Habertürk
    Takipde Kalın!
      Günlük gelişmeleri takip edebilmek için habertürk uygulamasını indirin
        Haberler Röportajlar Demet Akalın, HT MAGAZİN’e konuştu: Parayı seviyorum

        ESİN ÖVET / HT MAGAZİN

        ‘Giderli’ şarkıların kraliçesi Demet Akalın, HT MAGAZİN’e konuştu. Kariyeri, evliliği, kızı Hira ve parayla ilgili samimi açıklamalar yapan ünlü şarkıcı, bir de özeleştiride bulundu: “Yalan değil, parayı seviyorum. Kim sevmiyor ki? Ben biraz fazla seviyor olabilirim”

        Terk edilenlerin, aşk acısı çekenlerin dili, yüreği, sözü ve tabii ki “giderli” şarkıların kraliçesi Demet Akalın. Şimdiye kadar sayısız kez röportaj yaptık ve şunu kesin söyleyebilirim ki Demet Akalın asla plan yapmıyor. Olduğu gibi, samimi. Kariyerinin 18’inci yılına özel buluştuk, müzik dünyasına girişini, aile hayatını, Hira’yı ve elbette parayla ilişkisini konuştuk

        Demet Akalın bu hafta içinde kariyerindeki 18’inci yılını sadece DAF üyeleriyle düzenlediği bir geceyle kutladı. İçi, dışı, sözü, lafı bir Demet Akalın’ın. Kalbi neyse dili de o. Bu yüzden seviliyor ve her albümle birlikte merdivende bir basamak daha çıkıyor. Tüm albümleri aldık elimize, geçmişi konuştuk. Demet bana börekler, kekler hazırlamış. Rejimi falan unuttuk, hem yedik hem sohbet ettik. Demet’in iki cümlesinden biri kızı Hira ve eşi Okan. Yani anlayacağınız “Şarkıyı söyleyerek mutluluğu çağırdım” dediği kadar var, ‘Evli, Mutlu, Çocuklu’ bir kadın Demet Akalın. Eşiyle birlikte Hira’yı gözlerinden sakınıyorlar. Allah nazarlardan saklasın, Hira’yı gören 3-5 kişiden biriyim. Meraklısına; Hira lokum mu lokum. Tam bir poğaça yanak.

        18 yıl önce ‘Sebebim’ ile müzik dünyasına giriş yaptın. Albümün içine baban için yazdığın “Bu benim ilk kasetim. Belki de ilk başarım. Onu senin aziz hatırana ithaf etmek istiyorum” diye başlayan yazı herkesi duygulandırdı...

        Evet, düşünsene kalemim ne kadar kuvvetli. Beni gazeteci yapın diyorum kimse ciddiye almıyor. Lisede benim en büyük istediğim gazeteci olmaktı

        Neden gazeteci olmak istiyordun?

        Annem çok meraklı. Küçük yerde sürekli stüdyoda fotoğraf çektirirdik. Şimdi dalga geçtiğimiz resimler var ya işte aynen öyle. Onlardan aklımda kalmış. Lisede bana “Ne olmak istiyorsunuz” diye sordukları zaman “Gazeteci olmak istiyorum” derdim. Üniversite sınavlarında tercihlere de yazmıştım.

        ‘DEPREMDE ALTINLARI SORDUM’

        Başarılı bir öğrenci miydin?

        İki kez üniversite sınavına giriyorduk. İlkini kazandım ama ikincisinde fosladım

        İlgilisin aslında, gazeteleri okuyorsun, haberleri hiç kaçırmıyorsun...

        Okulda da hep meraklıydım. Tebeşir parası, kantinin işlerini yürütme vs. hep ben yapardım. Para işlerini hep bana verirlerdi

        Parayı çocukluktan bu yana sevdiğin belli.

        Parayı seviyorum yalan değil. Kim sevmiyor ki? Ama ben biraz fazla seviyor olabilirim. Ben iş manyağıyım aynı zamanda.

        Ne zaman para kazanmaya başladın?

