dursunlar. Sebzeyi, sarı, yeşil, kırmızı mercimeğin her çeşidini bol bol kullansınlar.

Senin çay tariflerin de meşhurdur. Ramazan için bir önerin var mı?

İftardan 1 saat sonra içilmesi için bir çay tarifi verebilirim. Hem hazmı kolaylaştırıyor hem de ödem attırıyor. Rezene ve kimyonu tohum şeklinde açık olarak alsınlar, bir de beyaz çay. Beyaz çayın kafeini yeşil çaya göre daha düşük ama antioksidanı daha yüksek. Dolayısıyla rezene ve kimyonla karıştırıldığında dengeleyecektir. Onlar demlenirken içine biraz limon koysunlar. Biraz daha demlendirip 2 fincan içsinler.