        Lee Cooper defilesinin seçmeleri vardı. Bir arkadaşımla gittim. Ben çok pısırık bir çocuktum. Kafamı yerden kaldırmazdım. Annem beni genç gruplara götürüp tanıştırıyordu “Allah aşkına şu kızı aranıza alın. Galeria diye bir yer açılmış kızı da götürün gezsin” derdi. O kız arkadaşımla birlikte seçmeleri izlemeye gitmiştim. O seçilmedi ben seçildim. 50 lira kazanmıştım. Hemen götürüp anneme verdim.

        Çocukluk zamanınızda çok mu parasızlık çektiniz?

        Hayır, aslında orta halli bir aileydik. Annem babamdan kalan emekli maaşını alıyordu. Ama nedense para olayı küçüklükten bu yana var. Sadece parayı tutuyordum ben. Bir gün deprem oldu. Kardeşim o zaman çok ufaktı. Annem de bende kalıyor. Deprem sırasında ben kardeşimi apartmandan inen komşunun eline verdim. O zaman altın biriktiriyordum, ‘Anne altınları aldın mı’ diye kadına soruyorum. Deprem oluyor, zangır zangır titriyoruz ben hâlâ ‘Altınları aldın mı’ diye soruyorum.

        Peki ilk albüm nasıl oldu? Kafasını yerden kaldırmayan genç kız nasıl model oldu, nasıl sahneye çıktı?

        Güzel bir mankendim. Vakko defilelerine de çıkıyordum, iç çamaşırı defilelerine de çıkıyordum. Sonra Emral Avşar beni Hülya Avşar’ın kadrosuna aldı. Hülya Hanım’la sahneye çıkmaya başladım. Bu yolda ilerleyeceksem bir albüm yapayım dedim ve başlangıç öyle oldu. Albüme insanlar “Mankenden şarkıcı mı olur” diye burun kıvırıyorlardı ama insanlara tokat gibi geldim. 1996’da ‘Sebebim’le müzik dünyasına girdim ama asıl patlama ‘Aşkın Açamadığı Kapı’. Serdar Ortaç’ın ‘Bittim’i ile patladım.

        “Senden bir şey olmaz. Müzik dünyasında uğraşma git” diyenler oldu mu?

        Yok hiç olmadı. Sadece ‘Bittim’ albümü hazırken birkaç şirkete gittim bana bekle dediler. Ahmet Çelenk’in ofisine gittik. 20 dakika bekledik. “Söyle ona benim elimdeki tek taş bu binayı satın alır” dedim ve çıktık. O zaman nasıl hırslandım biliyor musun? Sonra Bülent Seyhan’la tanıştım. Albümü sadece bir kere dinledi ve anlaştık.

        Anladığım kadarıyla Okan tipik Türk erkeği. Peki, sen tipik Türk kadını mısın?

        Görmüyor musun seni pijamalarla karşıladım. Köşe bucak nerede toz var görürüm. Ama beş dakikada Versace elbisemi de giydim

        Peki, klasik Türk kadını gibi üç maymunu oynar mısın?

        Ben asla üç maymunu oynayamam.

        Allah korusun ihanet olursa ne olur?

        Kendini kapının önünde bulur. Hiç uzatmam.

        "Hira’yı kimseye göstermiyoruz"

        Biraz fazla gizlemiyor musunuz Hira’yı?

        Evet ama Okan’a söyleyeceksin onu. Hira hep yalnız, pek kimseyi görmüyor, göstermiyoruz. Sen gören 3-5 kişiden birisin.

        Zaten beni görünce huzursuz oldu.

        Çok alışık değil. Hep aynı yüzleri görüyor.

        Okul başlayınca ne yapacaksınız?

        Ay sus Esin, düşünmek bile istemiyorum. Gidip başında oturacağım sanırım. Okul kapısında bekleyeceğim. Geçen bir arkadaşımın kızı okuldan geldi. Yanağı morarmış. Ben hemen “Yanında kimse yok muydu? Dadısı yok muydu? Neden yalnız bıraktınız” diye başladım. Şimdi iki yaşında çocuğu okula gönderiyorlar, aklım duruyor. Okan benden fena. Ben parka götüreyim diyorum, Okan “Ne gerek var, evin bahçesinde oynasın” diyor.

        Annesi pısırık bir kızdan bu noktaya geldiyse Hira’yı düşünemiyorum.

        Evet, ben hep kendime güvensiz bir kızdım. Vakko’nun seçmeleri olurdu. 100 Türk manken sırada bekliyoruz. İki Fransız seçiyor. Ben öyle en arkalarda bekliyorum. O zaman Neşe Erberk Ajans’tayım. Ajansa gittim demek için gitmişim. Adamlar en arkada benim gözüme parmaklarını sokarak çağırdılar. Şoke olmuştum. 100 kişinin içinden 8 manken seçilmiştik. Bir iki sene onların mankenliğini yaptım. Benim kırılma noktam bu detaylar oldu. Müzik konusunda da bir albümüm olsun istedim ama ondan sonra yaptıklarımı bir hırsla yapmadım.

        ‘Kızıma biraz fazla düşkünüm’

        Neden hiç dizide, sinemada olmadın? Teklif mi gelmedi?

        Recep İvedik’te oynayacağız inşallah. Bayılıyoruz Şahan’a. Okan defalarca izliyor yine gülüyor. Zaten Okan, İvedik’in kardeşi. Bu kadar benzer. Tıpkısının aynısı. Artık Şahan da bıktı, bize rol verecek bu sefer

        Okan Bey’i düşününce şaşırdım. Nasıl benzer?

        Her erkek kapı kapandı mı İvedik olur. Bir kere ıksırıp tıksırmasına bakma. Konu o değil. Genel anlamda ‘huy erkekler’i anlatıyor İvedik. Ben bayılıyorum. Zaten rekorunu kıran da çıkmadı. Cem ile kıyaslanıyor ama zor.

        Şahan ile yakın bir ilişkiniz var.

        Evet, seviyorum Şahan’ı. Çok gülüyorum ve çok başarılı. Dediğim gibi rekorunu kıran olmadı. İvedik’i kim sevmiyor ki.

        Sen cidden değişik bir anne oldun Demet. Anneler gününde yaptığım röportajdan bu yana daha da fena durumdasın.

        Evet, toplantılarımı bile evde yapıyorum artık. Hira gözünü açtığında hep beni görsün istiyorum. Zaten telefondan sürekli Hira’nın odasında gözüm.

        İkinci bebek geldiği zaman dengelenir inşallah.

        Hira’mın üstüne bebek, şu anda kıyamam. Biraz fazla düşkünüm kabul ediyorum. Biraz değişik oldum ben.

        Kızın da senin gibi para konusunda böyle olur mu?

        O kadar merak ediyorum ki. Hayatımda en çok merak ettiğim şey Hira’nın kime benzeyeceği. İlk anne mi diyecek, baba mı diyecek? Çok merak ediyorum nasıl bir hayatı olacak?

        ‘Elim çok AÇIKTIR’

        Ayakkabılarının sayısını biliyor musun?

        Yok sorma, bilmiyorum. Ama şunu söyleyebilirim ben Instagram’a bir ayakkabı koyuyorum, o firma 70 bin ayakkabı satıyormuş.

        İlk tek taşını kendin mi aldın?

        Esinciğim özel sorular bunlar. Hayır

        Peki, kaç tek taşın var?

        Var işte birkaç tane.

        Ben üç tane biliyorum...

        Var işte Esin. Ben taşa yatırım yapıyorum. Herkes taşlarıma takmış. İrem diye bir kız arkadaşım vardı. Ona kimse evlilik teklif etmemiş. Ben ona doğum günü hediyesi olarak tek taş almıştım. Ne var bunda anlamıyorum. Parayı severim ama elim çok açıktır bu konularda.

        Gayrimenkul yatırımların da var bildiğim kadarıyla?

        Evet ama evlendikten sonra almadım. Taşa yatırım yapıyorum. Seviyorum taşı.

        Eşinden harçlık alıyor musun?

        Yok almıyorum. Para verir tabii ama öyle harçlık almıyorum. Evin giderleri Okan’dandır. Alışverişimi kendim yaparım

        GÜNÜN ÖNEMLİ MANŞETLERİ